Paylaş
Eğer sağlıklı bir yaşam sürmek daha da önemlisi sağlıkla, huzurla, enerjiyle, neşeyle, formda ve fit yaşlanmak istiyorsanız lütfen yürüyün. Ve mümkünse bu faydalı alışkanlığı günlük yaşamınızın ayrılmaz bir parçası haline getirip her gün tekrarlayın. Zira yürümenin hayatımıza sağladığı katkılar, sağlığımıza kazandırdığı faydalar saymakla da yazmakla da bitmiyor. Mesela mı?
İYİ BİLGİ
YÜRÜMEK BİZE NELER KAZANDIRIYOR
DAHA önce de yazdım ama tekrarda fayda var...
1. Daha güzel uykularınız olsun mu istiyorsunuz? Yürüyün!
2. Kilo probleminiz olmasın, lokmalarınız sayılmasın diye mi arzuluyorsunuz? Yürüyün!
3. Bağışıklığınız güçlü olsun, enfeksiyonlar sizden uzak dursun mu istiyorsunuz? Yürüyün!
4. Kanserlerden korunmak, özellikle sık görülen prostat, meme, akciğer, kalınbağırsak, yumurtalık, karaciğer kanserlerine engel olmak mı istiyorsunuz? Yürüyün!
5. Sağlam kalp ve damarlara sahip olmayı mı hedefliyorsunuz? Yürüyün!
6. Belleğinizi korumak, hatta daha da sağlamlaştırmak mı istiyorsunuz? Yürüyün!
7. Kas ve kemiklerinizin erimesine engel olmak, düşmemek, oranızı buranızı kırmamak mı istiyorsunuz? Yürüyün!
8. Gazdan, şişkinlikten, kabızlıktan korunmak mı istiyorsunuz? Yürüyün!
9. Daha sakin bir ömür sürmek, stresinizi törpülemek, huzur limanlarına daha sıkı demirlemek, daha mutlu, daha keyifli, neşeli, coşkulu, fıkır fıkır bir hayat mı sürmek istiyorsunuz? İlk hedefiniz yine yürümek olsun.
10. Yorgunsanız dinlenmek için, depresyondaysanız hareketlenmek için, umutsuzsanız daha güzel beklentiler düşünmek için ve tabii ki daha çok bilgi, fikir, yaratıcı düşünce üretmek için mutlaka ama mutlaka her gün yürüyün.
Kısacası yürüme meselesini ihmal etmenin, sağlığı ihmal etmekle hatta hayatı ihmal etmekle eşdeğer bir anlamı var. İşte bu nedenle hepimizin bir fitness okuluna yazılması lazım.
SORU ŞU
‘FİTNESS OKULU’NDA NE YAPILIYOR
EĞER herhangi bir ortopedik engelimiz, ciddi bir organ yetmezliğimiz, kalbimizle ilgili mühim bir problemimiz, önemli bir romatizmal meselemiz yoksa her gün mutlaka yürümeliyiz. Basında her gün bir yenisini okuduğumuz, sosyal medya ve tv’lerde her gün bir yenisini izlediğimiz “GÜNDE KAÇ ADIM ATILACAK?” sorusuna yanıt ararken de çakma uzmanların, kifayetsiz araştırmaların verdiği rakam ve bilgilere değil, bu işin uzmanlarının ne söylediklerine kulak vereceğiz. Mesela, Prof. Dr. Taner Damcı ne diyor, ona bakacağız. Taner Hoca, “BİR YOL VAR” kitabında yürüyüş meselesini “Nereden başlamak, nereye kadar çıkmak?” sorularına yanıt arayarak masaya yatırmış ve başarılı bir fitness okulu eğitimi için nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğini harika bir üslupla anlatmış.
İYİ BİLGİ
DR. TANER DAMCI DİYOR Kİ
PROF. Dr. Taner Damcı diyor ki: “Yürümenin, daha doğrusu fitness okulunda başarılı bir eğitim görmenin de bazı kuralları var. Aynı sınıfta değişik performansta öğrenciler olabilir. Performanslarını arttırıp belli bir düzeye ulaşanlar bir üst sınıfa geçer. Sınıfı geçmek için de doğru yöntemle çalışmak gerekir. Başarıyı -burada da-, doğru ve akılcı çalışma getirir. Bu ‘fitness okulunda’ hem sınıf geçmek ve yükselmek için hem de aynı sınıfta devam edebilmek -bir alt sınıfa düşmemek için- düzenli çaba sarf etmeniz gerekir... Yükselmenin sırrı sakin ve akılcı bir zihin durumuyla sabırlı olmak ve tekrarlayıcı biçimde bedene ‘gelişmesi için doğru uyaranlar’ı vermektir. Performansımıza göre, bize uygun bir basamaktan başlayabiliriz.”
ÖNEMLİ
FİZİKSEL AKTİVİTE AYRI EGZERSİZ AYRI ŞEYDİR
TANER Hoca, fitness okulunun sınıflarını beşe ayırmış. Başlangıç için 1. sınıfa hafif yürüyüşçüleri, 2. sınıfa sıkı yürüyüşçüleri, 3. sınıfa yeni koşucuları, 4. sınıfa sürekli koşucuları, 5. sınıfa veteran atletleri dahil etmiş. Bu arada da önemli hem de çok önemli bir ayrıntının altını çizmiş, “Fiziksel aktivite ayrı şey, egzersiz ayrı şey” demiş. Ve ardından da şunu eklemiş: “Günde 5 bin adım, hem gündelik yaşamda ‘fiziksel aktivite’ olarak hem de ‘egzersiz olarak’ atılabilir. Ancak buna fiziksel aktivite değil de egzersiz gözüyle bakmak -yaklaşmak- daha iyi olur. Bu yaklaşım onu önemsemeyi ve ilerlemenin birinci basamağı olduğunu fark etmemizi sağlar. Bilmemiz gereken ilk şey şudur: Hepimiz günlük yaşamımızda işimizi gücümüzü yaparken ortalama 5 bin adımı genelde zaten atıyoruz. Eğer işimiz daha çok yürümeyi gerektiriyorsa (postacılar, çobanlar, şantiyelerdeki mühendisler) adım sayımızı 10 bine bile çıkarabiliyoruz. Ama bilmemiz gerekiyor ki bu şekilde attığımız adımlar tabii ki işe yarıyor fakat fiziksel aktivite olarak işlev gördüklerinden egzersiz çalışmaları kadar sağlık faydası kazandırmayabiliyor.”
ESAS SORU
GÜNDE KAÇ ADIM
HATIRLAYALIM, bizim çok net ve açık bir tavsiyemiz var: “PASLANMAMAK İÇİN HER GÜN 5 BİN, YAĞLANMAMAK İÇİN HER GÜN 7 BİN 500, İYİ YAŞLANMAK İÇİN HER GÜN ORTALAMA 10 BİN ADIMI HEDEFLEMEMİZ” gerekiyor. Bu benim farklı bilimsel çalışmaları okuyarak belirlemeye çalıştığım kişisel bir hedef. Farklı düşüncelerde olanlar tabii ki vardır, olmalıdır, saygı duyarım. Ama kanaatimce günlük yürüyüşlerde amaç yürümeyi fiziksel aktivite olmaktan çıkarıp bir egzersiz çalışması haline getirmek ve bedenimizin müsaade ettiği ölçüde yukarıdaki rakamları tutturmaya çalışmak olmalıdır. Dr. Taner Damcı’nın yürüme meselesine ve adım sayısına ilişkin diğer görüşlerini pazartesi yine bu köşede bulacaksınız.
Paylaş