Şeker hastalığı yönetilebilir mi

Şeker hastalığı (diabetes mellitus) yönetilebilen bir sağlık sorunudur. Bir şeker hastası, hastalığıyla ilgili bilgileri sürekli güncellemelidir. Tıbbın en çok üzerinde durduğu, araştırma yaptığı ve yeni bilgilerle donandığı hastalıkların başında da şeker hastalığı gelir.

Haberin Devamı

Her yıl kliniğimizde pek çok şeker hastasını izler, genel sağlık, beslenme, kilo yönetimi, aktivite yönünden değerlendirip bilgilendiririz. Çalışma arkadaşım Dr. Evren Altınel bu süreçte sık karşılaştığımız sorulardan bir derleme yaptı. Yanıtlarının herkese (ve şeker hastalarına) yardımcı olacağını düşünüyorum.

SORU 1: ŞEKER HASTALIĞI RİSKİM VAR MI?

* 45 yaşımı doldurdum.

* Fazla kilom var.

* Annem/babam/kardeşim şeker hastası.

* Gebeliğim sırasında kan şekerim yükselmişti.

* Kilolu çocuk doğurdum.

* Kontrollerde kan şekerimin yüksek olduğu söylendi.

* Tansiyonum yüksek.

* Kolesterolüm var. (İyi huylu kolesterolüm 35’in altında ve trigliseridim 250’nin üzerinde çıkıyor.)

* Hareketsizim.

* Polikistik yumurtalık sorunum olduğu söylendi.

* Boynumda, ensemde, dirsek içlerimde, sanki kirmiş gibi duran renk koyulaşması var. (Acanthosis nigricans)

Haberin Devamı

* Kalp, beyin ve bacaklarımı etkileyecek damar sorunlarım olduğu söylendi.

Yukarıdaki şıklardan en az bir tanesini işaretlediyseniz, şeker hastalığı ile ilgili riskinizi değerlendirmek üzere mutlaka bir uzman görüşü almalısınız.

SORU 2: ŞEKER HASTALIĞI BÖBREKLERİME ZARAR VERİR Mİ?

Şeker hastalığının takip ve tedavisi sırasında oluşabilecek böbrek sorunlarına karşı önlem alınmazsa 7-10 yıl içinde diyaliz gereksinimi başlar. Şeker hastalarının yaklaşık üçte birinde mikroalbüminüri görülür.

Bu böbrek yetmezliğinin öncü belirtisi olabilir.

Erken tanı için belli aralıklarla kanda üre, kreatinin ile idrarda mikroalbümin ve kreatinin tayini yapılmalıdır.

Mikroalbüminüri testi üç yöntemle yapılabilir:

1) Günün herhangi bir saatinde alınan idrarda albümin/kreatinin oranı hesaplanabilir.

2) 3-4 saatlik idrar biriktirilebilir veya sabah, geceden biriken idrara bakılabilir.

3) 24 saatlik idrar biriktirilerek kreatinin ile birlikte değerlendirilebilir.

SORU 3: KAN ŞEKERİMİ NE SIKLIKTA ÖLÇMELİYİM?

* Eğer şeker tanınız yeniyse, kan şekeri düşüklüğünü hissetmiyorsanız, gebelik şekeriniz veya “brittle” diyabetiniz varsa yani kan şekeri düzeyleriniz sık sık büyük iniş ve çıkışlar gösterebilen Tip I şekerliyseniz günde 4-7 kez kan şekeri ölçmelisiniz.

Haberin Devamı

* Eğer şeker kontrolünüz çok iyiyse, haftada bir-iki gün, günde 4 kez ya da her gün ama farklı zaman dilimlerinde ve haftada bir kez, gece saat 03.00’te kan şekeri ölçmelisiniz.

* Tıbbi beslenme tedavisi gören veya ilaç kullanan Tip II şekerliyseniz, kan şekeri kontrolünüz iyi ise, haftada 1-2 gün açken ve gece yatmadan önce (saat 22.00-23.00 arası) kan şekerinizi ölçmelisiniz.

* Özetle; şeker kontrolü sağlanana kadar günde 4 kez aç, ana öğünlerden 2 saat sonra, gece yatmadan önce ve haftada 1-2 kez gece 03.00’te kan şekeri ölçülmelidir.

SORU 4: EVDE KAN ŞEKERİ İZLEMEK NE İŞE YARAR?

* Daha kolay ve ekonomik yoldan kan şekeri kontrolü sağlanır.

* Kan şekeri iniş-çıkışları erken fark edilir.

Haberin Devamı

* Kullanılmakta olan şeker ilaçlarının doz ayarı kolaylaşır.

* Daha güvenli ve rahat bir yaşam sağlar: Örneğin ölçüm aygıtı ile yolculuğa çıkılabilir.

* Kan şekeri düzeyleri yakın takibe alındığından uzun dönemde kronikleşmiş (süreğenleşmiş) ya da kalıcı hale gelmiş hasar görülme olasılığı azalır.

