Ünlüler sahaya

DEPREM felaketinin ilk günlerinde ünlülerimiz önemli ve başarılı bir sınav verdi.

Haberin Devamı

Ama bilelim ki deprem bölgesindeki halkımızın sadece suya, yiyecek ve içeceğe, çadır ve konteynerlere değil, bize ve bizimle daha çok birlikte olmaya da ihtiyaçları var. Bu ihtiyacın en çok duyulduğu alanlardan biri ise “sevilen kişilerin/ünlülerin, toplumsal rol modellerin” bugünler ve sonrasında da sahada bizzat olmaları, görülmeleri, toplumsal iyileşme çabalarında kişisel olarak da yer almalarıdır. Kanaatime göre işte bu nedenle her alandaki “ünlü/tanınmış/sevilen” kişilerin belirli aralıklarla deprem bölgesini ziyaret etmelerinde fayda var. Önümüzdeki günlerde -fazla da gecikmeden- işte bu nedenle İlber Ortaylı’yı, Cem Yılmaz’ı, Beyazıt Öztürk’ü, Ata Demirer’i, Halit Ergenç’i, Kıvanç Tatlıtuğ’u, Beren Saat’i ve daha pek çok toplumsal değerimizi sahada görmemiz sürpriz olmayacak. Unutmayalım ki yapmakta olduğumuz yardımların yoğunluğu kadar çeşitliliğinin de bir anlamı var. Ve yapmakta olduğumuz o yardımların bir anlamı olduğuna inandığımızda “ağırlığı ne olursa olsun her yükü daha kolay kaldırabiliriz”. Ve yine unutmayalım ki “anlamdan yoksun bir hayat hepimiz için ve her zaman ne kadar güçlü olursak olalım taşınamayacak kadar ağrı bir yüktür”.

Haberin Devamı

Ünlüler sahaya

UNUTMAYALIM

ÇARE BİZİZ

ZOR, çok zor günlerden geçiyoruz. Muazzam bir travmayla karşı karşıyayız. Ve derin bir çaresizlik kuyusunun içine düştük. Ama bilelim ki “uzamış çaresizlik” ve onun getirdiği “uzamış/derin hüzün” duygusu insan ruhunun karşılaşabileceği en büyük, en sinsi, muhtemelen de en kalıcı travmalardan biridir. “Çaresizlik” zamanında çözümlenmediği takdirde ruhta derin ve ciddi izler bırakır. İşte bu nedenle tabii ki sadece depremzede kardeşlerimiz değil, onlarla birlikte üzülen hepimizin durumumuz ne olursa olsun hayatla ve birbirimizle ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmeye, daha güçlü bir itina duygusuyla sürdürmeye devam etmemiz gerekiyor. Bunun için de sadece hayata ve birbirimize “dokunmamız” yetmiyor. Bugünlerde her zamankinden daha sıkı ve samimi bir toplumsal birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğunu unutmayalım. Önümüzdeki uzun yolculuğun en önemli olumsuz ruhsal sonuçlarından birinin ise “DEPRESYON” meselesi olduğunu bir kenara not edelim.

Haberin Devamı

Ünlüler sahaya

KISA BİLGİ

DEPRESYONUN 5 İŞARETİ

1- Aşırı ve ilerleyici isteksizlik, keyifsizlik, bitkinlik ve yorgunluk hali.

2- Sürekli ve can sıkıcı bir mutsuzluk duygusu.

3- Eşe dosta, sosyal ilişkilere, işe güce, kısacası yaşamın farklı noktalarına karşın gelişen ilerleyici ve derinleşen bir ilgi kaybı.

4- Sürekli bir huzursuzluk durumu, anlam verilemeyen gezici ağrılar-baş, kas ve eklem ağrıları-, uyku bozuklukları.

5- Kendini aşırı sorgulama, yoğun bir kişisel suçlama duygusu ve olumsuz düşüncelerde fazlaca yoğunlaşma.

ÖNEMLİ

ÜNLÜ ŞEFLERE DE TEŞEKKÜRLER

OLAĞANÜSTÜ bir destek ve yardımlaşma duygusuyla muazzam bir toplumsal sınav verdik, veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Bu sınavın önemli üç parçası vardı.

Haberin Devamı

1- KURTARMA ÇALIŞMALARI: Mümkün olduğu kadar çok insanımızı enkazın altından çıkarıp hayata döndürmek!

2- YEME-İÇME MESELESİNİN, BESLENME SORUNLARININ İVEDİLİKLE HALLİ: Özellikle temiz su temini.

3- BARINMA SORUNUNUN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜMLENMESİ: Çadır ve konteynerlerin süratle hizmete girmesi...

Kabul edelim ki afet sonrasında etkili bir beslenme düzeni biraz zorlamış olsak da bazı aksaklıklara rağmen başarıldı. Bu başarıda isimli isimsiz pek çok kahraman rol aldı. Ben özellikle ünlü şeflerimizin Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu, Danilo Zanna, Ebru Baybara Demir, Türev Uludağ, Ömür Akkor ve hatırlayamadığım diğer mutfak ustalarımızın bölgedeki çabalarını önemsiyor ve alkışlıyorum. Biliyorum ki o katkılar halen de aksamadan devam ediyor.

Haberin Devamı

Ünlüler sahaya

BİR NOT

BESLENMEDE UZUN DÖNEMLİ ÇÖZÜMLER LAZIM 

BESLENME uzmanları afet sonrasındaki beslenme desteğini “ilk 72 saat” ve “72 saatten sonrası” olarak ikiye ayırıyor. Bundan sonrası yani uzun dönemli beslenme hizmetleri uzmanlara göre ilk günlerden farklı olmalı, olmak zorunda. Önümüzde uzun ve meşakkatli bir beslenme yolculuğu var. Bölge halkının özellikle kadın, çocuk ve yaşlıların besin ihtiyaçlarının sadece ekmek, bisküvi, konserve gıdalar, çay, çorba ve diğer sıcak içecek ve yiyeceklerden ibaret olduğunu düşünmemiz yanlış olur. Bu aşamadan sonra depremzedeler için daha etkili ve kalıcı beslenme desteklerinin planlanması ve oluşturulması gerekiyor. Önceliklerimiz, konteyner ve çadır kentlerde kurulacak kalıcı mutfak organizasyonları ve bölgeye yapılacak sürekli kuru gıda yardımları olmalıdır. Bebek ve çocukların büyüme ve gelişmelerini sürdürebilmeleri için, hamile kadınların sağlıklarını koruyabilmeleri, kronik hastalığı olan yaşlıların beslenme ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için beslenme meselesinde önemli ayrıntılar vardır. Depremzedelerin önümüzdeki dönemdeki beslenme ve barınma ihtiyaçlarının düzenlenmesi ile ilgili düşüncelerimi önümüzdeki günlerde daha detaylı konuşacağız.

Haberin Devamı

Ünlüler sahaya

Yazarın Tüm Yazıları