"Antioksidanları haplardan mı yoksa doğal kaynaklardan mı kazanmak daha faydalı?"
Sorusunun cevabı açıktır: Yiyeceklerle kazanılan doğal antioksidanlar kesinlikle daha etkili oluyor. Bazı antioksidanların "hapa veya kapsüle sıkıştırılmış" halleri işe yaramıyor. Domatesteki kırmızı mucize likopen de böyle bir antioksidan. Onu mutlaka doğal yoldan kazanmanız gerekiyor. Likopenin hapları işe yaramıyor. Likopen domates, karpuz gibi "kırmızı" yiyeceklerde bulunan çok güçlü bir antioksidan. Kayısı, pembe greyfurtta da var. Likopeni kazanmak için domatesi yemeli, suyunu, çorbasını içmeli, salçasından, keççabından faydalanmalısınız. Kışın greyfurt, yaz aylarında da karpuz, kayısı yemelisiniz. Bu güçlü antioksidan kadın sağlığını tehdit eden pek çok soruna karşı önemli bir koruma sağlıyor. İşte likopenin kadın sağlığına yaptığı katkılar...
1. Likopen osteoporoz oluşumunu geciktirir ve hafifletiyor. Bu özellikle orta yaş ve sonrasında kadınlar için önemlidir. Kemik kırılganlaşmasına karşı besinlerle yeterli miktarda D vitamini ve kalsiyum alınması gerekmektedir. Domates ve domates ürünlerinde bulunan kırmızı mucize likopen kalsiyum ve D vitamini ile oluşan kemik güçlenmesini daha da artırmakta, kemik yıkımını yavaşlatıp geciktirmektedir. Yaşamınızın bir döneminde bel eğrilmesi, boy kısalması, kemik kırıkları gibi sorunlarla uğraşmak istemiyorsanız likopenin bu önemli etkilerinden yararlanmak için daha çok domates veya domates ürünü tüketmelisiniz.
2. Likopen meme kanseri riskini azaltabiliyor. Kadın sağlığının en önemli ve ağır tehditlerinden biri meme kanseridir. Yağ bakımından zengin bütün dokular gibi meme dokusu da likopenin yoğun depolandığı bölgelerdendir. Yeterince likopen tüketirseniz meme dokusunun likopen içeriği de artacaktır. Araştırmalar meme dokusundaki likopen artışının meme kanserine karşı önemli bir koruma gücü oluşturabileceğini göstermektedir. Meme kanseri riskinin arttığı orta yaş ve sonrasında daha çok likopen tüketmekte fayda var.
3. Likopen, rahim ağzı ve rahim kanserine karşı da önemli bir koruma sağlıyor. Araştırmalar yoğun likopen tüketimi ile rahim kanserlerinde bir azalma olabileceğini düşündüren verilerle doludur.
4. Likopen kadınlarda kalp hastalığı riskini azaltabiliyor. Harvard Üniversitesi (ABD) Halk Sağlığı Okulu’nun çalışmalarının sonuncusu saygın bilimsel dergilerden Journal of Nutrition’un Haziran 2003 sayısında yayınlandı. Bu çalışma ile elde edilen bulgular likopen zengini en önemli besin olan domates ürünlerinin yüksek miktarlarda tüketiminin kadınlarda kalp ve damar sağlığını koruyup güçlendirdiğini gösteriyor. Likopen tüketimindeki artış ve kandaki likopen seviyesinde fazlalaşma ile ateroskleroz ile ilişkili koroner kalp hastalığı sıklığında azalma arasında güçlü, güvenli ve anlamlı bir ilişki var. Benzer bulgulara başka çalışmalarda da ulaşılmıştır. Avrupa Antioksidan Çalışması’nda (1997) da aynı sonuçlar alınmıştır. Menopoz dönemi ile birlikte görülme riski artan koroner kalp hastalığından korunmada kadınların likopenden yararlanabileceğinden kuşku duyulmamaktadır.
5. Likopen kadın cildine dost bir antioksidandır. Cilt yaşlanmasının en önemli sorumlusu güneş ışınlarıdır. Güneşe bağlı cilt değişimleri "foto yaşlanma" olarak tanımlanır. Foto yaşlanmanın nedeni güneşteki UVA ve UVB ışınlardır. Uzun süreli ve kontrolsüz korunmasız- olarak bu ışınlara maruz kalmak deride kuruma, incelme ve kırışmalara yol açar. Likopen yağlı cilt dokusunda birikebilen güçlü bir antioksidandır. Bu güçlü antioksidanın cilt dokusundaki yoğunluğu arttıkça güneş ışıklarının oluşturabileceği serbest radikal bazlı hasarlar ve cilt yaşlanması da azalmaktadır.
