Menopozun sessiz hırsızı Osteoporoz

Osteoporoz, ilerleyen yaşla birlikte sık rastlanan sağlık problemlerinden biridir. Yaşlandıkça, kemik yoğunluğunun ve sağlamlığının yavaş yavaş azalmasıyla ortaya çıkar. Kemik kütlesindeki kayıpla birlikte kemik kırıkları riskinin arttığı bir hastalıktır. Osteoporotik kemik, gevrek, gözenekli ve kırılgandır.

Çoğunuz, özellikle menopoz dönemindeki kadınlar, bu hastalığın kemik kırılma riskini artırdığını, kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünü ve ciddi ağrılara, yaşam kalitesinin bozulmasına, iş gücü kaybına, ciddi sakatlıklara neden olduğunu defalarca duydunuz. Bir kadının osteoporoz nedeniyle kalçasını kırma riski; meme, rahim ağzı ve yumurtalık kanserlerine yakalanma risklerinin toplamından daha yüksektir. Osteoporoza bağlı kırıklar çoğunlukla omurga, kalça ve bilektedir. Özellikle ileri yaşlarda görülen osteoporotik kalça kırıklarında, her beş kişiden biri, bir yıl içinde ölmektedir. Yaşayanlar ise yatağa ve başkalarına bağımlı kalmaktadır.

Osteoporoz sağlık için önemli bir sorundur. Kişinin yaşam kalitesini bozabilir, yaşamını tehdit edebilir. Risk faktörleri iyi bilinirse, erken dönemde gerekli önlemler alınabilir ve osteoporozdan korunulabilir.

Osteoporoz yıllar boyunca sessiz ve sinsice ilerleyebilen bir hastalıktır. Bu yönüyle, osteoporoz 'kemiklerin sessiz hırsızı' olarak da anılmaktadır. Kişiler ağrılı kırıkları olmadıkça, osteoporozun farkına bile varmayabilirler.


Risk faktörlerini tanıyalım

KADINLARIN RİSKİ DAHA FAZLA

45 yaşın üzerinde olmak.

Menopoza girmek.

Rahmin ve yumurtalıkların cerrrahi olarak alınması nedeniyle ádetten erken kesilmiş olmak.

Düzensiz ve seyrek ádet görmek.

Büyükanne, anne ve kızkardeşte osteoporoz varlığı.

Uzun süre çocuk emzirmek.

Hiç doğum yapmamış olmak.

6-12 aydan fazla kortizonlu ilaç kullanmak.

6-12 aydan fazla yüksek doz tiroid hormonu kullanmak.

Uzun süre idrar söktürücü ilaç kullanmak.

Uzun süre mide asidini düzenleyici ilaç kullanmak.

Sigara içmek.

Aşırı alkol kullanmak.

Günde 3-5 fincandan fazla kahve içmek.

Fiziksel aktiviteyi kısıtlayan bir rahatsızlığa (sakatlık, felç, ciddi kalp hastalığı, vb.) sahip olmak.

Minyon ve zayıf yapıda olmak.

Beslenmede taze sebze ve süt ürünlerine az yer vermek.

Doğal güneş ışığına nadiren çıkmak.

Tiroid bezlerinin aşırı çalışması, karaciğer hastalığı, ince bağırsak hastalığı, Cushing sendromu (Böbrek üstü bezlerinin düzensiz çalışması), anoreksia nervoza (psikiyatrik hastalıklardan dolayı yemek yiyememe durumu)...

ERKEKLERDE OSTEOPOROZ RİSK FAKTÖRLERİ

Zayıflık...

Aşırı alkol tüketimi...

Testosteron hormonunun azlığı...

Kortizonlu ilaçlar, antiasitler, tiroid hormonu ve fenobarbital ile uzun süreli tedavi...

Yetersiz kalsiyum tüketimi...

Eski kırıkların ve düşmelerin mevcudiyeti...

OSTEOPOROZ RİSKİNİZİ BELİRLEYEBİLİRSİNİZ

Osteoporoz, menopoz dönemindeki kadınların en önemli sağlık sorunlarından biridir. 40'lı yaşlarda başlayan ve kemik kırılganlığında belirgin artışa sebep olan kalsiyum kaybı, menopoz döneminde daha da hızlanır. Osteoporoz riskinizi erkenden belirlerseniz koruyucu ve tedavi edici yöntemler konusunda bilgi edinmekte de daha çabuk davranabilirsiniz.


