Menopozda hormon kullanmalı mı?

Yakın zamana kadar yaşlanmanın kadında doğal bir dönümü gibi görülen menopoz, ciddi bir orta yaş sorunu olarak değerlendiriliyor.

Son yüzyılda kadınların ortalama yaşam süresinin 20-25 yıl uzaması, kadınların yaşamlarının üçte birinden fazlasını menopozda yaşaması bunun en önemli nedenidir.

HORMONLAR NEDEN KULLANILIYOR?

1950’li yıllarda ömrünün sadece 5-10 yılını menopozda geçiren kadınlar, şimdi 25-30 yıl süren bir menopoz dönemi yaşıyor. Menopozda geçirilen günlerin sayısı arttıkça, ateş basması ve terleme nöbetleri, eklem ağrıları, kemik kırıkları yaşayan kadınların sayısı da çoğalıyor. Menopoz süreci iyi yönetilmediği zaman yaşlanma kalitesini bir hayli azaltıyor.

Sağlıklı ve mutlu bir menopoz geçirmek her kadının hakkıdır. Bunun için menopoz biyolojisini iyi bilmek, bu dönemde oluşan sağlık problemlerinde doğru mücadele stratejileri oluşturmak gerekiyor. Hormon yerine koyma tedavileri işte bu noktada devreye giriyor.

Çünkü menopozda olup bitenlerin en önemli sorumlusu östrojen hormonunun eksikliği... Bu eksikliğin yerine konması halinde belirtilerin özellikle ateş basması, terleme, yüz kızarması ve uyku sorunları- pek çoğu geriliyor.

YENİ BİR YAKLAŞIM VAR

Son yıllarda hormon yerine koyma tedavisinin biçimi, kullanılacak hormonların yapısı ve tedavi süresi önemli değişimlere uğramıştır. Özellikle meme kanserine yakalanma korkusu bu ilaçların yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacını doğurmuştur. Bu konuda araştırmalar sürmekle beraber, telaşın ve tereddüttün doğru olduğunu ama biraz abartıldığını gösteren bulgular ağırlıktadır.

Hormon yerine koyma tedavisinin kişiye göre değerlendirilmesi, hormon tipi ve kullanım süresinin her kadın için özel olarak dizayn edilmesi ve sürenin mümkün olduğu kadar kısa tutulması, riski en aza indirmektedir. Kullanılan ilaçların pek çoğunda kısa ve uzun süreli riskler vardır. Önemli olan bu riskleri bilmek, hastayı doğru bilgilendirmek, tedaviyi iyi planlayıp yönetmektir.

Bizim kanaatimiz hormon yerine koyma tedavisinin bilgili ve tecrübeli hekimler tarafından yapılması ve dikkatli bir hasta-hekim ilişkisi kurulması sayesinde oluşabilecek sorunların azalacağı, tedavi başarısının ise artacağı yönündedir. Hormon yerine koyma tedavisinin size uygun olup olmadığına dair en doğru kararı, kadın hastalıkları doktorunuz verecektir.

Alkol, sigara ve vitaminler

Alkol ve sigaranın oluşturduğu zararlı etkileri önleyen herhangi bir vitamin ve mineral yoktur. Sigara içmek vücudun C vitamini ihtiyacını artırır. Ama sigara içenlerin ilave C vitamini desteği kullanmaları onları sigaranın zararlarından korumaz. Aşırı alkol tüketimi B vitamini ihtiyacını artırırsa da, ek B vitamini desteği almak alkolün bedensel zararlarını ortadan kaldırmaz.

Bel kalınlığına dikkat!

Kadında da erkekte de karın ve bel bölgesinde biriken yağların diyabet, hipertansiyon ve özellikle koroner kalp riskini artırdığı bilinmektedir. Beli kalınlaştıran yağların can kurtaran simidi değil, bele takılmış kurşun ağırlıklar gibi etki ettiğinden şüphe edilmemektedir. Araştırmalar; karın çevresi ve içinde yağ birikimi fazla olanlarda; kan yağı dengesizliklerinin, pıhtılaşma eğilimlerinin, kan basıncı yükselmelerinin ve kan şekeri dengesizliklerinin daha sık görüldüğünü göstermektedir.

Özellikle orta yaşlarla birlikte belirginleşen bel kalınlaşmasına dikkat etmek gerekiyor. Erken yaşlarda ve hatta çocukluk döneminde ortaya çıkan bel kalınlıkları daha sonra gelişecek metabolik sendromlara işaret edebiliyor. Bel kalınlığı sorununu çözmenin iki anahtarı var: Daha düşük kalorili, şeker yoğunluğu az, alkolü iyice sınırlanmış bir beslenme planı ve hareketli, aktif egzersiz yoğunluğu yüksek bir yaşam tarzı... Bel kalınlığınız giderek artıyorsa bu iki öneriye siz daha da önem verin. 

Dr. Ece Hattat

Kurban bağışları LÖSEV’e

Ülkemizde sessiz sedasız çalışan ama büyük işlere imza atan pek çok kurum var. LÖSEV bunların en önünde yer alıyor. LÖSEV bir vakıf... Lösemili çocukların teşhis-tedavi ve bakım giderlerini karşılayan, yoksul ve ihtiyacı olanların tıbbi tedavilerini üstlenen çağdaş, aydınlık bir kurum...

LÖSEV; Kurban Bayramı için güzel bir çalışma yapmış: "Kuzucuklar ağlamasın, kimse annesiz, yavrusuz kalmasın" sloganıyla yola çıkmış. Bağışçılarının kurbanlarını çağdaş koşullarda, noter huzurunda, dini esaslarla kestiriyor ve buradan elde edilen geliri yine et olarak hasta çocukların beslenmesinde bütün bir yıl kullanıyor. Bu çok önemli kampanyaya destek vermekte yarar var.