Hedef koymak işi kolaylaştırıyor
Amerika’da yapılan yeni bir çalışmanın sonuçları egzersize başlamayı düşünenleri yüreklendirecek sonuçlar ortaya koydu. Özellikle uzun vadeli bir hedef ortaya konulduğunda egzersize neresinden ve ne yoğunlukla başlarsanız başlayın mutlaka sonuç alıyorsunuz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta "mutlaka ölçülebilir bir hedef koymak" olarak gösteriliyor.
Diyelim ki kilo vermeye karar verdiniz ve önümüzdeki 5 ayda 10 kilo kaybetmeye kararlısınız. Çok ciddi bir diyet planı yapmayı da düşünmüyorsunuz. Bu durumda sadece basit beslenme önlemleri alarak (ekmeği bırakmak, tatlılardan vazgeçmek, alkolü son derece ölçülü bir miktara indirmek, yağlı ve şekerli, unlu yiyecekleri olabildiğince azaltmak, porsiyonları birazcık küçültmek) ve belli bir egzersiz planı hedefleyerek bu kilolardan rahatlıkla kurtulabiliyorsunuz.
Yapacağınız şey son derece basit. Yarım kilo kaybetmeniz için egzersizle 3500 kalori harcamanız gerektiğini not edin. Bunun için haftada 25 km yürümeniz gerekiyor. Çünkü ortalama bir yürüyüş ile orta yaşlı birisi bir kilometrelik bir mesafede 65-75 kalori yakıyor. Eğer siz her gün 45-60 dakika yürüyüş yapar ve bunu haftada 5-6 gün tekrarlayabilirseniz diyetinizde çok ciddi bir kısıtlama yapmadan da ayda en az 2 kilo verebiliyorsunuz. Bütün yapacağınız şey odaklanmak ve hedef koymaktır.
Ergezsiz Uzmanı Özcan Kızıltaş
Lipoprotein (a) yüksekliği önemli mi
Lipoprotein (a) yüksekliği koroner kalp hastalığı risk faktörlerinden biri olarak kabul edilebilir. Özellikle koroner riski yüksek olanlarda eğer lipoprotein (a) da yüksek bulunursa ve beraberinde kötü kolesterolde yüksekse LDL kolesterolü azaltmak için daha yoğun bir tedavi yapılması öneriliyor. Ayrıca uygun vakalarda niacinin de kullanılabileceği belirtiliyor. Bununla birlikte lipoprotein (a)’nın önemli bir risk faktörü olmadığını da belirtelim.
HPV aşısı: Sık sorulan sorular
Rahim ağzı kanserine karşı geliştirilen aşı ile ilgili çok şey söylendi, yazıldı. Bununla beraber halen bazı sorular sıkça sorulmaktadır. Bu nedenle bazı noktaları gözden geçirmek istedim.
HPV aşısı nedir: Rahim ağzı kanserine sebep olan virüslere karşı geliştirilmiş bir aşıdır.
Ne ölçüde korur: Piyasada 2 tür aşı vardır. Birincisi rahim ağzı kanserini oluşturan virüslere karşı yüzde 70 koruma ve genital organ siğillerine yüzde 90 koruma sağlar. İkinci aşı, sadece rahim ağzı kanserini oluşturan virüslere karşı yüzde 80 civarında koruma sağlar.
Ne zaman yapılmalıdır: Tercihen cinsel ilişkilerin başlamasından önce yapılmalıdır.
Hangi yaşa kadar yapılır: Amerikan FDA kuruluşu 28 yaşına kadar önermekle birlikte, son çalışmalarda yaş sınırının 44’e ve bazı ülkelerde 55’e çıkarıldığı görülmektedir.
Erkeklere yapılır mı: Yapılabilmesi gerekir, ancak kanıta bağlı yeterli çalışmalar tamamlanmamıştır.
Etkisi ne kadar sürer: Tam olarak bilinmemekle beraber 8 yıla kadar etkili olduğunu görmekteyiz. Aşılanma bitince rapel aşı yapılıp yapılmayacağı henüz bilinmemektedir.
Yan etkileri nelerdir: Enjeksiyon yerinde ağrı en çok görülen yan etkidir. Ciddi yan etkiler rapor edilmemiştir.
