Paylaş
Öncelikle şunu hiç unutmayın: Aniden ortaya çıkan bir ses kısıklığı problemiyle karşılaşırsanız telaşa kapılmayın. Ses kısıklığınız soğuk algınlığı, grip, akut üst solunum yolu enfeksiyonu ya da alerjik reaksiyonlarla ilgili olduğunda hiç endişelenmeyin. Çünkü bu tür ses kısılmaları ses tellerinin enfeksiyon ya da alerji nedeniyle şişmesi sonucu ortaya çıkıyor. Viral enfeksiyon veya alerjik süreç iyileşince kısıklık geçiyor, ses yeniden düzeliyor. Ses kısıklığı bazen aşırı bağırmaktan, basınçlı ve yüksek tonlu konuşmaktan da kaynaklanabiliyor. Her iki durum da uzun sürerse ses telleri üzerinde gelişen ve “nodül” adı verilen şişlikler ses oluşumunda arızaya yol açıyor, sesin kalitesi ve gücü değişiyor, ses boğuk, çatallı, kısık, kalın bir karakter kazanabiliyor.
ŞARKICILAR, POLİTİKACILAR VE ÖĞRETMENLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Ses sanatçıları, öğretmenler, politikacılar gibi sesini profesyonel nedenlerle uzun süre kullanmak zorunda kalan –ama bu işi çoğu zaman hatalı teknikle yapan- kişilerde bu tür ses kısıklıklarına daha sık rastlanıyor. Ses tellerinde gelişen ve “nodül” adı verilen bu oluşumlar cerrahi olarak tedavi edilebiliyor.
Ayrıca bazen ses teli içinde küçük kanamalar oluşuyor ve “polip” adı verilen şişlikler meydana geliyor. Bunların da cerrahi olarak tedavisi gerekiyor.
Reflü sorunu, ses kısıklığının önemli nedenlerinden biri kabul ediliyor. Özellikle sabahları belirginleşen ve gün içinde şiddeti azalan ses kısıklığı varsa reflüden kuşkulanmak gerekiyor. Alerjik nedenler, ileri derecede büyük guatrlar da ses kısıklığına yol açabiliyor.
KANSERE DE İŞARET EDEBİLİYOR
Ses kısıklığının en önemli nedeni ise ses tellerinden kaynaklanan ya da o bölgeye yerleşip ses tellerini de içine alan kanserler. Özellikle yutma güçlüğü, boyunda şişlik, öksürükle kan gelmesi ve ses kısıklığının iki–üç haftadan fazla sürmesi durumunda işi şansa bırakmamak ve en kısa zamanda bir kulak-burun-boğaz uzmanından yardım istemek gerekiyor.
Eğer sık sık ses kısılmaları yaşayan biriyseniz, konuşurken daha düşük ses perdesi kullanmaya, bağırmadan, basınçsız konuşmaya, konuşurken nefesinizi ayarlamayı öğrenmeye çalışın. Uzun süreli konuşmayın. Gürültülü, dumanlı, kirli havalı ortalarda uzun süre konuşmamaya dikkat edin. Sigara içmeyin, alkol kullanmayın, kuru ortamlarda uzun süre kalmayın. Sık sık ve az miktarda sıcak ve çok soğuk olmayan sıvı alın. Boğazınızı sert, tahriş edecek şekilde temizlemeyin. Ses kısıklığı sorununun teşhis ve tedavisinin kulak-burun-boğaz uzmanlarınca yapıldığını da unutmayın.
BİR UYARI
Uykusuzluk belleğin düşmanıdır
Sağlam bir belleğe sahip olmanın ilk koşulu, edinilen bilgilerin pekiştirilmesidir. Beynin öğrendiği, kaydettiği bilgileri pekiştirmek için en çok gereksinim duyduğu şey ise nitelikli bir uykudur. Uykusuzluk sorunu işte bu nedenle pekiştirme süreçlerini engelleyerek belleği zayıflatıyor.
Uykusuzluğun diğer bir zararı da odaklanma güçlüğüne yol açması, yeni bilginin tam ve en doğru biçimde kaydını engellemesidir. İyi bir bellek kaydı için dikkati yoğunlaştırmak, odaklanmak gerekiyor. Uyku sorunu odaklanmayı bozuyor.
Kısacası, iyi bir uykunuz yoksa bilgi kaynaklarına odaklanamadığınız ve edindiğiniz bilgileri de pekiştiremediğiniz için güçlü bir belleğe sahip olmanız zorlaşıyor. Dr. Evren ALTINEL
Paylaş