Paylaş
BİR, Omikron’un yayılma hızı daha doğrusu “bulaşma kabiliyeti” Delta varyantından çok daha yüksek. Zaten bu nedenle de ulaştığı ülkelerde inanılmaz bir hızla yayılıyor. Örneğin İngiltere’de daha bir hafta içinde vaka sayılarının 2 katını aşması bu bilgiyi kesinleştiriyor.
İKİNCİ bilgiye gelince... Görünen o ki Omikron’un oluşturduğu “hastalığın gücü”, özellikle orijinal virüs (Wuhan) ile karşılaştırıldığında bir hayli düşük ve bu -şimdilik- memnuniyet verici bir gelişme. Yeni varyant Omikron’da oluşan çoklu genetik değişimlerin virüsün daha ağır bir hastalık yapabilme gücünü önemli ölçüde azalttığını ileri süren uzmanlar, haklı olarak bu olumlu gelişmenin “virüsün gidici olduğunu” ya da “sıradan bir kış enfeksiyonuna dönüşme eğilimine girdiğini gösterdiğini” düşünüyorlar. Ne var ki aklımızdaki Omikron soruları ve kafa karışıklığımız bu 2 soru ile sınırlı değil. Sırada başka sorular da var...
MEVCUT AŞILAR OMİKRON’A DA ETKİLİ Mİ
ELİMİZDE henüz çok sayıda vakayı içeren ciddi araştırmalar yok ama mevcut ilk veriler, en güçlü aşılar olarak kabul edilen mRNA aşılarının bile Omikron karşısında sınırlı bir bağışıklık sağlayabileceklerini gösteriyor. Örneğin Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yapılan bir bilimsel çalışmanın sonuçlarına bakılırsa, BioNTech aşısı Omikron varyantına karşı en fazla yüzde 33 koruma sağlayabiliyor. BioNTech aşısının Delta varyantına karşı yüzde 80 koruma sağladığı dikkate alınırsa bu oldukça can sıkıcı bir gelişmedir.
4. DOZ GEREKECEK Mİ
COVID-19’dan korunmada en güçlü araçlardan biri kabul edilen BioNTech aşısını bulan “Şahin-Türeci ikilisi” bile daha önceki açıklamalarında “2 dozun Omikron karşısında tam aşılı olmak anlamına gelmediğini” net ve açık olarak belirtmişlerdi. Uğur Şahin, son açıklamalarında ise “güçlü bir korunma için 6 aylık ek süre beklenmeden güçlendirici dozun 3 ay sonra yaptırılması gerektiğini” belirtti. Ardından da şu şaşırtıcı -ve biraz da erken(!)- bilgiyi verdi: 4. DOZDA GEREKLİ OLACAK! Peki neden?
4. DOZ NE ZAMAN YAPILACAK
UĞUR ŞAHİN’e göre, mevcut veriler “3 doz aşının virüsü belirgin bir şekilde nötralize ettiğini (etkisiz hale getirdiğini) ve bi-zi koruduğunu” gösteriyor. Ama yine Dr. Şahin’e göre “bu durumda bile dördüncü doz yaptırılmak zorunda! Hatta dördüncü dozun Omikron varyantına uyarlanmış yeni bir aşı olma ihtimali de” söz konusu olabilecek. Kısacası 3. doz “kesin”, 4. doz ise “muhtemel” gözüküyor. Kişisel kanaatime göre de 3. dozu takiben önümüzdeki yazın ortalarında ya da en geç sonbaharda 4. doz aşıların yapılması gerekiyor.
SÜREÇ GRİP AŞISINA MI DÖNÜŞECEK
4. doz konusunda kafalarda başka sorular, uzun vadeli çözümler de var. Mesela “bir tık” daha ileri giden ve “dördüncü doz korona aşısının” GRİP AŞISIYLA BAĞLANTILI OLARAK verilebileceğini ve bundan sonraki yıllarda koronadan korunmanın da tıpkı gripten korunma gibi bir aşı rutinine dönüşebileceğini düşünen uzmanlar bile var. Mesela Alman Aile Hekimleri Birliği Başkanı Dr. Ulrich Weigeldt bu uzmanlardan biri.
AŞIYI HANGİ SAATTE YAPTIRALIM
AŞI ile daha güçlü bir T hücresi bağışıklığı sağlamak ve B hücreleri sayesinde de daha fazla antikor üretmek için bize düşen bazı görevler de var: Aşıdan önce ve sonra yeterli ve kaliteli uykular çekmek, düzenli beslenmek, egzersiz yapmak, alkol kullanmamak antikor miktarını arttıran akılcı davranışlar. Şimdi de bunlara yeni bir bilgi daha eklendi. Amerika’da Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma “İDEAL AŞI SAATİ” araştırıldığında ortaya şaşırtıcı bir bulgu çıktı: Öğleden sonra aşı yaptıranlarda antikor üretimi daha güçlü oluyor! Bu bilginin “mRNA tipi aşılar için (BionTech, Moderna)” geçerli olduğunun da altını çizelim.
İYİ HABER
BİTTER ÇİKOLATA MUTLULUĞU GÜÇLENDİRİYOR
SEUL Üniversitesi’nde (Güney Kore) yapılan yeni bir çalışma, günde 2-3 defa 10 gram ve üzerinde bitter çikolata tüketmenin ruh halini iyileştirdiğini ve mutluluk hissini güçlendirdiğini gösterdi. Aslında bu yeni bir bilgi de değil. Bitter çikolatanın beyinde serotonin ve endorfin seviyelerini arttırdığını gösteren başka pek çok çalışma var. Dahası bitter çikolataya antidepresan muamelesi yapanlar bile eksik değil. Bilindiği gibi çikolata içerdiği “feniletilamin” nedeniyle sinir sistemi üzerinde uyarıcı bir etkiye de sahip.
KÖTÜ HABER
İÇTİĞİNİZ KAHVE YUTTUĞUNUZ AĞRI KESİCİNİN ETKİSİNİ AZALTABİLİR
SON yıllarda kahvenin yapısındaki “güçlü fenolik antioksidan maddeler” sayesinde sağlık bakımından farklı faydalarının olduğunu gösteren pek çok çalışma yayımlandı. Ne var ki yeni bir çalışma, kahve tiryakilerini üzebilecek tatsız bir haberle sonuçlandı. Bu yeni çalışmaya göre, “kahve ağrı kesicilerin etkisini azaltabilir!”
Araştırmacılara göre kahvenin bu olumsuz etkisi, yapısındaki asidik kimyasallar (klorojenik asit, malik asit, tartarik asit...) ile bağlantılı.
Paylaş