Aşıda virüs var mıdır: Yoktur. Virüse benzeyen bir partikül yapısındadır. Aşılanma ile HPV geçişi olmaz.
Daha önce HPV’si olan veya smear’i anormal olan birisi aşı yaptırabilir mi: Evet, aşı karma bir aşı olduğundan, aşıda mevcut bütün virüslerin birden önceden geçirilmesi ihtimali çok azdır.
Gebelik ve emzirme döneminde aşının zararlı etkisi görülmemekle birlikte, uygulanması önerilmemek- tedir.
DİYET GÜNLÜĞÜ
Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00
Hafta sonlarında diyetim bozuluyor, bu nedenle her pazartesi kilo almış bir şekilde diyete yeniden başlıyorum. Bunu önlemek için ne yapabilirim?
Hafta sonu diyeti bozmayın
Hafta sonu mönüler daha çok çeşitlenirken, kalori alımında ve öğün saatlerinde diyeti olumsuz yönde etkileyebilecek durumlar ortaya çıkabiliyor. Diyet yaparken hafta sonu keyfinizi kaçırmaya gerek yok. İşte size iki önemli öneri:
Geç kahvaltı: Güne geç başlamış olabilirsiniz. Kahvaltınızı çeşitlendirip (1 dilim daha fazla ekmek, 1 adet yumurta, 1 tatlı kaşığı reçel gibi) ara öğünlerinizi atlamadan akşam yemeğine geçebilirsiniz.
Yüzde 80 / yüzde 20 kuralı: Bu kurala göre kalori alımınızda yapacağınız ufak artışları mutlaka egzersiz yaparak dengelemeye çalışın. Tabii ki bu 3-4 saat egzersiz yapıp koca bir dilim pastayı yemeniz anlamına gelmiyor. Bir kadeh şarap veya bir ince dilim kek sizi mutlu eden kalorileri barındırıyorsa bu tercihinizin ardından 30 dakikalık fiziksel bir aktiviteyi (yürüyüş, bahçe işleri, bisiklet) mutlaka uygulayın. Diğer günlerdeki beslenme alışkanlıklarınızı yüzde 80 oranında devam ettirip, diyetinizde olmayan bir yiyeceğe yüzde 20 oranında izin vermek size iyi gelecektir.
Çalışanlar için pratik çözümler
3. Sebzeli bulgur: Tencereye 1 yemek kaşığı zeytinyağı koyun. 1 domates ve yarım soğanı soteleyin. İçine 1 patlıcan veya biraz mantar ekleyin. Seviyorsanız ikisini de ekleyebilirsiniz. Kırmızıbiberleri de ekledikten sonra sebzeleri iyice pişirin. İçine yarım su bardağı bulgur ve 1 su bardağı haşlanmış nohut ilave edin. (Haşlanmış nohut dolapta hazır bulunsun. Sebzeleri sotelemek de sadece 10 dakika sürecektir.) Kaynar suyu ilave edin ve 10 dakika sonra (bulgurlar pişince) ocağı kapatın. 20 dakika da güzel bir sebze sizi bekliyor olacak. Sebze dediğime bakmayın. Nohut ve bulgurdan karbonhidrat hakkınızı da almış olacaksınız. 1 tabak yani 6 yemek kaşığı 200 kalori. Yanında 1 bardak da ayran eklerseniz 270 kalorilik güzel bir akşam yemeği yemiş olacaksınız. (Haftada 1 gün olabilir.)
4.Tavuk sote: Tencereye kırmızı ve yeşilbiber, mantar ve bol domates koyun. İçine 1 tenis topu kadar (100 gr) patatesi küp küp doğrayın. 1 avuç içi kadar tavuğu da doğrayın ve baharat ekleyin. Güzelce pişirin. Üzerine 2 yemek kaşığı light yoğurt, içine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve naneyi karıştırın. Sos olarak ekleyin. Bu tabak size 240 kalori kazandıracaktır. (Haftada 2-3 gün olabilir.)
5. Köfte-salata: Dolabınızda hafta sonu hazırlanmış yağsız et ile yapılan köfteler bulundurun. Haftada 1-2 akşam 2-3 ızgara köfte ile yanında bol roka, maydanoz ve domates yiyebilirsiniz. 1 dilim ekmek veya 1 káse çorba ile toplamda 270 kalori alıyorsunuz (haftada 2 gün olabilir).