Oruç ruhu ve bedeni hafifletir

Bana göre ille de bir ramazan diyeti söz konusu olacaksa bu daha çok “ruhsal kötülüklerden arınma, kötü düşünce, korku ve endişelerden uzaklaşma diyeti” olmalı! İşin beslenme yanı ise doğal ve geleneksel beslenmeyi öne çıkarmanın bir fırsatı gibi düşünülmeli.

ÇOK önemli bir sağlık sorunu söz konusu olmadıkça, hastalarımın “Oruç tutabilir miyim?” sorusunu genelde “Evet!” diye yanıtlarım. Bunun nedeni orucun bedensel, ruhsal, moral ve sosyal; sağlığı her anlamda güçlendirdiğine (hatta iyileştirdiğine) inanmamdır. Bana göre ramazan ayı ve oruç “manevi bir iyileştirici” ve mükemmel bir “iç doktor” gibidir.
Özellikle beslenme ile ilgilenmeye, bu konuda yapılan çalışmaları okumaya ve koruyucu tıp ile ilgilenmeye başladıktan sonra, orucun beden ve ruhu destekleyip güçlendirdiğinden hiç kuşkum olmadı. Bazı özel durumlar dışında “orucun sağlık faydaları”nı bilimsel çalışmaların da doğruladığını söyleyebilirim.
Bana göre bu faydanın iki temel nedeni beden ve ruhta oruçla oluşan “hafiflik” ve “huzur” halidir.

BİR FIRSAT GİBİ DÜŞÜNÜN

Ramazan ve oruç bedeni de ruhu da arındırıp, hafifletir. Ama bu bilgiyi lütfen “diyet” ya da “detoks yapmak” gibi algılamayın. Ramazan ve orucun bir “diyet zamanı” ya da “detoks kürü” gibi düşünülmesine hep karşı oldum. Bu tür tavsiye ve reçeteleri veren diyetisyen ve doktorlardan da hiç hoşlanmadım. Bu tür önerilere sizin de uymamanızı tavsiye ederim. Bana göre ille de bir ramazan diyeti söz konusu olacaksa bunun daha çok “ruhsal kötülüklerden arınma, kötü düşünce, korku ve endişelerden uzaklaşma diyeti” olmalı! İşin beslenme yanı ise doğal ve geleneksel beslenmeyi öne çıkarmanın bir fırsatı gibi düşünmeli.

DİYET DEĞİL NİYET ZAMANI

Kısacası bana göre ramazan ve oruç “diyet zamanı” değil, “niyet zamanı” olmalıdır.
Arınma ve inanma birlikte ve uyum içinde çalışmalıdır.
Oruç, ruhsal ve fiziksel toksinlerden uzaklaşmayı, beden ve ruhu birbirine daha çok yakınlaştırmayı teşvik etmelidir... Beden ve ruhu her anlamda dinlendirip bütünleştirmelidir.
Bu da öncelikle “niyet” ile başarılabilecek bir şeydir.
Önemli bir noktayı yeniden hatırlamamızda da fayda var: Orucun sağladığı sağlık desteği fiziksel olduğu kadar ruhsal ve duygusaldır. Bedensel orucu mutlaka ruhsal oruçla da zenginleştirmek lazımdır.

BİR TATLI HUZUR

Ramazan ve orucun iç doktor olarak bize sağladığı faydalarından ikincisi huzura ulaşmamızın kolaylaşmasıdır. Huzur, bize kendimizle baş başa kalma, samimi iç hesaplaşmalar yapma, yanlışlarımızdan vazgeçip, fazlalıklarımızdan kurtulma, iyi ve güzel yanlarımızı çoğaltma ve daha önce fark etmediğimiz dinginliklere ulaşma fırsatı verir.
Huzur sayesinde kendimizle eskisine göre daha barışık hale geliriz. Aile, dost ve akrabalarımızla, içinde yaşadığımız toplum ve dünyayla daha güçlü daha derin ve daha sağlam bağlar oluştururuz. Bütün bunlar sağlığın en önemli garantisi olan “aidiyet duygusu”nu da sağlamlaştırır.
Sağlıklı, hafif, huzurlu ve güzel bir ramazan geçirmenizi dilerim.

Ramazanda nasıl beslenmeli?

BU akşam ilk iftarınızı açacak ve sahura kalkacaksınız. Sağlık bakımından dikkat etmeniz gereken temel noktalar şunlar olmalı...
İftarınızı açarken yavaş ve sakin olun. Acele etmeyin. Hızlı yemeyin. Yiyecekleri iyi çiğnemeye özen gösterin.
İftara çok yağlı-tuzlu olmayan bir çorbayla başlanmanızda fayda var. Ev yapımı çorbaları tercih edin. Sebze, mercimek, domates, şehriye çorbaları, yoğurtlu çorbalar, tavuksuyu çorbaları gibi pek çok seçenek var önünüzde.
Çorbadan sonra hafif bir salata veya zeytinyağlı ile yemeğe devam edin. Bu noktadan sonra biraz dinlenmeli ana yemeğe daha sonra geçmelisiniz.
Kızartılmış çok yağlı yiyeceklerden, ağır, hamur işi yemeklerden, böreklerden, şeker, yağı çok tatlılardan uzak durmanızı tavsiye ederim.
Tatlı olarak sütlü hafif tatlıları tercih edin. Cevizi ve sütü bol bir güllaç, sütlaç, muhallebi, kazandibi akılcı seçimlerdir.
Tatlı ihtiyacınızı meyvelerle de karşılayabilirsiniz. Karpuzu, incir ve üzümü fazla abartmamaya çalışın.
Mümkünse tatlı ya da meyve keyfinizi ara öğün gibi düşünüp, teravih namazının sonrasına bırakın.
Mutlaka sahura kalkın. Sahurda da hafif, hazmı kolay, kana yavaş karışan, tam gıdalardan oluşmuş yiyecekler yiyin.
İftardan sahura kadar bol su için. Bir şeyler içme keyfinizi çayla, ayranla, maden suyu ile zenginleştirin.
Kahve tüketiminizi azaltmanızı öneririm.

RUHUNUZU DA BESLEYİN

RAMAZAN ayı beslenme planınıza ruhunuzu besleyecek şeyler eklemeyi de unutmayın: Aile büyüklerinizi, akrabalarınızı ziyaret edin. İmkânlarınızı onlarla paylaşın. İhtiyaçlarını gidermeye bakın. Uzakta yaşıyorlarsa telefonla arayın.�
Rahmete kavuşmuş büyüklerinizi, dost ve akrabalarınızı unutmayın. Onlara ışık yüklü dualar yollayın.
Bu ay her akşam en az yarım saatinizi ruhsal zenginliğinizi güçlendirmeye ve iç hesaplaşmalara ayırın.
İyimserlik, yardımseverlik, affedicilik, hoşgörü, iltifat, sevgi olumlu bakış gibi iyi ve güzel yanlarını çoğaltmaya, kıskançlık, korku endişe, düşmanlık, olumsuzluk, öfke gibi kötü yanlarınızı ise törpülemeye çalışın.