Paylaş
Biz ramazanda oruç tutarken, metabolik ritmimiz bu durumdan bir miktar etkileniyor. “İftar-sahur” ritmine dönen yeni bir beslenme planı hem biyolojik ritimde hem de metabolik organizasyonumuzda uyum sorunları yaratabiliyor. Eğer sağlıklı biriyseniz, vücudunuzun biyolojik ritmi ve metabolik yapılanması bu yeni düzene kısa zamanda uyum gösteriyor.
Bu genellemenin her zaman geçerli olmadığı istisnai durumlar da olabiliyor. Bunlardan biri de reaktif hipoglisemi problemi. Reaktif hipoglisemisi, insülin seviyeleri açlık ya da toklukta çok yüksek olanların metabolizmaları, daha doğrusu “kan şeker ayarları” ve “insülin-şeker dengeleri” bu yeni düzene uymakta zorlanabiliyor. Geçen hafta görüştüğüm hipoglisemili bir hastamın yaşadıkları tam da bu duruma uygun bir örnekti. 40’lı yaşlardaki “göbekli/gıdıklı” beyefendi, ramazanın ilk sahurunda önce doğru şeyler yemiş (bir parça et, bir yumurta, biraz yoğurt) ama sonra iki kutu pudingi hüpletivermişti! Daha iki saat geçmeden de terleme, bulantı, çarpıntı gibi hipoglisemik sorunlar birbiri ardına gelmiş, yani “hipoglisemi krizi” patlak vermişti. Yemeğin üstüne yenen bol şekerli besinlerin hemen hepsi benzer şikâyetleri yaratabiliyor aslında. Hipoglisemik birinin işte bu nedenle fazla miktarda şeker, şeker/un karışımı tatlıları yiyip içmekten özenle sakınması gerekiyor. Bu hatayı özellikle iftar ya da sahurda yapmaması zorunlu hale geliyor. Nedeni şu…
Yemekten hemen sonra zaten artan kan şekeri eğer o yemekte meyve suyu, şekerli herhangi bir meşrubat, tatlıyı fazla kaçırmak gibi bir hata ile birleştiğinde pankreastan inanılmaz miktarlarda bir insülin pompalanması başlıyor. Kanda hızla artan insülin, kan şekerinin kandan aniden çekilmesine, yani kan şekerindeki ani artışını daha da hızlı bir kan şekeri düşüşünün izlemesine -hipoglisemiye- sebep oluyor. Kan şeker seviyesinin çok hızlı ve çok fazla düşmesi öncelikle beynin, genelde bedenin enerjisiz kalmasına, aşırı hipoglisemik tepkiler vermesine yol açıyor. Hipoglisemik tepkilerin başında da çarpıntı, sinirlilik, terleme, bulantı ve benzeri işaretler geliyor.
NE YAPMALI?
Hipoglisemi atakları yaşayan biriyseniz, beslenmenizde bazı hataları asla yapmamanız gerekiyor. İftarda, özellikle de sahurda fazla miktarda şeker içeren yiyecek ve içecekler tüketmemeniz bunun ilk ve ön şartı. Reaktif hipoglisemi eğilimi olanların özellikle sahurda sadece şekerli yiyecek içeceklerden değil, unlu besinlerden de uzak durmalarında yarar var. Bu kişilerin yapacakları en doğru şey, sebze, bakliyat gibi posadan zengin yiyeceklere ağırlık vermek.
Peynirli bir tost, yumurta, bakliyatlarla zenginleştirilmiş salatalar, yoğurt bu kişiler için en uygun sahur seçenekleri. Kısacası ne iftarda ne de sahurda puding olur, akıllı hiçbir hipoglisemik ramazanda tatlıyı abartmaz!
Paylaş