Paylaş
Bilim ve teknolojideki, sağlık hizmetleri ve hijyendeki, ekonomi ve sosyal yaşamdaki, daha da önemlisi toplumsal dinamiklerdeki hızlı değişimler bunun en önemli nedenleri. Ama bu arada yeni bir soru, daha doğrusu yeni ve önemli bir tehlike zihnimizi giderek daha çok meşgul ediyor: Hayat döngüsünün uzaması, sağlıklı yaşam süresinin uzamasıyla aynı şey mi? Kısacası bilimsel literatürde son günlerin iki önemli başlığı yaşlanma tartışmalarının bir numaralı hedefi durumunda.
BİR: Lifespan!
İKİ: Healthspan!
Peki, bu tartışmanın nedeni ne? Bu iki sözcük arasındaki farkın ne önemi var? Yanıt iki sözcükten ibaret: Kronik hastalıklar. Zira ömrümüz uzadıkça -eğer dikkat etmezsek- kronik hastalıklara yakalanma ihtimalimiz artıyor. Günümüzde 60 yaşına gelenlerin en az yüzde 20’sinde bir kronik hastalık, 80 yaşına girenlerin en az yüzde 40’ında iki kronik hastalık mevcut. Kısacası kronik hastalık meselesi düşündüğümüzden çok daha önemli.
BİR SORU
LİFESPAN İLE HEALTHSPAN ARASINDAKİ FARK NE
Lifespan/hayat döngüsü sözcüğü yaşanan yılların toplamını, healthspan/sağlıklı yaşam döngüsü ise hastalıksız sağlam ve sağlıkla yaşanan keyifli, formda ve zinde yılların bütününü ifade eder. Araştırmalara göre, bu iki zaman dilimi yani healthspan ile lifespan arasında şimdilik 9-12 yıl civarında bir farklılık var. Örneğin ülkemizde ortalama yaşam süresi (lifespan) 76-77 yıl civarında. Ama söz konusu hastalıksız geçirilen ömür süresi/healthspan olduğunda bu süre 64-65’e iniyor. Aradaki bu önemli zaman diliminin nedeni olarak da temelde “kronik hastalıklar” gösteriliyor. Kronik hastalıklar deyince akla hemen kalp/beyin damar hastalıkları, Alzheimer/bunama, hipertansiyon, şeker hastalığı, romatizmal sorunlar ve kanserler geliyor. Bunların çoğu da genelde “kötü yaşlanma” ile ilişkilendiriliyor.
Diğer taraftan yaşlı nüfusun dünya genelinde giderek arttığı kesin. Ülkemizde de durum aynı. İstatistikler 2050 yılına girildiğinde dünya nüfusunun en az yüzde 25’inin 65 yaş üzerinde olacağını tahmin ediyor. Yaşlı nüfusun artması ise kronik hastalığı olan bireylerin artması anlamına geliyor. Bu artışın hemen her ülkede ekonomilere ağır bir yük getireceği kesin. Peki, bu gelişmelerin sonucu ne?
BİR UYARI
SAĞLIK VE YAŞLILIK SİGORTALARI ZOR DURUMDA
Kronik hastalıkların ilk 4 sırasında “kalp/beyin damar hastalıkları, şeker hastalığı/hipertansiyon, solunum yolu hastalıkları ve kanserler” var. Bu “belalı dörtlü” kronik hastalıklara bağlı sağlık giderlerinin neredeyse yüzde 80’ininden fazlasını tüketiyor. Bu hastalıkların yarattığı sosyal ve ekonomik diğer yükler ise her yıl katlanarak artıyor. Daha da önemli bir başka ayrıntı da şu: Kronik hastalıklara bağlı sorunlar ve ürünlerin dörtte üçünden fazlasını 70 yaş üzerindeki kişiler sisteme yüklüyor. Kısacası lifespan/hayat döngüsünün uzaması iyi ve güzel bir gelişme ama beraberinde oluşturduğu ekonomik ve sosyal sorunlar, özellikle kronik hastalıklar konusunda yeni stratejiler oluşturmamız gerektirdiği aşikâr. Eğer hedefimiz lifespan ile healthspan’ı eşitlemek ise odaklanmamız gereken temel konunun “kronik hastalıklar” olduğu ise kesin bir bilgi.
