Paylaş
1Ayaküstü atıştırmalardan vazgeçin! Fastfood ürünlerden, tatlılardan, meyve sularının her türlüsünden, kolalı ya da gazlı, şekerli içeceklerden uzak durun. Özellikle içtiklerinizin kalorisini takip edin. Ne kadar alkol alıyorsunuz? Meyve suyu, kolalı içecek içiyor musunuz? Bir bardak sert alkol 300, meyve suyu 150 kalori içerir. Bardağınız sürekli suyla dolu olsun.
2Çeşitlendirin! En ılımlı diyetler bile bir süre sonra insanı sıkar. Değişiklikler yapmayı deneyin. Farklı protein kaynakları (et, tavuk, balık, yoğurt, peynir), farklı sebzeler, bakliyat grubundan değişik seçenekler farklı sebze seçenekleri diyete uyumunuzu kolaylaştıracaktır.
3 Yavaş yiyin! Hızlı yemek gereğinden çok kalori yüklenmesine yol açan önemli bir sorun, lokmaları yavaş yavaş ve şöyle iyice çiğnemeyi alışkanlık haline getirmekse vazgeçilmez bir kuraldır. Hızlı yediğinizde mideden beyne gönderilen ‘ben doydum’ sinyallerini “es” geçersiniz.
4 Porsiyonları küçültün! Ne yerseniz yiyin daha küçük tabaklar kullanmaya, daha küçük parçalar halinde servis etmeye çalışın. Özellikle dışarıda yemek yerken restoran ve açık büfelerde porsiyonlara dikkat edin. Tabaklarınızı küçültmek de önemli bir başlangıç.
5 Daha az yağ tüketin! Tercihiniz sadece zeytinyağı bile olsa, bir yemek kaşığı zeytinyağının 100’den fazla kalori içerdiğini, yani kilo vermek için yağı da azaltmanız gerektiğini unutmayın.
6 Tatlılara ve unlulara dikkat edin! Bir dilim tatlı en az 500 kalori içerir. Bir öğünün ortalama 700-800 kalori olması yeterli. Yemeğin üstüne tatlı yemek, kilo verme ya da koruma çabanızı sabote eder. Tatlı kısıtlamaları arasına meyveleri, meyve sularını, meyveli tatlıları da eklemeyi unutmayın. Özellikle akşam meyvelerini azaltın. Unlu besinleri, minimuma indirin ya da hiç yemeyin.
7 Akıllı alışveriş yapın! Daha alışverişe çıkarken nelerin size kilo aldırabileceği, hangi besinlerin daha sağlıklı, bol vitamin, mineral, antioksidanlı ve düşük kalorili olduğu, hangi yiyeceklerin mutfağınıza girmemesi gerektiği aklınızda olsun. Alışverişi abartmayın, azaltmanın yollarını arayın. Az alışveriş yapın ki mutfağınızdaki sabotajcılar az olsun.
8 Proteine ve sebzeye yüklenin! Kahvaltıda, öğle ya da akşam sofrasında ana seçiminiz protein (yumurta, peynir, yoğurt, et, balık, tavuk, hindi) ve sebze (fasulye, kabak, ıspanak, yeşillikler) olsun. Az miktarda bakliyatın doyurucu ve tok tutucu gücünden de istifade edin.
9 Hareket edin! Bahane bulmayı bir yana bırakın. “Eve yorgun dönüyorum, işe çok erken gidiyorum, nefes alacak bile zaman bulamıyorum” gibi cümlelerle kendinizi kandırmaktan vazgeçin. Mutlaka ama mutlaka fiziksel olarak daha aktif biri olun, daha çok hareket edin.
10 Sorununuzun nedenini öğrenin! Kilo artışına sebep olan tıbbi sorun çözülmedikçe, diyetlerle verilen kilolar kısa bir süre sonra yeniden ve fazlasıyla geri alınır. Bu nedenle çözümü sadece diyet yapmakta görmeyin, kilo sorununa eşlik edebilecek sağlık probleminin araştırılmasını isteyin.
