Paylaş
Araştırmaya göre, Türkiye’de 10 kişiden sadece 4’ü “mutlu olduğunu” söylüyor. Bu kötü neticede tabii ki salgın ve ekonomik problemlerin de etkisi olmalı. Ama gelin, biz IPSOS’un açıkladığı bu kötü sonucu bahane ederek biraz daha derine gidelim ve sürece önemli bir biliminsanının, Dr. Toksöz Bayram Karasu’nun düşünceleri ile yaklaşmaya çalışalım.
HATIRLATMA
DR. TOKSÖZ BAYRAM KARASU KİMDİR
DR. Toksöz Bayram Karasu, Amerika’nın en ünlü ve önemli -bilelim ki ünlü ve önemli olmak her zaman aynı şey değildir- ruh sağlığı uzmanlarından biridir. Erzurum’un Hasankale (Pasinler) ilçesinde doğmuştur. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra Amerika’ya gitmiş, Yale Üniversitesi’nde psikiyatri ihtisası yapmıştır. Daha sonra Albert Einstein Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Başkanlığı görevini üstlenmiştir. Halen American Journal of Psychology dergisinin yayın yönetmenidir. Bugünkü yazımızda bol bol faydalanacağımız “HUZURLU YAŞAMA SANATI” kitabı Amerika’da bestseller (çok satan) olmuş, pek çok dile çevrilmiştir.
(NOT: Bu yazı Dr. Toksöz B. Karasu’nun HUZURLU YAŞAMA SANATI / Boyner Yayınları / 2006 kitabından faydalanılarak hazırlanmıştır. Bu mükemmel kitabı tüm okurlarıma tavsiye ediyorum.)
ÖNEMLİ
DR. KARASU NE DİYOR
HAYIRLI, mübarek ve güzel bir ayın ortalarına yaklaştığımız şu günlerde sanırım en çok ihtiyaç duyduğumuz iki şey huzur ve mutluluk olmalıdır. Ve tabii ki konu, “huzur ve mutluluk” olunca Prof. Dr. Toksöz Karasu’yu hatırlamamak imkânsızdır.
KARASU DİYOR Kİ: “İnsanlar genellikle mutluluğu hiç olmadık yerlerde ararlar. Mal, mülk, para ve iktidar elde ederek içlerindeki çatışmayı çözmeye çalışırlar. Ama sonunda elde ettikleri şey -muazzam bir- tatminsizlik ve -sonsuz- eksiklik hissidir. Aradıkları ama kolayca dile getiremedikleri -asıl- ‘şey’ ise ellerinden sürekli kaçıp gider. Evlenir, boşanır, aşk maceraları yaşar, yaptıkları işleri, yaşadıkları kentleri değiştirirler. Ama her değişiklikle birlikte mutsuzluğun ve huzursuzluğun -sadece- geçici olarak azaldığını iç kemiren bir hoşnutsuzluğunsa geri geldiğini görürler.” Peki, Karasu Hoca haksız mı? Hayır! Peki, doğrusu ne? Hepimizin arzuladığı o muazzam, mükemmel ve kalıcı mutluluğu nasıl, nerede ve ne zaman bulabiliriz?
KESİP SAKLAYIN
ŞİFRE: OLGUN, RUHLU VE MANEVİYATÇI
DR. Karasu, mutluluk ve huzura giden yolculukta doğru şifrenin ve akılcı seçimlerin “OLGUN, RUHLU ve MANEVİYATÇI” bir kişi olmaktan geçtiğini söylüyor. Ona göre, “Mutluluğun kolay ya da kestirme bir yolu yoktur, sadece ona doğru giden yavaş ve çetin bir yol vardır. Bu yolun bir sonu ya da ‘varış çizgisi’ de yoktur. Yalnızca bir ‘başlama noktası’ vardır. Keyifli huzuru ararken başlayabileceğimiz tek bir nokta da yoktur. Şu anda bulunduğumuz nokta başlamak için en ideal yerdir.”
