Eğer orta yaşlardaysanız, geleceğiniz sadece bel çevrenizin genişliğine ve kilonuza bağlı değildir. Hep var olan müphem sırt ve bel ağrılarından, hafif bir yemek sonrası oluşan rahatsız edici şişkinlikten yakınıyorsanız, özellikle 60- 65 yaş ve üzerinde iseniz ‘‘AAA tehlikesi’’ sizin için de söz konusu olabilir.
AAA, ‘‘Abdominal Aort Anevrizması’’ olarak isimlendirilen, hayatı tehdit edici bir damar hastalığının kasıltalmış halidir. Kalpten çıkan ana damarınızın adı ‘‘aort’’tur. Bu damar karın içinden geçerken bir elma ya da tenis topu kadar genişleyebilir. Bu genişleme daha büyük boyutlara da ulaşabilir. Dolaşım sisteminin ana yolu olan aort damarının özellikle alt karın bölgesinde yerleşen balon şeklindeki bu genişlemesi, orta yaşlı ve yaşlı erkeklerin yüzde 5-10'unda, kadınların yüzde 1'ini etkilemektedir. Bu şişlik, çoğu kez gözden kaçar ve genellikle patladığında fark edilebilir. O zaman da zaten iş işten geçmiştir. Orta ve ileri yaş sağlık taramalarında abdominal aortanın da AAA yönünden mutlaka tetkik edilmesi gerekmektedir. Bunun için birkaç yıl aralıklarla yapılacak olan ultrasonografik tetkikler yeterli olabilir.
TEŞHİSİ KOLAY
Dikkatli bir muayene ve karnın elle yapılan incelemesi aortun normalden daha büyük olduğunu ortaya koyabilir. Özellikle alt karın, bel bölgesi ya da sol tarafta nabız hissettiren bir kitle elle belirlenebilir. Genişlemiş damar kesesi dokununca ağrıyan bir duyarlılığa yol açar. Kesin tanı ve değerlendirme için ultrasonografik olarak yapılacak incelemelere ihtiyaç vardır. Karnın ultrasonografik olarak izlenmesi AAA'ya kesin tanıyı koyduracaktır. Ultrasonla görüntüleme tetkiki zararsız ve ucuz bir yöntemdir.
Vücudun temel damarı olan aort arterinin zayıflaması ve bir balon gibi şişmesi, patladığında yaşamı tehdit edici sonuçlara yol açar. Anevrizmanın patlaması halinde kan basıncı aniden düşer ve karında inanılmaz bir ağrı hissedilir. Hastaların en iyi şartlarda bile sadece yarısı acil cerrahi girişimde kurtarılabilmektedir. Bu nedenle ultrason ile belirlenen anevrizmaların dikkatle izlenmesi ve uygun şartlarda cerrahi olarak tedavi edilmesi gerekmektedir.
MUTLAKA BAKTIRIN
Eğer 60 yaşın üstündeyseniz, hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, şişmanlık, hareketsizlik gibi kalp ve damar hastalıklarına olan risk faktörlerini taşıyorsanız ve olanaklarınız el veriyorsa doktorunuzla AAA ultrason testi için görüşmenizde yarar var. Özellikle alt karın bölgenizde, belinizde, sırtınızda düzenli ve müphem ağrılardan, hafif bir yemekten sonra bile oluşan karın şişliğinden yakınıyorsanız abdominal aortanızın ultrason yöntemiyle incelenmesi testini mutlaka yaptırmalısınız. Bu ucuz, zararsız ama kesin tanı koyduracak kadar etkili testi aptırmanız daha sonra karşılaşacağınız ve belki de yaşamınızı tehdit edecek bir sürprizden sizi koruyacaktır.
Doktorunuza bu yıl yaptıracağınız genel sağlık taramanıza abdominal aort anevrizması incelemesini de yerleştirmesi önerisinde bulunun.
60-65 yaşın üzerindeyseniz, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, uzun süreli sigara içme ve hareketsiz yaşam gibi ateroskleroza ilişkin riskleri taşıyorsanız veya başka bir büyük damarınızda ateroskleroz mevcudiyeti saptanmış ise,
Şeker hastalığı, gut, şişmanlık gibi aterosklerozu hızlandığı bilinen bir başka sağlık sorununuz varsa,
Belirli aralıklarla gelen, müphem sırt ve bel ağrılarından ve yemek sonrası oluşan karın şişkinliklerinden yakınıyorsanız, ailenizin tıbbi geçmişinde, kardeşinizde, yakın akrabalarınızda AAA saptanmışsa bu tetkikin yapılmasını özellikle talep etmelisiniz.
