Moda diyetlerden uzak durun

Birkaç gün önce Amerikan Diyet Derneği’nin internet sayfasında bir konuyu araştırırken rastladığım bir tablodan çok etkilendim.

"Fad Diet Time Line" başlığı altında verilen bu tabloda hiçbir işe yaramayan (tersine sağlığa ciddi zarar verme ihtimali bile olan) ama bir zamanlar oldukça popüler olmuş birçok diyet alt alta sıralanmıştı. Bunların her biri o dönemin moda (!) diyetleriydi. Şimdiyse "moda diyetler mezarlığı"ndaki yerlerini almışlardı. İlk diyet önerilerinden birini Lord Byron yapmıştı. Yıl 1874. Diyetin adı mı? Sirke ve su diyeti!

KABAK-LAHANA İLE ZAYIFLAMAK HAYALDİR

Listede başka saçmalıklar da yok değil. Banana and Skin Milk Diet, Cabbage Soup Diet, Drinking Man’s ve daha neler neler... Öyle görünüyor ki her şeyde olduğu gibi tarih "moda diyetler mezarlığına" da tanıklık etmeye devam edecek! Ne kabak veya lahana çorbası ne de greyfurt veya elma sirkesi diyetleri fark etmiyor, moda diyetler önce büyük bir gürültüyle ortaya çıkıyor. En çok bir iki yıl sonra da sessizce kayboluyorlar. Yani "mucize bir diyet" bulmak, hem rahat rahat yiyip içmek hem de sağlıklı bir kiloda kalmak "kutsal kaseyi" aramaktan farksız bir şey.

SİZ DE BİR "DİYET MUTSUZU" OLMAYIN

Bugüne kadar kilo sorunu olan yüzlerce insanla konuştum. Bunların yarıdan fazlası "kronik diyetçiler"di! Belki üzüleceksiniz ama ben onların "diyet mutsuzları" olduklarını düşünüyorum. Kronik diyetçilerin başına gelenlerden en az diyeti yapanlar sorumlu. Sorumlular, onlara bilerek ya da bilmeyerek yanlış yolu gösterenler diyetleri önerenler.

İşin uzmanı olanlar da bazen işin kolayına kaçarak bu duruma çanak tutuyor. Bütün sorun, her insanın genleri, yaşı, cinsi, çevresi, ailesi, işi, ekonomisi ile kendine özel olduğunun unutulmasından kaynaklanıyor. Herkesin bir kilosu var. Bu kiloyu belirleyen şeyler işte bu her biri her an değişebilen çoklu ama herkes için farklı şartlar. İşte bu nedenle herkesin aynı diyeti uygulayabilmesi mümkün değildir.

Eğer kilo probleminizi çözmede kullanabileceğiniz etkili bazı köşe taşlarını öğreneyim diyorsanız aşağıdaki önerilerin işinize yarayacağını söyleyebiliriz.

Çok etkili 10 öneri

1. Sofradan tam doymadan kalkmaya çalışın: Okinowa’lılar buna "dörtte üç kuralı" diyorlar. Tabaktakinin dörtte birini yemiyorlar.

2. İştahınızı azaltarak sofraya oturun. Bunun için birkaç bardak su içebilir, yemekten yarım saat önce birazcık meyve yiyebilirsiniz.

3. Tatlıları en aza indirin. Bizim önerimizin küçük bir parça tatlıyı yemekten önce yemenizdir. Ama sık değil!

4. Yavaş yavaş ve keyfini çıkararak yemeye, iyi çiğnemeye lokmalarla uzun uzun dans etmeye özen gösterin.

5. Porsiyonları küçültmeyi ihmal etmeyin. 6. İştahınızı açacak görüntülerden, hazırlıklardan, kokulardan, uyarıcılardan uzak durun. Masa üzerindeki çikolatalar, raftaki kurabiyeler, buzdolabındaki börekler kilo sabotajcısı gibi çalışabiliyor!

