Sigara için ulusal bir kampanya şart

Sigara, sağlığı korumanın, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmenin evrensel düşmanı.

Bu konudaki yazılarımıza belediye başkanlarından büyük destek geldi. Ama sigaraya karşı daha geniş ve etkili bir ulusal kampanyaya ihtiyaç var. Basının, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıklarının, Türk Tabipler Birliği’nin ve parlametonun bu konuda ciddi bir işbirliği içinde olmaları gerekiyor.

GAZETECİ arkadaşımla yaşadığımız "sigara zehirlenmesi" olayını size daha önce anlatmıştım. İstanbul’un trendy lokantalarından birinde yan masada oturan komşumuzun savurduğu puro dumanını zorla solumak ve damarlarımızda dolaştırmak zorunda kalışımızın öyküsüydü bu. Ne ilkti ne de son olacaktı. Daha birkaç ay önce önemli bir kalp tehdidini şanslı bir şekilde savuşturan arkadaşım da, ben de bu durumdan şikayetçi değilsek bile en azından "rahatsız" olduğumuzu dile getirdiğimizde aldığımız cevap çok ilginçti: Sevgili masa komşumuzun erişilmez zevki ve müthiş ekonomisi sayesinde biz de bu pahalı puro ile tanışma ve onu koklama fırsatı yakalamıştık. Daha ne istiyorduk!

STATLARDAKİ TEHDİT

Şanslı arkadaşım Sedat Ergin’di. Sevgili Sedat ve ben bu zevki daha sonra birçok kereler tatmaya devam ettik! Bizi çok seven, keyifli ve aynı zamanda paylaşımcı(!) dostlarımız başka yerlerde de yüksek zevklerini -hiç istemediğimiz halde- bizimle paylaşmaya devam ettiler. Sigara ve puro dumanını bazen bir alışveriş merkezinde bazen küçük bir lokanta veya otel lobisinde istemediğimiz halde içimize doldurmaya devam ettik ve ediyoruz.

Sağlık için yapılan aktivitelerde ve sportif gösterilerde bile bu dumanaltı baskısından kurtulmak mümkün olmuyor. Futbol karşılaşmalarını izlediğimiz statlarda da aynı kötü kaderi yaşamaya devam ediyoruz. Fenerbahçe, İnönü ya da Ali Sami Yen statlarının VIP localarında veya kapalı tribünlerinde iseniz puro dumanı, açık tribünlerinde ise sigara dumanı peşinizi bırakmıyor. Tıpkı "kötü bir kader" gibi!

TAKSİLERDEKİ TEHDİT

Bu kötü kaderin sizi özellikle beklediği yerlerden biri de taksiler. Taksi şöförleri sadece kulağınızı müzikle doldurmanın yetmeyeceğini düşünüyor olmalılar ki sizi yoğun bir sigara dumanı ile karşılıyorlar. Taksilerin içi sis odaları gibi. Nefes almak mümkün değil.

BAŞKANLARDAN DESTEK

Hiç olmazsa restoran ve lokanta gibi eğlence ve yemekli mekanlarda sigara içilen ve içilmeyen bölümlerin ayrılması önerimizi önce İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanımız destekledi ve ilk adımı attı. Başkan, yasal zemin bulur bulmaz konuyu uygulamaya koyacağını duyurdu. Yetinmedi, belediye meclisinden bir de tavsiye kararı çıkardı. İzmir ve Antalya belediyeleri de öneriye destek verdiler ve yeni yılda gündemlerine alacaklarını duyurdular. İlçe belediyeleri de konuya olumlu yaklaşıyor. Şişli belediyesi ve Sayın Mustafa Sarıgül her zaman ki gibi atak davranarak ilk somut adımı attı: 9 aralık tarihinde aldığı bir kararla alışveriş merkezleri, internet kafeleri gibi ortak mekanlarda sigara içmeyi yasakladı. Lokanta ve kafelerde özel bölümler oluşturulması koşulunu getirdi.

TBMM ÖNCÜ OLMALI

Sağlığı korumanın sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmenin evrensel düşmanı olan sigaraya karşı yürütülen daha geniş ve daha etkili bir ulusal kampanyaya ihtiyaç var. Basının, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıklarının, Türk Tabipler Birliği’nin ve parlametonun bu konuda ciddi bir işbirliği içinde olmaları gerekiyor. Halen TBMM’de görüşülen sigara yasağı ile ilişkili düzenlemelerin bu konuda hiç olmazsa ilk adımlar olacağı da kuşkusuz.

Sağlıklı kalmakta kararlıysanız sigara karşıtı kampanyalara destek vermeli "sigaraya hayır" diyebilmeli, sesinizi biraz daha yükseltmelisiniz.

NİKOTİN TOKSİNDİR

Nikotin bir toksindir. Başlangıçta sinir sistemi ve beyni uyarırken bir süre sonra baskılayıcı etki gösterir. Kan basıncını yükseltir. Nabzı hızlandırır. Damar duvarının bütünlüğünü bozar, organlara ve dokulara giden kanı azaltır. Nikotin beyniniz, sinir sisteminiz, kalp ve dolaşım sisteminiz için bir zehirden farksızdır.

KARBONDİOKSİT BİR ZEHİRDİR

Sigara dumanının içinde yüzde 4 oranında karbondioksit mevcuttur. Karbondioksit, dokulara oksijen taşıyan hemoglobininin görevini yapamaz hale getirir, hemoglobininin oksijen taşıma yeteneğini yüzde 10-15 kadar azaltır. Bu, doku ve organlarınızın daha az oksijen kullanması, havasız-soluksuz kalması demektir. Sonuç düşünme, görme, işitme kapasitesinin azalması, yorgun, halsiz ve bitkin kalınması, karar verme ve odaklanmanın zorlanmasıdır.

DUMANALTI SENDROMUNUN SONUÇLARI

Ses kısıklığı

Burun ve boğaz yanmaları

Öksürük

Gözlerde yanma

Dikkat kaybı

Orta kulak iltihabı

Baş ağrısı

Öğrenme yeteneğinde azalma

Solunum yolu enfeksiyonlarında kolaylaşma

Kronik bronşit

Astım riski

Akciğer kanseri

Amfizem

Düşük tehdidi
Yazarın Tüm Yazıları