BİR ÖNERİ
Yorgun musunuz
Eğer yorgunsanız, kendinizi güçsüz ve halsiz hissediyorsanız, yani enerjiniz yetersizce aşağıdaki beslenme önerilerinden yararlanabilirsiniz:
Öğün sayınızı arttırın: Küçük öğünler halinde günde 5-6 öğün yiyebilirsiniz. Sık sık ve az az yemeniz kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağladığı gibi şişkinlik ve yorgunluğunuzu da azaltacaktır.
Düzenli ve sürekli sıvı için: Yorgunluk çoğu kez susuzluğun ve sıvı eksikliğinin belirtisidir. Günde en az 8-10 bardak su içerek enerji düzeyinizi muhafaza edebilirsiniz.,
Hamur işlerinden uzak durun, hayvansal yağları terk edin: Birçok araştırma fazla miktarda hayvansal doymuş yağ ve hamur işi tüketenlerde yorgunluk ve halsizlik şikayetlerinin daha sık olduğunu ortaya koymaktadır.
Daha çok meyve yiyin: Özellikle glisemik indeksi düşük, lif-posa miktarı yüksek, antioksidan kapasitesi fazla meyveleri gün boyu küçük porsiyonlar halinde tüketmeniz enerji düzeyinizi arttırır.
Atıştırmaları değiştirin: Sık sık atıştırıyorsanız, sadece atıştırma seçeneklerinizi değiştirerek enerji düzeyinizi yükseltip yorgunluğunuzu azaltabilirsiniz.
Patates ve mısır cipsi, kuru yemişler yerine, taze hazırlanmış sebze çubukları, salatalık, yeşil veya kırmızı biber kullanın.
Küçük şekerlemeler, çikolatalar veya pastalar yerine kuru veya taze meyveler; kuru veya taze elma, erik, kayısı tüketin.
Dondurma yerine dondurulmuş üzüm taneleri veya dondurulmuş küçük kavun ve şeftali parçaları yiyin.
Yağlı tuzlu kraker yerine tuzsuz badem, fındık ya da cevizi tercih edin.
Mayonez veya kremalı salata sosları yerine sirke ve limon suyunu deneyin.
BİR UYARI
Cinsel sorunlarda hemen pes etmeyin
Cinsel fonksiyon bozukluklarına ilişkin şikayetler çoğalmaktadır. Cinsel arzu ve güçte azalmaya yol açabilen sorunlar arasında bazı hastalıklar özellikle önem taşımaktadır. Şeker hastalığı hem kadınlarda, hem de erkeklerde cinsel sorunlara sebep olabilir. Tiroid bezi hastalıklarında, özellikle tiroid bezinin aşırı çalışması ve yetersizliğinde (hipertiroidi ve hiopotiroidi) cinsel güç azalması sık görülmektedir. Böbrek ve karaciğer yetmezliklerinde, koroner kalp hastalığı ve kalp yetmezliğinde, sara hastalığında (epilepsi) ve bazı romatizmal hastalıklarda cinsel fonksiyon bozuklukları meydana gelebilir. Cinsel arzuda azalma ve cinsel yetersizlik, belirtilen bu hastalıkların bazen görünen ilk belirtisi olabileceğinden, cinsel güçsüzlük sorunları değerlendirilirken, belirtilen hastalıkların da akılda tutulmasında fayda vardır. Ayrıca bazı ilaçların da cinsel problemlere yol açtığını unutmayın. Özellikle orta ve ileri yaştaki erkek ve kadınların kullanmak zorunda kaldıkları kan basıncını düşüren ilaçlardan bazılarının ve depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların cinsel güç üzerindeki olumsuz etkileri bilinmektedir. Prostat irileşmesi sorununda kullanılan bazı ilaçlar, hazımsızlık ve ülser tedavisinde kullanılan asit azaltıcı ürünler, kortizon ihtiva eden ilaçlar ve idrar söktürücü birçok ürünü bu listeye dahil edebilirsiniz. Eğer orta ve ileri yaşta beklemediğiniz ölçüde bir cinsel fonksiyon bozukluğu sorunu yaşıyorsanız, bunun mutlaka yaşınızla ilgili olduğunu düşünüp pes etmeyin. Sorunu doktorunuzla görüşün, ilaçlarınızın gözden geçirilmesini ve mutlemel sağlık sorunları hakkında incelenmenizi isteyin.