* Hastaneye yatış seyrelir. Başta gelen yatış nedenlerinden Hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği) veya Hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) koması ile göz, böbrek, kalp-damar ve diğer sistemlerden kaynaklanan süreğenleşmiş sağlık sorunları hem şeker hastasına hem de yakın çevresine maddi ve manevi zarar verir.

SORU 5: ŞEKER HASTASI AKTİVİTE YAPMALI MI?

Düzenli egzersiz yapmak şeker hastaları için “olmazsa olmaz”lar arasında yer alır. Kan şekerinin dengelenmesi, kilo kaybı ya da var olan sağlıklı kilonun korunması, yüksek tansiyon ile başa çıkma gibi konularda fizik aktivite çok etkin rol üstlenir. Egzersiz yapmayan şeker hastalarında, yapanlara oranla, kalp krizi ve inme gibi çok ciddi sağlık sorunlarına daha sık rastlanmaktadır.

Haberin Devamı

Aktivite konusundaki önerilere gelince…

* Bedensel becerilerinize, yaşantınıza uygun, eğlenceli bir aktivite bulun.

* Mümkünse her gün ve olabildiğince aynı zaman diliminde spor yapın.

* Egzersizden önce ve sonra kan şekeriniz ölçün.

* Fizik aktivite sırasında ya da sonrasında -hipoglisemi- olasılığına karşı yanınızda kan şekerini hızla yükseltebilecek (Glisemik Endeksi yüksek) yiyecek bulundurun.

* Şeker hastası olduğunuzu bildiren bir kart ya da kimliğinizde bir belirteç bulundurun. Cep telefonu taşıyın.

* Spor öncesinde, sırasında ve sonrasında şekersiz içeceklerden bolca tüketmeye özen gösterin.

SORU 6: YÜKSEK ŞEKER DAMAR SERTLİĞİ YAPAR MI?

Şeker hastalığı aslında bir damar hastalığıdır. Kanınızdaki yüksek şeker düzeyleri ve birlikte olduğu diğer metabolik sapmalar (kolesterol, trigliserid ve ürik asit yüksekliği, pıhtılaşma eğilimi) damar sertliğini hızlandıran en etkin kimyasal değişimlerdir. Kan şekeri yüksekliği, damar duvarlarının sertleşmesine, plakalar oluşturarak daralıp tıkanmasına yol açacaktır. Bu hızlanmış ateroskleroz (damar sertliği) tablosundan büyük damarların etkilenmemesi olanaksızdır. Böbrek damarlarında meydana gelen tahribat böbrek yetmezliğine, göz damarlarındaki sorunlar kanamalara ve katarakta, sinirleri besleyen damarlardaki sorunlar ayaklarda yanma, uyuşma, kramp ve karıncalanmalara yol açacaktır.

Haberin Devamı

SORU 7: ŞEKER HASTALIĞI DİŞLERİMİ ÇÜRÜTÜR MÜ?

Diyabetiklerde, diş ve diş eti hastalıkları, genel nüfusa göre üç kat sık görülür. Bunun nedeni tükürük salgısının daha az olmasının dişlerde plak birikimini tetiklemesi, şeker ilaçlarının çoğunun ağız kuruluğu yapmasıdır. Önce bir mantar enfeksiyonu ya da ülser ile başlayan sorun, ödem ve fırçalama sırasında kanama ile şiddetlenerek jinjivite (diş eti iltihabı) dönüşür. Bu durum kan şekerini daha da yükseltecektir.

Normalde tükürük şeker içermez ama kan şekeri belli bir düzeyin üstüne çıkarsa tükürükte de şeker bulunur. Kan şekeri yüksekse diş çürüğü riski de yüksektir.
Korunmak için ilk önlem bol su tüketmek ve günde üç kez dişleri dikkatle fırçalamaktır. Şeker hastaları herhangi bir yakınmaları olmasa da yılda en az iki kez diş kontrolünden geçmelidir.

SONUÇ: ŞEKER HASTASIYSANIZ...

Bazı alışkanlıklar, şeker hastasının yaşantısını çok kolaylaştırır.

Hipoglisemi ve hiperglisemi belirtilerini tanımak, alınacak önlemleri bilmek; kan ve idrarda şekeri kontrol etmeyi öğrenmek; beslenme ve fizik aktivite konusunda aydınlanmak; başka sağlık sorunları ile başa çıkmayı başarmak, düzenli aralıklarla doktorun ve diyetisyen kontrolünden geçmek bu alışkanlıkların en önemlileridir.

Eğer şeker hastasıysanız;

* Üç-altı ayda bir HbA1c düzeyinizi,

* Yılda bir lipid profilinizi (kan yağları: HDL, LDL, trigliserid),

* Her yıl mikroalbüminüri olup olmadığını,

* En az yılda bir defa kanınızdaki kreatinin miktarını,

* Her yıl tiroid fonksiyonunuzu (TSH ve gerekirse FT4, FT3),

* Yılda bir kez EKG (Elektrokardiyografi)’nizi,

* Her ay tam idrar tahlilinizi yaptırmalı ve sonuçlarınızı doktorunuzla görüşüp onun yorumunu almalısınız.

 

Yazarın Tüm Yazıları