5 MÜHİM SORU VE YANITLARI
Niçin yağ bağladınız
Maalesef çoğu diyet gazisi, bir dilim pastanın, bir parça ayva tatlısı, bir tabak patlıcan kebabı, bir porsiyon pizzanın midesine indikten sonra kalça ya da karnında yağ olarak nasıl depolandığını bilmeden saf ve temiz bir diyetçi olarak yola çıkıyor. Kilo vermeye başladığınız zaman, hangi süreçlerle bacaklarınızdaki, göbeğinizdeki yağın vücudunuzu terk edeceğini de öğrenmiş olmanız lazım. Yani önce kilo alma ve vermenin biyolojisi hakkında bilgi sahibi olmalı, kalıcı bir kilo yönetimi ustası olmak istiyorsanız, bu süreçleri doğru tanımlamak zorundasınız.
Besleniyor mu besileniyor musunuz
Kilolardan kurtulma süreci yüzde 90 şöyle kurgulanır: Önce bir zayıflama programı belirleriz: “Tatlıları, ekmeği keseceğim, bol su içip zeytinyağlı salata yiyeceğim.” Duymuşuz ya zeytinyağı sağlıklı, aban babam zeytinyağına! Bilmeyiz ki bir yemek kaşığı zeytinyağı 120 kalori! Bu da eşittir iki dilim ekmek! Kısacası faydalı şeyleri gereğinden fazla yediğinizde de onları zararlı hale getirirsiniz. Meyve de bunlardan biri. Bir oturuşta koca bir çanak kirazı midesine indirenler var. Peki onlar bir adet kirazın en az 5 kalori olduğunu biliyorlar mı? Sabah kahvaltıda 100 tane zeytin (10’ar kalori) yiyor musunuz? Hayır. Peki o zaman neden 100 tane kirazı bir oturuşta yiyebileceğinizi varsayıyorsunuz?
İçtiklerinizi de hesaba katıyor musunuz
Çoğu insan meyve sularını, alkolü kaloriden saymaz. Genç bir hastam vardı. “Hiçbir şey yemiyorum hocam” diyordu.
Gerçekten de çok az yiyor, ama azıcık sohbet edince anlıyorsunuz ki her akşam üç-dört kadeh viski içiyor. Bira, şarap, meyve suyu ya da kola gibi içeceklerle kilo kontrolü mümkün değildir. Kilo sorunu yüzünden bize çocuklarını getiren anneler var. Onlar da, çocuklarının çok az yemek yediğini, neden kilo aldıklarını bir türlü anlayamadıklarını söylerler.
Diyetisyen o çocuğu odasına alır ve sohbet eder: Kısa sürede de günde 10 şişe kola içtiğini öğreniverir. Sadece içtikleriyle çocuk zaten bin kaloriden fazlasını alıyor. Oysa gündelik kalori ihtiyacı zaten 2 bin civarında. Denklemin buradan sonrasını siz kurun. Gelsin yağlar, gitsin sağlıklı yaşamlar...
Neyi ne kadar yiyorsunuz
Üzüm harika bir meyvedir. Tamam ama iki salkım üzümün 500 kalori olduğunu birçok insan bilmez. Üstelik bu kalorilerin hemen hemen hepsi de kilo sabotajcısı früktozdan gelir. “Bir şey yemedim, biraz üzüm, biraz peynir işte” der geçer ya da bütün bir yazı “karpuz-peynir-ekmek” üçlemesi ile süsler ve sonra da neden kilo aldığımız ya da neden kilo veremediğimizi bir türlü anlamayız. Oysa biyodinamik kanunlar binlerce yıldır aynı: Hiçbir şey vardan yok, yoktan var olmaz. Kısacası eğer başka bir sağlık probleminiz yoksa yemeden kilo almanız mümkün değildir.
Şeker detoksu yapıyor musunuz
Kilo detoksuna başlarken atacağınız ilk adım şeker ve şeker yüklü yiyeceklerden kurtulmak olsun. Şekeri rafine karbonhidratlar (unlu, şekerli besinler, paketlenmiş, paketlenmemiş unlular, fırın ve pastane ürünleri) izlesin. Şeker ve rafine karbonhidratlar ya da yüksek früktozlu mısır şurubu yüklü (meşrubatlar, kolalı içecekler) besinleri birden kesmeniz çok kolay olmayacak. Ama emin olun ki başlangıç için böyle bir karar almak zorundasınız. Hangi düzeyde bir şeker bağımlısı olursanız olun, şeker yeme isteğiniz ya da bir başka deyişle, tatlı nöbetleriniz birkaç gün içinde kesinlikle bitecektir.
Bu işi önce bir “un ve şeker detoksu” gibi düşünün.
Paylaş