UNUTMAYIN
MUTLULUK VE HUZUR İÇİN 10 ÖNERİ
DR. Toksöz B. Karasu’nun “Huzurlu Yaşama Sanatı” kitabından aktaracağım ilk 10 öneri şunlar...
İLK 5
ÖNERİ 1 KABUL EDİN: “Gerçek sevgi, başkalarının farklılıklarını, bocalamalarını ve tuhaflıklarını, kendimiz gibi -’normal’- olmalarını beklemeden kutlamaktır. ‘Kusursuz insan’ dediğimiz zaman belki de aslında kendimize benzeyen birini kastederiz. Bir insanı gerçekten tanımak için onu ‘olduğu gibi’ kabul etmelisiniz.”
ÖNERİ 2 İYİLİK VE KÖTÜLÜK: “İyi insanlar ya da kötü insanlar diye bir şey yoktur. Yalnızca bireyler tarafından aktarılan ‘iyilik ve kötülük’ vardır. İyi, kötü var olduğu için vardır.”
ÖNERİ 3 YARGILAMAYIN: “Mantıksızlıklar, -sanıldığının aksine- ruh buluşmaları için en verimli zemindir, tıpkı yetersizlik ve başarısızlıklar gibi. Eğer başarılı ilişkiler istiyorsanız şu günlük duayı tekrarlamaya kendinizi alıştırın: Bugün, hiçbir şeyi yargılamayacağım.”
ÖNERİ 4 MAHREMİYETİ KORUYUN: “Ruhlu yakınlık diğer kişinin mahremiyetinin korunmasıdır. Sağlıklı bağlılık, sağlıklı mesafe gerektirir.”
ÖNERİ 5 SUÇLAMAYIN: “Ruhlu olmak suçlamamaktır. Çoğu tartışma, kimse suçu üstüne alıp ‘Kabahat bende, özür dilerim’ demediği için tırmanır. Bir özür, bırakın bireyler arasındaki olağan tartışmaları, uluslararası büyük savaşları bile sona erdirebilir.”
İKİNCİ 5
ÖNERİ 1 KABULLENİN: “Ruha fazla ışık tutmayın. Eğer başka birisinin iç dünyasına girmeyi çok fazla denerseniz onu dirence yol açan savunmacı bir tavra ittiğinizi fark edersiniz. Öbür kişiyi tanımanın en iyi yolu, -onun- iç dünyasını keşfe çıkmak değil, basit bir açıklamada bulunmakta ibarettir: Sen olduğun gibi güzelsin!”
ÖNERİ 2 BAĞIŞLAYIN: “Bağışlamak unutmaktır. Sevmek, bağışlamak demektir. ‘Hayat bir bağışlayıcılık macerasıdır’ diyen Norman Cousins haklıdır. ‘İnsanlık hali’ daima kusurlu, göreceli, günaha ve dengesizliğe yatkındır. Bağışlama bizi öfkenin ve nefretin yıpratıcı etkisinden koruyabilir.”
ÖNERİ 3 SADAKATİ ABARTMAYIN: “Az sadakat bekle, çok sadakat bul. Tüm insani hisler gibi sadakat de şartlara bağlıdır, göreceli bir taahhüttür. Sadakat bulmanın tek yolu ‘mutlak sadakat’ beklememektir.”
ÖNERİ 4 RUHLU BİRİ OLUN: “Ruh eşinin dublörü olmaz. Kişi dostlukları, evlilikleri ve iş ortaklıklarını dileyebildiği gibi ruh eşleri dileyemez. Tek yapabileceği, ‘ruhlu olmak yoluyla’ kendi konumunu -doğru- belirlemektir.”
ÖNERİ 5 AZLA YETİNİN: “Mutluluk eksilmedir. Hiçbir eklenti, mutluluk şöyle dursun, memnuniyet bile getirmez. Gary Zukav’ın söylediği gibi, ‘Bağımlılık nesnesi tarafından asla tatmin edilemez’... Mutluluk eksilme ölçeğinde ölçülür. Tanrı sevgisi, ışığın içeri girebilmesi için evin boşaltılmasıdır. İnsanlara bağlılık, eşyadan kopmayı getirir.”
Paylaş