Kurban bağışları hayatınıza yeni anlamlar kazandırmanın iyi bir yolu ve en uygun zamanıdır. Ben bu yıl kurban bağışımı LÖSEV’e yapacağım. Sizi de bu katkıya, lösemili çocukların teşhis-tedavi ve bakımına destek sağlamaya davet ediyorum. Bilgi için (0312) 447 06 60 no’lu telefonu veya (0312) 447 68 33 no’lu faksı kullanabilirsiniz.

Bağışlarınız için hesap no: 0660 tüm banka şubelerinden yapabilirsiniz.

Bu iyi haberi değerlendirin, bu bayramda ve yıl boyunca kendinizi daha iyi hissedin.

Teşhis laboratuvarı

Check-up öncesi aklınızda tutmanız gerekenler...

6 Hamileyseniz veya şüpheniz varsa işlemlere başlamadan önce hekime bildirmeyi unutmayın.

6 Daha önce yapılmış tetkik sonuçlarını yanınıza alın.

6 Randevu gününde en az 8 saatlik bir açlığınız olmalıdır.

6 Eforlu EKG için yanınızda gelirken koşuya uygun bir ayakkabı, çorap ve eşofman getirin.

6 Dışkı testi için; gelirken beraberinizde küçük, temiz bir kap içinde az miktar dışkı getirin.

6 Kullandığınız ilaçları bir yere not edin.

6 İdrar örneğini hastanede de verebilirsiniz.

n Doç.Dr. Nezih Hekim

Canınızı sıkmayın, fazla kilo almayın

Kilo almanızdaki önemli faktörlerden birisi can sıkıntınızdan kurtulmak için yaptığınız atıştırma alışkanlığınız olabilir. Bu minik suçlar bazen stres, kızgınlık, korku veya endişe gibi durumlarda aşırı gıda tüketimi ataklarına bile dönüşebilir.

"Emotional Overeating" olarak tanımlanan, duygusal iniş-çıkışlarla alevlenen aşırı yemek yeme eğilimi bazen çok şiddetli ve etkili olabilir. Stres, can sıkıntısı, üzüntü ya da depresyon, yeme isteğinizi her zaman ateşleyebilir. Bu durumun bir obezite tehdidine dönüşmesine müsaade etmeyin. Eğer böyle bir sorun yaşadığınızdan kuşku duyuyorsanız tıbbi yardım isteyin.


BİR SORU

Kilo vermek kemik erimesi yapar mı?

Kilo kaybı

kemik

kaybına dönüşmesin!

Yapılan araştırmalarda kalori kısıtlaması yapılarak hazırlanan ama egzersizle desteklenmeyen kilo verme programlarında, kaybın ağırlık yanında kemiklerden de olabileceği belirtilmiştir. Beslenme alışkanlığınızda yaptığınız bu değişimi fiziksel aktivitenizde yapmıyorsanız, kemik sağlığınızı tehlikeye atıyor olabilirsiniz.

Sadece kalori alımının kısıtlandığı ve egzersiz yapılmadığı uygulamalar, kemikleri iki yönlü zarara uğratabilir. Kemik sağlığının korunmasında gerekli besin öğelerinin alımı kesilebilir ve hareket azlığına bağlı kemiklerde zayıflamalar görülebilir. Özellikle menopoz döneminde kilo verip, kemik sağlığınızı desteklemek istiyorsanız, diyet ve egzersizin birlikteliği kemiklerinizin güçlenip gelişmesinde en etkili yoldur. Bunun yanı sıra uyguladığınız diyette günlük kalsiyum ihtiyacınız 800-1000 mg’dır. Beslenme planınıza ilave edeceğiniz 3 su bardağı az yağlı süt-yoğurt ve iki ince dilim az yağlı peynir, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kalsiyumu yerine koymanızı sağlayacaktır.

BİR SORU

Sürekli diyet yapmaya çalışıyorum, fakat sonuç alamadım. Diyetlerdeki gramajları anlamıyorum, çünkü ne kaç gram bilemiyorum. Yardımcı olur musunuz?

Kaç ’gram’ yemeliyim?

Bu sorunun arasında şu satırlar eksik: "Gramajlarla uğraşmaktan sıkıldım!" Haklısınız, sürekli yediğiniz yiyecekleri gramajlarına göre ayırmak, fazlalığını bırakmak, eksikse tamamlamak ve tüm besinlerin kaç gramının kaç kaloriye eşit olduğunu bilmek çok zor. Ama sağlıklı kilo kaybetmenin tek yolu bu değil.

Beslenme programını aldığınız diyetisyeninizden, besinler hakkında bilgiler de almaya çalışın. Sabırlı ve meraklı olun! Yediklerinizin sadece gramajına takılmanızı tavsiye etmem, fakat zayıflama diyetinde porsiyon miktarları önemini belirtmek durumundayım. Porsiyon miktarlarını ve besin gruplarını öğrenin ki diyetten sıkılmanıza fırsat kalmasın. İşte size birkaç örnek:

l 1 tatlı kaşığı= 5 gr

l 1 yemek kaşığı= 10 gr

l 1 kepçe= 200 gr

l 1 su bardağı (orta boy)= 160 gr

l 1 kibrit kutusu peynir= 30 gr

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

manager@yasasinhayat.org

Tel: (0212) 236 73 00
Yazarın Tüm Yazıları