YANLIŞLARINIZI ÖĞRENİN


Osteoporoz nedeniyle zayıflayan kemiğin tamamen düzelmesini sağlamak çok güç olduğundan, osteoporozun gelişmesini önlemek, en az tedavisi kadar önemlidir. İşe önce bazı yanlışlarınız varsa onları düzelterek başlamalısınız:

Sigara içilmemelidir: Sigara kullanımı, kemik kaybını artırır. Yaşam süresince günde bir paket sigara içilmesi, kemik kütlesinde yüzde 5-10 oranında kayba yol açar.

Aşırı içki içilmemelidir: Alkolün az miktarı zarar vermeyebilir, ancak uzun süreli alkol kullanımı osteoporoz riskini artırır. Alkol hem kemikte kalsiyum kaybını artırarak hem de düşmelere neden olup kırıkları kolaylaştırarak riski çoğaltır.

Aşırı kahve içilmemelidir: Fazla miktarda alınan kafein kemikler için zararlıdır. Dolayısıyla günde beş fincandan fazla kahve ve kafein ihtiva eden içecek tüketimi, son derece zararlıdır.

Hareketsiz bir yaşam sürmemelisiniz: Osteoporozdan korunmak için erken yaşlarda düzenli egzersiz alışkanlığı edinilmelidir. Düzenli egzersiz, kemikler, denge ve koordinasyon açısından çok yararlıdır. Yapılan çalışmalar; ‘‘Osteoporoz için en iyi egzersiz hangisidir ve ne kadar süre yapılmalıdır?’’ sorularına açık bir yanıt verebilmemiz için yeterli değildir. Önerilen, günlük, tempolu yürüyüşlerdir. Zayıf kemiklere zarar verebilecek ağır egzersizlerden kaçınmak gerekir.

Yanlış beslenilmemelidir: Yeterli kalsiyum ve D vitamini tükettiğinizden emin olmalısınız. Süt çocukları anne sütü ile beslenmeli, çocukluktan itibaren süt ve süt ürünlerinin tüketimine özen gösterilmelidir. Gebelik, emzirme ve ergenlik, büyüme dönemlerinde kalsiyum ihtiyacının arttığı unutulmamalı, kalsiyum alınmalıdır. Güneş ışınlarından yararlanmaya özen gösterip protein yüklü besinlerden kaçınılmalıdır.


OSTEOPOROTİK KEMİK, ÖKSÜRÜKLE BİLE KIRILABİLİYOR


Osteoporozun sonucu, kemikteki kırılganlığın artmasıdır. Kemik kütlesi küçük bir travma veya düşmeyle bile kırık oluşacak düzeyde azaldığında sorun en ileri düzeyde demektir. Osteoporoza bağlı kırıklar en çok omurga kemiklerinde, kalça, bilek, kol ve kalçada oluşur. Osteoporotik kırıklar için mutlaka düşme ya da benzeri bir travma gerekmez. Öksürme, aksırma, yük taşıma gibi işlerde bile kırık oluşabilir.


Doktorunuzu ne zaman aramalısınız?


Küçük bir kaza ya da düşme sonucu özellikle kalça, omurga ve el-bilek kemiğinde kırık oluşması çok önemlidir. Böyle bir durumda, başka bir kemiğin kırılma, hatta aynı kemiğin ileride tekrar kırılma riski de oldukça yüksektir.

Boyda kısalma gerçekleşmesi: Omurgadaki her kırık sonrası boy yaklaşık 1 cm. kısalır. Osteoporoza bağlı omurga çökme kırıkları sonucu boyda 8-10 cm. kadar kısalma olabilir. Omurgadaki kırıkların artması neticesinde zamanla kamburlaşma görülür.

Sırt ağrılarının olması: Omurga kırıklarında, sırttan başlayarak, vücudun her iki yanına yayılan bant şeklinde bir ağrı oluşur. Tekrarlayan omurga kırıkları, ilerleyen yıllarda devamlı sırt ağrısına yol açar.


DUVIVER RİSK ANKETİ


Yanıtınız 'Evet' ise puanı daire içine alın

1. Kadın olmak +2

2. 60 yaş üstü olmak +1

3. 70 yaş üstü olmak +2

4. Vaktinden erken doğmuş olmak (36 haftadan önce) +1

5. Kafkas kökenli olmak (Kuzey Avrupa) +2

6. Anne sütü emmemiş olmak +1

7. Menopoz döneminde olmak +2

8. Ailede osteoporoz geçmişinin belirginliği +2

9. Erken menopoz yaşamak:

* İlaç nedeniyle +2

* Ameliyat nedeniyle +4

* Kendiliğinden, sebepsiz şekilde +1

10. a) Kortizon veya antiepileptik ilaçlar ile uzun dönemli tedavi görmek +4

b) Tiroksin (Tiroid hormonu) veya anti-pıhtılaştırıcılarla uzun dönemli tedavi görmek +1

