Paylaş
Bunun farklı nedenleri olsa da temel sorun muhtemelen yine aynı mesele: STRES SALGINI. Tabii ki reflünün başka nedenleri de var: Hızlı ve çabuk yemek, büyük lokmaları adeta çiğnemeden yutmak, yatağa girmeden hemen önce tıka basa karın doyurmak, unlu-şekerli gıdalara, kızarmış besinlere ağırlık vermek, portakal-greyfurt suları, limonata vs. ile mide asidini tetiklemek, aşırı kilo, iyice sıkıştırılmış kemerler ve daha pek çok hata mide reflüsünü tetikleyebiliyor. Yemek borusu ile midenin birleşme noktasındaki fıtıkların da (mide fıtığı) reflüye yol açabileceği biliniyor. Gastroenteroloji uzmanları, son zamanlarda daha sık karşılaştıkları yemek borusu kanserlerinin de maalesef reflü salgınıyla ilişkili olabileceğini düşünüyor. Asitli mide sıvısının yemek borusunda yaptığı tahriş zamanla doku harabiyetine dönüştüğünde burada “metaplazi” denen önemli yapısal değişimlere yol açıyor. Eğer sorun vaktinde tedabi edilmezse dokusal değişimler maalesef- zamanla kansere dönüşebiliyor. Bu nedenle reflü meselesinin de her sağlık sorunu gibi geciktirilmeden tedavisinde fayda var.
KISA BİLGİ
REFLÜ İÇİN NE YAPMALI
Reflü tedavisinde anti-asit ilaçlar, mide asit salgılamasını baskılayan haplar çoğu zaman yeterli oluyor. Tabii ki bunlarla birlikte yaşam tarzı değişikliklerine gitmek özellikle beslenme yanlışlarından uzaklaşmak da önemli bir ayrıntı. Alkol ve sigarayı bırakmadan, lokmaları dikkatle ve uzun süre çiğnemeden, fazla kiloları verip stres yükünü azaltmadan reflü sorunundan kurtulmak maalesef pek mümkün olmuyor.
MÜHİM SORU
BİR UYKU PROGRAMINIZ VAR MI
Yeni bir araştırma her gece 6 saat süreyle aynı saatlerde uyuyup ertesi sabah aynı saatlerde uyanmanın, kısacası tutarlı ve düzenli bir uyku programını ısrarla uygulamanın, düzensiz saatlerde 8 saat uyumaktan çok daha sağlıklı bir uyku seçimi olduğunu gösterdi. Araştırmayı ünlü uyku uzmanı Matthew Walker yürüttü. Dr. Walker’a göre, düzenli bir uyku programı uygulamak sağlık açısından uykunun süresine oranla daha etkili ve daha doğru bir uyku sağlığı seçimi.
UYKU İÇİN
BİR GECE BİLE ÖNEMLİ
Yakın tarihlerde Almanya’da yapılan bir başka araştırmada ise “sadece bir gece uykusuz kalmanın bile” bazı kişilerde beyin yaşlanmasını hızlandırabileceğini gösterdi. Bu araştırmaya bakılırsa sadece bir gece uykusuzluk bile beyni beklenenden daha hızlı yaşlandırabiliyor. Kısacası uyku meselesi en az beslenme, egzersiz ve stres yönetimi kadar önemli bir sağlık ayrıntısı. Kaliteli bir gece uykusunu herkesin her yaşta önemsemesi gerekiyor.
KALBİNİZ İÇİN
ERKEN YATIP ERKEN KALKIN
Uykunun sağlıkla ilişkisini gösteren önemli bir bilgi daha var, o bilgi şu: 2021’de İngiltere’de Biobank verilerinden yararlanılarak yapılan bir çalışmada, biyolojik saate uygun bir zaman diliminde yatmanın kalp krizi ve inme riskini ciddi ölçüde azaltabileceği gösterildi. Bu araştırmaya göre, saat 22.00-23.00 aralığında uykuya geçmek kalp ve damar hastalığı riskini ciddi oranda azaltıyor. Aynı araştırma her gün 7 ila 9 saat arasında uyumanın ise sağlık için en doğru seçim olduğunu da teyit ediyor.
ÖZETİ ŞUDUR: Daha sağlıklı bir hayat için bedenin biyolojik ritmine uygun ve biyolojik saatine uyumlu bir yaşam tarzı oluşturmakta ısrarlı davranalım.
HATIRLATMA
ÇOCUKLARINIZ BALIK YİYOR MU
Başlıktaki soru önemli çünkü Amerika’da Pennsylvania Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma daha sık balık yiyen çocukların daha zeki olduklarını net ve açık olarak gösterdi. Ciddi bir planlamayla yürütülen bu araştırmada haftada en az bir gün balık yiyen çocukların IQ değerleri diğer çocuklardan 4.8 puan daha yüksek saptandı. Bitmedi! Balık yiyen çocukların yemeyenlere oranla daha güzel, derin ve kaliteli uyudukları da saptandı. Netice şu: Lütfen çocuklarınıza daha sık ve bol balık yedirin. Not: Japonya’da kişi başına yıllık balık tüketimi 80 kilodan fazla. Avrupa ülkelerinde 25 kilonun altında kalan ülke yok. Bizdeki rakam 10 kiloyu bile bulmuyor, aklınızda olsun.
UNUTMAYIN
KETEN TOHUMUNUN FAYDALARI
Keten tohumunun pek çok sağlık faydası var. İlk akla gelenler de şunlar...
1- Çok güçlü bir bitkisel omega-3 kaynağı.
2- Çok etkili bir kanser önleyici bitkisel östrojen lignan deposu.
3- Harika bir posa yapılanması var. Bu sayede kabızlıkla mücadelede tek başına bile en az ilaçlar kadar ilgi görüyor.
4- Yine posa yapılanması nedeniyle kolesterolü dengelemede ve bağırsak kanserinden korunmada da işe yarayabiliyor.
5- Tansiyonu dengelemede de -az da olsa- işe yarayabileceği anlaşılıyor.
6- Güvenilir bir bitkisel protein kaynağı olduğu kabul ediliyor.
7- Kan şekeri ayarına da destek oluyor.
8- Kilo verme programlarının da vazgeçilmezi olarak gösteriliyor.
Paylaş