Lütfen biraz daha dikkatli olalım

Bu nedenle telaşa kapılmadan hepimizin koruyucu tedbirleri biraz daha sıkılaştırması gerekiyor. Uzmanlar vakaların neredeyse yüzde 70-80’ine yakınının inflüenza olduğu düşüncesindeler, daha önce de yazdım; bu yılki inflüenza vakaları eskiye oranla çok daha ağır seyrediyor.

Bu nedenle...

- Hasta olanların evlerinden çıkmamalarında fayda var.

- Hastalık belirtilerinden şüphelenenlerin evlerinde bile olsalar mutlaka ama mutlaka maske takmaları lazım.

- Önemli bir uyarım daha var: Sağlık Bakanlığı acilen bir genelge yayımlayarak hastaneler, poliklinikler, hatta doktor muayenehanelerinde bile maske zorunluluğunu hiç olmazsa 2-3 hafta süreyle yeniden gündeme getirmeli.

- Diğer taraftan viral enfeksiyonların yaygınlaşmasında toplu taşıma araçlarının, uçakların, otobüslerin, metrobüslerin ve metroların önemli bir payının olduğu da kesin. Maske ile korunma meselesi bu alanlarda daha da önemsenmeli.

- Son bir uyarı da uçak firmaları yöneticilerine olacak: Uçaklarda öksüren yolcular için bile yeterince maske bulunmuyor. Doğru olanı prensip olarak öksüren, aksıran, hapşıran yani virüs yayma ihtimali olan yolcuları hosteslerin uyarmaları ve maske taktırmalarıdır.

NETİCE ŞUDUR: Kişisel kanaatim problemin bu kadar hızlı büyümesinde toplu taşıma araçlarının özellikle uçakların içinde yeterince önlem alınmamasının önemli bir rolü var. Özetle lütfen biraz daha dikkatli olalım, koruma tedbirlerini biraz daha öne çıkaralım, “maske-mesafe-hijyen üçlüsü”nü biraz daha dikkat ve hassasiyetle uygulamada tutalım.

YENİ BİLGİ ERKEN BUNAMAYI KOLAYLAŞTIRABİLEN RİSK FAKTÖRLERİ

İngiltere’de yapılan bir araştırma BioBank verilerini inceleyerek erken bunama riskini arttıran 12 faktörü belirledi. İşte o faktörler ve risk puanları...

1- Depresyon (3 kattan fazla).

2- Felç (yaklaşık 2 kat).

3- Genetik riskler (yaklaşık 2 kat).

4- Yüksek yoksunluk (yaklaşık 2 kat).

5- Diyabet (1.5 kattan fazla).

6- Kalp rahatsızlığı (1.5 kat).

7- D vitamini eksikliği (1.5 kat).

8- İşitme güçlüğü (yaklaşık 1.5 kat).

9- Yüksek c-reaktif protein (yaklaşık 1.5 kat).

10- Yalnızlık (yaklaşık 1.5 kat).

11- Ortostatik hipotansiyon (4 kattan fazla).

12- Alkol zehirlenmesi (yaklaşık 2.5 kat).

İYİ BİLGİ HANGİ TAKVİYE NE ZAMAN YUTULMALI

VARAN 1 SABAH AÇ KARNINA ALINACAK TAKVİYELER

- Demir.

- Selenyum.

- Ginseng.

- Kolajen peptidleri.

- Krom destekleri.

VARAN 2 SABAH TOK KARNINA ALINACAK TAKVİYELER

- D vitamini.

- Magnezyum malat.

- Omega-3.

- Koenzim Q10.

- K2 vitamini.

- Çinko.

VARAN 3 AKŞAM TOK KARNINA ALINACAK TAKVİYELER

- Kalsiyum sitrat.

- Magnezyum sitrat.

- Melatonin.

- Valerian desteği.

- Pasiflora desteği.

OKUR SORUSU İNSÜLİN DİRENCİ TESTİ NASIL YAPILIR

- 10-12 saatlik bir açlıktan sonra gittiğiniz herhangi bir laboratuvarda, açlık halindeyken sizden kan örneği alınıyor. O ilk örnekte açlık kan şekeri ve açlık insülini seviyeleriniz belirleniyor.

- Hemen sonra “size özel hazırlanmış bir test yemeği” yediriliyor. Ve o yemeğin ilk lokmasından 60 ve 120 dakika sonra yeniden kan örnekleri alınıyor. Ve o örneklerde tokluk kan şekeri ve tokluk insülin seviyeleriniz belirleniyor.

- Daha sonra açlık şekeriniz ile açlık insülininizin çarpımı 405 rakamına bölünüyor ve elde edilen sonuç, laboratuvar raporunuzda insülin direnci rakamınız olarak belirtiliyor.

- İdeal rakamlar şunlar: Açlık insülininiz 5’ten, açlık şekeriniz ise 100’den daha düşük rakamlar göstermeli. İnsülin direnci hesaplamanız ise 1.7’nin altında kalmalı.

- Prensip olarak insülin direnci rakamınız asla 2’yi geçmemeli, 2.5 ve daha yüksek rakamlar çıkmışsa sizde insülin direnci varlığı kesinleşmiştir.