Paylaş
Bizdeki rakamlar ise oldukça ürkütücü. Neredeyse her 10 yetişkinden biri ya “şeker hastası” ya da “diyabet tehdidi” ile yaşıyor. Diyabet tehdidi ise “hiperinsülinemi/insülin direnci/reaktif hipoglisemi atakları” anlamına geliyor.
Diyabet en çok da damarları tahrip ederek kalp sorunlarına (kalp krizi, ritim bozuklukları, kalp yetmezliği, ani ölümler), beyin damar hastalıklarına (felçler, bunama tehlikesi), böbrek problemlerine (böbrek yetmezliği), göz hastalıklarına (kanamalar, retina yırtılmaları, katarakt, glokom) yol açıyor.
Sorunlar bunlarla da bitmiyor, sinir sistemi (el ayak uyuşmaları, karıncalanmalar, kramplar, sinir felçleri), cilt (tekrarlayan mantar enfeksiyonları, fronkül ve benzeri iltihabi cilt sorunları), kaslar ve kemikler de etkileniyor.
Sorunun yaygınlaşmasında kilo fazlalığı ve obezite patlamasının en önemli belirleyici, en büyük tehdit olduğunu biliniyor. Zaten obeziteye yol açan sebeplerle şeker hastalığının nedenleri hemen hemen aynı şeyler. Biraz dikkat edip de birkaç önemli sorunu kontrol altına alabilirseniz eğer diyabeti daha yolun başında önleyebiliyorsunuz.
Diyabeti önleme planının üç temel ayağı var: Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve kilo kontrolü.
AKTİVİTE VE BESLENME ÖNEMLİ
Düzenli egzersizlerin ve aktif bir yaşam sürmenin pek çok faydası var ama en belirgini insülin ihtiyacını azaltarak kan şekerini dengelemeye yardımcı olması.
Sağlıklı beslenmek özellikle posadan zengin, şekeri unu, nişastası ve rafine karbonhidratı sınırlı, sağlıklı proteinler ve sağlıklı yağlardan zengin, dengeli bir diyet planı yapmak diyabeti önlemenin en etkili oyuncusu olarak gösteriliyor.
Öğün atlamamak, fast food yiyeceklerden uzak durmak, şekerli, kolalı içecekleri asla kullanmamak, ıvır zıvır atıştırmalıklara el bile sürmemek gibi basit ama etkili noktaları da çok mühim.
FAZLA KİLONUZ VARSA VERİN
Bu üçlü saç ayağının üçüncü ayağını fazla kiloları vermek ve sağlıklı bir kiloda kalma konusunda ısrarcı davranmak oluşturuyor. Özellikle göbek bölgesinde biriken yağlar en büyük tehdit. Bu bölgeyi inceltmek de bel çevresini olabildiğince ince tutmakta fayda var. Bel çevreniz küçüldükçe sadece diyabete yakalanma ihtimaliniz değil pek çok konuda avantajlı hale geliyorsunuz. Araştırmalara göre bel çevresi erkeklerde 100, kadınlarda 88 cm.yi geçmemek zorunda, en azında bu rakamları tutturmak gerekiyor.
Bel kalça oranını ise mutlaka 1’in altına indirmek lazım. Bu iki parametreyi tutturabildiğinizde sadece diyabeti değil, hipertansiyonu, bunamayı, cinsel güçsüzlüğü ve daha pek çok sorunu önleme imkânı kazanıyorsunuz.
Bilinçli, iyi ve sağlıklı beslenip her gün 30-40 dakika yürüyen ve kilo sorununu önleyen birinde diyabete yakalanma olasılığı son derece düşüktür.
Diyabeti önlemenin üç temel ayağı
1- Düzenli egzersiz
2- Sağlıklı beslenmek
3- Kilo kontrolü
BİR ÖNERİ
Cildinizi kışa hazırlayın
Cildinizi kışa daha güçlü başlatmak istiyorsanız alfa lipoik asit desteklerinden faydalanabilirsiniz. Günde 200 mg alfa lipoik asit desteği üç ay süreyle her sabah bol suyla alınırsa cilt sağlığında önemli bir iyileşme olabiliyor. Bu üç aylık kürü daha da güçlendirmek istiyorsanız ek olarak her gün sabah tok karna 100 mg CoQ10 desteği alın.
Koenzimin daha çok emilmesini istiyorsanız kapsüle birazcık zeytinyağı bulaştırın! Eğer cildi güçlendirme planınızı daha da mükemmelleştirmek istiyorsanız bu ikiliye günde bir kez 500 mg.lık evening primrose oil desteğini de ilave etmenizi tavsiye ederim.
Bu üçlü plan cildinizin yenilenmesini hızlandıracak, nem oranını artıracak, antioksidan gücünü ve dayanıklılığını maksimuma çıkaracaktır.
Bu üçlü destek planını her yaştaki kadına öneriyorum ama özellikle 40 yaş üstü kadınların yılda bir kez denemesinde fayda olduğunu düşünüyorum. Kürleri yılda 2-3 kez tekrarlayabilirsiniz. Üçlü kür: 200 mg Alpha Lipoik Asit, 100 mg Coenzym Q10, 500 mg Evening Primrose Oil.
Paylaş