7. Her şeyin doğalını, yemeye gayret edin. 8. Sık ve bol su içmeyi ihmal etmeyin. 9. Aklınıza yiyecekler geldiğinde, başka şeyler düşünmeye, farklı şeylerle meşgul olmaya gayret edin.

10. Çok tatlı meyvelerden de uzak durun.

Farklı egzersizler daha etkili

Egzersiz yapmak her bakımdan yararlı. Düzenli egzersiz bedeni de ruhu da duyguları da güzelleştiriyor. Ama her günde yapsanız aynı egzersizi tekrarlayıp durmak bir süre sonra bedende alışkanlık, ruhta sıkıntı yaratabiliyor. Bu nedenle uzmanlar her gün aynı egzersizleri yapmak yerine egzersizleri zaman zaman değiştirerek uygulamanızı öneriyor. Örneğin haftada 2-3 gün yürüyorsanız, iki gün yüzmeyi, bir gün de ağırlık çalışmayı deneyebilirsiniz. Zaman zaman bisiklete binerek, zaman zaman tenis-golf oynayarak egzersizleri çeşitlendirmeye çalışın. Egzersizlerinizi çeşitlendirdikçe fayda oranınızın arttığını siz de göreceksiniz.

Egzersiz Uzman Özcan Kızıltaş

İnsan papilloma virüsü aşısı yaptırdınız mı

Cinsel yolla bulaşan hastalıkların en yaygın olanlarından biri de insan papilloma virüsü ile oluşanlardır. Virüs bazı insanlarda cinsel organlar bölgesinde siğiller veya apiloma şeklinde lezyonlar yaparken bazı kadınlarda ise rahim ağzı kanserine yol açıyor. Uzmanlar bu virüs enfeksiyonların yakalananların düzenli olarak takip edilmeleri gerektiğini söylüyor. Bu enfeksiyona yakalanan kadınların belirli aralıklarla PAP testi yaptırmaları erkeklerin idrar incelemelerinden geçmelerini öneriyorlar.

İnsan papilloma virüsü aşılarının ise özellikle rahim ağzı kanserinden korunmada önemli bir korunma avantajı sağladığı biliniyor. Rahim ağzı kanseri olarak bilinen bu aşıyı 11-26 yaş aralığında genç kızların yaptırmasında fayda var.

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00

Kalsiyumu fazla tüketmenin yağ yakımını artırdığını okudum. Bu doğru mu? Kalsiyum alımı nasıl artırılır? Kalsiyum sadece tablet olarak alınabilir mi?

Kalsiyum kilo verdirir mi

Kalsiyum kilo verdiren yeni bir sır yiyecek midir? Uzun zamanlı yapılan çalışmalar günlük kalsiyum alımının vücut yağı ile savaşan ve kilo korumaya yardımcı bir savaşçı olduğunu göstermektedir. Özellikle büyüme çağında olan çocuklar ve yetişkinlerin kalsiyumdan zengin besinleri (süt, yoğurt, ayran, peynir gibi) diyetlerinde düzenli tüketimlerinin kilo vermelerinde yardımcı olduğu saptanmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir konu tüketilen kalsiyum kaynaklarının yağ içerikleridir. Kalsiyum kaynağı olarak sadece tam yağlı peynir çeşitlerini tercih etmek vücut yağ oranını azaltmaya yardımcı olurken yüksek kolesterol problemini de beraberinde getirebilir. Diyetin artan yağ içeriği bir süre sonra kilo vermenizi engelleyebilir. Bu nedenle tercih edilen süt ve süt ürünlerinin az yağlı olmasına özen gösterilmelidir.

Özellikle son zamanlarda "detoks merkezlerinde" tüketiminin insan sağlığı açısından son derece zararlı olduğu söylenen sütün tamamen diyetten çıkarılmasının vücudunuzda yağlanmalara neden olabileceğiniz hiç düşündünüz mü? Bununla birlikte yapılan çalışma sonuçları kalsiyumun tablet olarak veya süt ürünlerinden alımının vücut yağ oranı üzerindeki etkileri konusunda açık değildir.