İYİ BİLGİ
SAĞLIK İÇİN YENİ HEDEF: KRONİK HASTALIKLAR
Net ve açık bilgi şu: Sağlıktaki mükemmel iyileşmeler önümüzdeki yıllarda ömrümüze en az 10-20 yıllık ilave bir yaşam süresinin daha ekleneceğini gösteriyor. Bu sürenin 50 yıla kadar uzayabileceğini tahmin edenler bile var. Özellikle “rejeneratif tıp”ta, “kök hücre” alanında, “biyoteknoloji” bilimlerinde, “nanoteknoloji” çalışmalarında ulaşılan hedefler ve gelişmeler muazzam, heyecan verici ve şaşırtıcı boyutlarda. Bunlara son yıllarda eklenen “yapay zekâ”nın sağlayacağı yeni avantajlar da eklenecek olursa çok değil 10-20 yıl sonra “80 yaşın 60 yaş” hatta “100 yaşın 70 yaş” haline gelmesi kesinlikle şaşırtıcı olmayacak. ŞU BİLGİNİN ALTINI NET VE AÇIK OLARAK BİR KEZ DAHA ÇİZİYORUM, SİZİN DE BİR KENARA NOT ETMENİZİ İSTİYORUM: Eğer kronik hastalıklarla mücadeleyi doğru dürüst ve daha dikkatli yapabilirsek bu hastalıkları önleyerek 60’lı hatta 80’li yaşlara “sıfır” kronik hastalık karnesiyle girmeyi başarabilirsek lifespan ile healthspan’ı eşitlememiz uzak bir hayal olmaktan çıkacaktır.
YOLUMUZ AÇIK
DAHA İYİ YAŞAYACAK VE YAŞLANACAĞIZ
Bilelim ki “daha iyi yaşlanabilmemiz” öncelikle “daha iyi yaşayabilmemiz” ile mümkündür. Bunun için de hastalıksız ya da minimum sağlık hasarlısı bir beden ve ruh bütünlüğüne ihtiyacımız var. Hedefiniz bu olmalı. İyi haber şu: Bedensel ve ruhsal yaşlanma süreçlerini yavaşlatmayı ve yaşlandıkça yaşam kalitesini daha da iyileştirmeyi amaçlayan yöntem, ürün/teknoloji/ilaç ve tedavilerde olağanüstü gelişmeler var. Bilim insanları yaşlanmamıza yol açan hücresel süreçleri değiştirmekten yeni ve daha etkili ilaçlar keşfetmeye (mesela rapaloglar, mesela senolotikler, mesela eksozomlar...) biyoteknoloji ve rejeneratif tıp alanında muazzam gelişmelere imza atmaya devam ediyor. Hatta içlerinde hücrelerimizi gençleştirmek için onları “yeniden programlama”nın yollarını arayanlar, hücresel çöp birikimini önlemeye, protein katlanmalarını frenlemeye, hücreler arası sinyalizasyon sistemlerini gençleştirmeye, DNA hasarlarını iyileştirmeye, yaşlı/olgun hücreleri daha genç kök hücre formlarına yeniden geri dönüştürmeye yönelik muazzam gelişmelere her gün bir yenisi ekleniyor. Ortak hedef ise sadece bir noktaya odaklı: KRONİK HASTALIKLARI YOK ETMEK!
BİR UYARI
REHBERİNİZ MUHTEŞEM DÖRTLÜ OLSUN
Sizinle yukarıdaki gelişmeler ile ilgili daha şaşırtıcı ve heyecan verici bilgileri paylaşmaya devam edeceğim. Bunların hiçbiri hayal değil. Ama bilelim ki lifespan ile healthspan’ı eşitlemenin daha iyi yaşama ve yaşlanmanın kronik hastalıklardan uzak bir ömür sürebilmenin en kolay ve en etkili yolu benim üzerinde ısrarla durduğum MUHTEŞEM DÖRTLÜ ile kol kola bir hayat sürmektir. O dörtlü takımın değişmez ve doğal üyelerini lütfen bir kenara tekrar tekrar dikkatle not ediniz...
BİR: Daha çok ve düzenli EGZERSİZ yapınız.
İKİ: Daha çeşitli, yeterli ve dengeli BESLENİNİZ.
ÜÇ: Daha güzel, biyolojik yaşama daha uygun ve daha kaliteli bir UYKU ritmi oluşturunuz.
DÖRT: Hayatınıza daha az STRES daha çok HUZUR ekleyiniz.
Paylaş