Sırada depresyon meselesi mi var

İsterseniz gelin yeni haftaya iyi bir haberle başlayalım: “Eğer ciddi bir sürpriz olmazsa dünyanın her yerinde COVID-19 salgını gücünü giderek ve hızla kaybediyor.”

Haberin Devamı

Ama yine de biz iyi bilelim ki “salgın henüz sonlanmış değil!” Bu nedenle uzmanların önerdiği tedbirleri ısrarla devam ettirmeye ve eğer eksikse hatırlatma dozu aşılarımızı süratle yaptırmaya mecburuz.

Diğer taraftan varlığını 2 yıldır sürdüren bu belalı salgının başka bazı sağlık sorunlarının da tetikçisi olabileceğini aklımızda tutalım. Bu sorunların başında da depresyon, uykusuzluk, obezite ve otoimmün hastalıkların geldiğini unutmayalım. Uzmanlar salgın sonrası dönemde bu hastalıklarla beklenenden daha sık karşılaşacağımızı söylüyorlar. Benim de kanaatim bu yöndedir. Bana göre, özellikle “DEPRESYON TEHDİDİ” salgın sonrasının en önemli sağlık gündemlerinden biri, belki de birincisidir.

İYİ BİLGİ
DEPRESYON PATLAMASININ SEBEPLERİ

GEÇTİĞİMİZ günlerde Dünya Sağlık Örgütü de yukarıdaki bilgileri doğrulayan şu açıklamayı yaptı: “COVID-19 salgını daha şimdiden bunaltı ve depresyonun yaygınlığını dünya genelinde yüzde 25 arttırdı!” Doğrudur! COVID-19 sürecinde gelişen “kaygı ve endişeler, hastalık korkusu, ekonomik sorunlar ve uyku bozuklukları” muhtemel bir depresyon salgınının en önemli tetikçileridir. COVID-19’un en çok da gençler ve kadınların ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediği kesindir. Özellikle ruh sağlığı uzmanları söz konusu süreci endişeyle izliyorlar. Diğer taraftan bu uzmanlara göre, COVID-19’un ruh sağlığımızda açtığı ve açacağı yaralar sadece depresyonla da sınırlı değil. Onlara göre “depresyon sadece buzdağının görünen bölümü”!

Sırada depresyon meselesi mi var

Haberin Devamı

Özeti şudur: Muhtemel bir depresyon salgınına karşı daha şimdiden hazırlanmamız da fayda var.

ÖNEMLİ
ALZHEİMER-BESLENME İLİŞKİSİNE DİKKAT

ALZHEİMER bir “yaşlılık hastalığı” gibi düşünülse de problemin gelişiminde beslenme yanlışlarımızın da rollerinin olabileceğini gösteren pek çok bilimsel veriye sahibiz. Beslenme yanlışlarımızın hastalığı başlatan nedenler olmasalar bile hastalığın ilerlemesinde etkili olabileceklerini gösteren yüzlerce araştırma var. Özellikle bitki temelli “sebze, meyve, baklagil ve kabuklu yemiş ağırlıklı” bir beslenme planının Alzheimer hastalığına yakalanma riskini ve hastalığın gidişini azaltmada faydalı olabileceği anlaşılıyor. Bitkisel temelli beslenmenin temel faydasının da öncelikle o besinlerin antioksidan güçlerine bağlı olduğu belirtiliyor. Nedeni şu...

Sırada depresyon meselesi mi var


BİR ÖNERİ
DAHA AZ HAYVANSAL DAHA ÇOK BİTKİSEL BESİN

BİLİNDİĞİ gibi beynimiz muazzam bir oksijen tüketicisi. Vücut ağırlığımızın sadece yüzde 2’si kadar bir ağırlığa sahip olmasına rağmen soluduğumuz oksijenin yüzde 50’sini beynimiz tüketebiliyor. Bu aşırı oksijen tüketimi potansiyeli ise aynı zamanda onun serbest radikallerden oluşan yoğun bir oksidasyon/paslanma yükü tehlikesi ile karşı karşıya olduğu anlamına geliyor. Bu paslanma süreçleri de muhtemel ya da mevcut Alzheimer sürecini hızlandırıyor. Bitkisel besinlerde daha bol bulunan antioksidan moleküller ise beyne zarar verebilecek bu gibi oksitleyici/paslandırıcı serbest radikal saldırılarını minimuma indiriyor.

Tavsiyem şudur: Yaşınız ilerledikçe bitkisel ağırlıklı beslenmeye yönelin. Daha az hayvansal besin tüketin. Özellikle işlenmiş hayvansal ürünleri mümkün olduğu ölçüde azaltın.

Haberin Devamı

KISA BİLGİ 1
SELENYUM BİLGİLERİ

1. Günlük ihtiyaç 50-75 mikrogramdır.

2. Düzenli beslenme ile yeterince kazanılır.

3. Kuruyemişler, bakliyat, deniz ürünleri ile süt ürünleri ve tahıllarda bulunur.

4. Takviye olmalı, günde 50 mikrogramı aşmamalıdır.

5. İdeal olanı selenomethionin takviyesi almaktır.

6. Optimal kan seviyesi 85 mg/lt’dir.

KISA BİLGİ 2
HAŞİMATO HASTASI İSENİZ...

1. İyotlu tuz kullanmayınız ya da iyot seviyenizi izleyiniz.

2. Potasyum iyodür içeren öksürük şurubu içmeyiniz.

3. Selenyumunuz düşükse takviye alınız.

4. Otoimmün bir hastalığınız var mı araştırınız.

5. Anti tpo seviyesini izleyiniz.

6. Şeker ve gluteni azaltınız.

KISA BİLGİ 3
TİROİD BEZİNİZ TEMBEL OLABİLİR Mİ

Haberin Devamı

1. Kolay kilo alıyor, zor kilo veriyorsanız...

2. Unutkanlıktan yakınıyorsanız...

3. Yorgun ve halsizseniz...

4. Cildiniz kuruyor, saçlarınız dökülüyorsa...

5. Kabızlık ve şişkinliğiniz varsa...

6. Adetleriniz düzensiz, cinsel gücünüz düşük ise...

7. Kolesterolünüz yüksekse...

8. Uyku isteğiniz fazlaysa...

9. Sürekli üşüyorsanız...

10. Sisli bir beyinden yakınıyorsanız...

Tiroid bezinizin ihtiyacınız kadar tiroid hormonu üretemeyebileceği ihtimali aklınızda olsun.

KISA BİLGİ 4
FİBROMİYALJİ NEDENLERİ

BİR: Depresyon.

İKİ: Ağır stres hali.

ÜÇ: Uyku bozuklukları.

DÖRT: Magnezyum eksikliği.

BEŞ: İyot noksanlığı.

ALTI: Otoimmün hastalık.

YEDİ: Toksinler (civa).

Yazarın Tüm Yazıları