Bir uzman doktor önerisi olmadan kalsiyum tablet kullanmayınız.

Kendimi çok yorgun hissediyorum. Uyku düzenim de bozuldu. Daha fazla uyumaya başladım. Diyetime uyum sağlayamıyorum. Ne önerirsiniz?

Kafeini ve tuzu azaltın

Yorgun hissetme, uyku düzeninde değişiklik, motivasyonun azalması, mevsim geçişi ve buna bağlı gribal enfeksiyonların artmasıyla, alerjik bir durumla alakalı olabilir ya da stres düzeyindeki artış da bu duruma neden olabilir. Nedenini iyi saptamanız gerekiyor. Eğer sebep bu dönemde stres seviyenizin yükselmesi ise, stres yönetimi ile ilgili kitaplar okuyabilir, buradaki egzersizlerden yararlanabilirsiniz.

Psikologunuzla bu konuda mutlaka konuşun. Çünkü bu hal sizin de fark ettiğiniz gibi diyete karşı olan motivasyonunuzu da azaltacaktır. Ya da alerjik bir durumunuz var ise neye karşı olduğunu hemen saptayın ve onu diyetten çıkarın (yiyecek dışında da alerjiniz olabilir) Bu dönemde diyetinizde özellikle şunlara dikkat edin:

n Kafein alımını azaltın.

n Alkol tüketmeyin.

n İşlenmiş karbonhidratları (şeker, beyaz un...) diyetinizden çıkarın.

n Sebze meyve miktarını artırın.

n Tuz kullanımını azaltın.

n Düzenli ve planlı yemek yiyin.

n Rahat bir ortamda yiyin.

n Besin alerjilerinize dikkat edin.

Menopoza girerken

neler yapılmalıdır


Menopoz, adetlerin kesilmesiyle oluşan doğal bir sürecin başlangıcıdır. Türkiye’de ortalama menopoz yaşı 48’dir. 40 yaş altını "erken menopoz", 55 yaş üzerini de "geç girilen menopoz" yaşı olarak değerlendiriyoruz. Erken menopoz hormon tedavisini gerektirir, geç menopoz kendi hormonal aktivitesi fazla ve uzun süren kadınlarda oluşur. Menopoza girerken oluşan hormonal salgı düzensizliği nedeniyle hormon etkisine açık organlarda, özellikle rahmin içindeki tabakada ve göğüslerde bir kısım zararlı etkiler olabilir. Rahim içindeki tabakanın kalınlaşması rahim içi kanserine zemin hazırlayabilir. Bu arada olan aşırı kanamalar kişiyi halsiz bırakabilir. Rahim içinden doku örneklemesi yapılması gerekebilir. Kansızlıkta demir tedavisiyle destek yapılabilir. Kanama bozukluğu veya rahim içinde hücre bozulmaları başlangıcı durumunda zararı önleyici hormon tedavisi gerekebilir.

EGZERSİZ VE DOĞAL

BESLENME ÖNEMLİ

Psikolojik sıkıntılarda antidepresif tedaviden, ateş ve ter basmasında düzenli östrojen kullanımından fayda alınabilir. Menopoza girerken yapılan hormon tedavisi sırasında adet düzeni bir müddet daha sağlanabilir. Kadın hayatında ergenlik ve beraberindeki tıbbi-sosyal sıkıntıların benzeri menopoza girilirken de yaşanabilir, bu sebeple başta kadın-doğum uzmanı olmak üzere doktor kontrollerinin sıklaşması doğaldır.

Er veya geç bu süreç başladığında, hanımların normal günlük yaşamlarını bozmadan, egzersiz ve doğal beslenmeye önem vererek, sosyal ilişkilerini daha da geliştirerek, ailesiyle de mutlu olmaya devam ettiği sürece, geçiş döneminin çok daha sıkıntısız olacağını bilmekteyiz.
Yazarın Tüm Yazıları