c) Tetrasiklinlerle uzun dönemli tedavi görmek +1

11. Geçmişinde kolay yoldan kemiğini kırmış olmak +6

12. Hiç çocuk sahibi olmamış veya hamilelikte kalsiyum takviyesi almamış olmak +1

13. Geçmişte hiperprolaktinemi yaşamış olmak veya 1 yıldan daha fazla emzirmek +2

14. Kalsiyum takviyesi almadan uzun dönemli çoğul hamilelik (ikiz-üçüz gebelik) yaşamış olmak +2

15. Şiddetli diş hastalıkları geçirmek +2

16. Minyon, narin yapıya sahip olmak +1

17. Skolyoz (kamburluk benzeri bel-omur sorunu) sahibi olmak +1

18. Çok yüksek düzeyde lifli diyetle beslenmek +1

19. Düşük oranda kalsiyum almak (Günde 700 mg'dan az) +1

20. Düşük oranda kalsiyum tutmak +2

21. Yüksek proteinli beslenmek (günde 100 gr'dan fazla kırmızı et, sakatat, balık veya yumurta) +1

22. Yüksek oranda kafein almak (günde iki fincandan fazla kahve) +1

23. Yüksek oranda alkol tüketmek +2

24. Sigara kullanmak ya da dumanına maruz kalmak +1

25. Düşük oranda D vitamini kullanmak veya güneşe az çıkmak (günde 15 dk'dan az) +1

26. Geçmişte endometriosis veya yüksek interleukin - 1 seviyelerine sahip olmak +1

27. Boyda kısalma ile birlikte düşük kemik yoğunluğu +5

28. Geçmişte hipertiroidizm (Toksik guatr) +2

29. Geçmişte hiperparatiroidizm +3

30. Geçmişte üremia (Böbrek yetmezliği) +3

31. Geçmişte karaciğer rahatsızlığı +3

32. Geçmişte laktoz eksikliği +2



Tedaviler ve Risk Azaltımı (Verilen Puanları Çıkarın)

1. Östrojen/progesteron kullanımı (vajinal, ağızdan, deri yoluyla ve IM progesteronu) -5

2. Kalsiyum takviyesi, iyi beslenme -2

3. D vitamini / güneş ışığı -1

4. Düzenli egzersiz -3

5. Florid tedavileri -1

6. Anabolik faktörler (Androjen kullanımı) -3

7. Kalsiyum ve D vitamini ile kalsitonin -3

8. Serbest dönemler verilip daha sonra tekrarlanan aktif difosfonat kullanımı -3

9. Kalsitrol terapisi -2

Daire içine aldığınız puanları toplayın ve riski azaltıcı puanları çıkarın.

Toplam Puan

7 ve daha altı; düşük riske işaret eder.

8-10 arasında; risk orta düzeydedir.

11 ve yukarısında risk hayli yüksektir.


NASIL YAŞIYORLAR


ÖZCAN DENİZ


İçki içmem, tütün kullanmam


PROF. OSMAN MÜFTÜOĞLU'NUN GÖRÜŞÜ


30 yaşındayım. Boyum 182 cm, kilom ise 78 kg. Kırmızı eti mümkün olduğunca az kullanıyorum. Öğünlerimi muntazam bir şekilde yer, bu konuya özellikle dikkat ederim. Hiç içki içmem; kahve ve çay alışkanlığım da pek yoktur. Eskiden kola içerdim ama artık onu da bıraktım; içmiyorum. Sigara, puro, pipo gibi tütün alışkanlıklarım hiç yok. Vitamin takviyesi almıyorum. Uykularım düzenlidir; günde en az yedi saat uyumaya özen gösteririm. Haftada üç gün düzenli olarak egzersiz ve fitness yapıyorum. Çok stresli bir mesleğim var ama bedensel maraz doğuracak bir durum da yok. Bildiğim kadarıyla ailemde genetik bir rahatsızlık bulunmuyor. Düzenli olarak kullandığım bir ilaç da yok.

Sayın Özcan Deniz'in yaşam tarzı sağlığını koruması ve sürdürmesi bakımından birçok olumlu unsur içeriyor. Düzenli uykusu, düzenli egzersiz alışkanlığı ve beslenmesindeki doğru davranışları takdir edilecek düzeyde. Genç ve sağlıklı yaşamını desteklemek için yoğun stresini azaltması dışında söyleyebileceğim pek bir şey yok. Birinci zar bakımından oldukça şanslı ve kendi zarını da yeterince iyi kullanıyor. Sayın Özcan Deniz'e sağlık ve esenlikler diliyorum.


GELECEK HAFTA: Osteoporoz tedavisi için neler yapılmalı?
Yazarın Tüm Yazıları