Kilo sorunu genç kadınlarda daha önemli

Kilo fazlalığı, genç kız ve kadınlarda başka sağlık problemlerine yol açabiliyor.

Haberin Devamı

Adet düzensizlikleri, tüylenme, tekrarlayan cilt sivilceleri bu kişilerde daha sık görülüyor. Kilolu genç kız ve kadınların periyot dönemleri sancılı, ağrılı, şiş, gergin ve sinirli geçebiliyor. Daha da önemlisi, kilo fazlalığı olan kadınların çocuk sahibi olmaları da güçleşebiliyor.
Canınızı sıkmak istemem ama bu hanımlarda hipertansiyon, şeker hastalığı, karaciğer yağlanması, hatta koroner kalp hastalığına yakalanma sıklığı bile artabiliyor. Bunun nedeni çoğu kez kilo sorununun insülin direnci problemiyle birlikte olması. İnsülin direnci probleminin arka planında ise “polikistik over sendromu” olarak bilinen problem yatıyor.

Polikistik over sendromu, önemli bir kadın sağlığı sorunudur. Yumurtalıklardaki çok hassas bir dengenin; androjenlerle östrojenler arasındaki hormonal ilişkinin bozulması en önemli nedendir. Bu durum bir taraftan erkek tipi kaslanmaya, yağlanmaya, kilo almaya yol açarken diğer taraftan kilo alma süreci kontrol altına alınamazsa sendromun diğer işaretleri belirginleşmekte, kilo alma ihtimali daha da yükselmektedir.

NE YAPMALI

Bu sendroma yakalanan kilolu genç kız ve kadınlarda temel neden insülin direncinin gelişmesidir. İnsüline karşı oluşan cevapsızlık, kilo vermeyi güçleştirmekte ve kilo almayı kolaylaştırmaktadır. Eğer insülin direnci sorunu çözülmeden sadece diyetle kilo vermeye kalkılırsa, verilen kilolar kısa bir süre sonra fazlasıyla geri gelmektedir.

Kilo sorunu olan her genç kız ve kadında özellikle ciltte siyah lekeler, tekrarlayan sivilceler, tüylenme, saç dökülmesi, adet düzensizlikleri gibi problemlerden bazıları da varsa bu sendrom mutlaka hatırlanmalı, sorunun çözümüne arkada yatan insülin direncini azaltmakla başlanmalıdır. Eğer böyle yapılmazsa bir süre sonra kilo fazlalığı şişmanlık sorunu haline dönüşebilmekte, kısırlık, şeker hastalığı, hipertansiyon gibi birçok sağlık problemi birbiri ardına kendini göstermektedir.

Haberin Devamı

Kan şekerini yükselten gıdalar sivilceye neden olabilir

Bazı gıdaların sivilceyi artırdığı biliniyor. Yağ ve şekerden zengin gıdalarla beslenmek sivilcenin asıl sebebi değil, ancak oluşumuna katkıda bulunuyor. Yüksek glisemik indeksli çikolata, şeker, patates ve pirinç, kısa sürede kanda şeker oranını yükseltir. Kan şekerini düşürmek amacı ile insülin hormonu salgılanır. Kanda, yüksek oranda insülin hormonu bulunması, erkeklik hormonlarının miktarını artırır. Kan şekeri ve insülin hormonu yükselişi, vücutta iltihapsal bir reaksiyona yol açar. Bu değişiklikler, sivilceye neden olur.  Dermatolog Dr.
Güneş Ertürk

Haberin Devamı

Astım ataklarına yol açan etkenler nelerdir

Astım ataklarına yol açan etkenleri alerjenler ve alerjen dışı nedenler olarak iki grupta toplayabiliriz. Alerjenler deyince duyarlı kişide IgE yapımına yol açan protein yapısındaki maddeleri anlıyoruz. Mesela ev tozu, polenler, evcil hayvanlara ait salgılar, küf mantarları astımlılarda en sık rastladığımız alerjenler.

Astımlı bir hastanın duyarlı olduğu alerjenleri deri testleriyle de, kanda o maddeye karşı oluşmuş IgE sınıfından antikorları ölçerek de belirleyebiliriz.

Down taramasında yeni araştırmalar

Gebelikte amniosentez, yani fetusun amniotik sıvısından örnek alınması veya CVS denilen ve daha erken dönemde plasentadan örnek alınması çok düşük oranda da olsa gebelik kaybı sebebi olabilmekte ve anne adayının bu prosedürlerden kaçınmasına sebep olabilmektedir.

Stanford Üniversitesi’nin yayınlamaya hazırladığı yeni bir araştırmada, gebe kadının kanında fetus DNA’sının çalışılarak sonuca varılması amaçlanmıştır. Daha önceki çalışmalarda anne kanındaki kendi DNA’sı ile birlikte bulunan çok az miktardaki fetus DNA’sının ayrıştırılması problemi artık aşılabilmektedir.

Gebelikte çok erken dönemde bile fetus DNA’sı anne karnında bulunabilmekte ve böylece 21. kromozoma ait bir bozukluk sonucu oluşan Down sendromu (mongolizm) tespit edilebilmektedir. Bu sayede çok erkenden ve sadece anneden kan alınarak test yapılması avantaj sağlayacak gibi görülmektedir. Bununla birlikte, yapılan araştırmalar çok az sayıda hasta üzerinde gerçekleştirildiğinden, anlamlı sonuçların oluşabilmesi için daha beklemek gerekmektedir. Ayrıca amniosentezde diğer genetik hastalıkların da taraması yapılabildiğinden, şu an için en geçerli teşhis yöntemi olmaya devam etmektedir.

Haberin Devamı

Kahvaltı mönünüzü çeşitlendirin

Kahvaltı mönülerinizi mutlaka zeytin, peynirle sınırlamayın. Kahvaltı gevrekleri, haşlanmış yumurta beyazı, yoğurt-müsli karışımları, yulaf kepeği de iyi birer kahvaltı seçeneği olabilir. Çocuklarınıza ara öğünlerde ve atıştırmalarda sütlü içecekler verin. Çocuklarda süt tüketimi sağlıklı gelişme ve büyüme için son derece önemli. Bu nedenle çocuklarınızın sütü severek içmelerini sağlayacak her türlü yolu deneyin.

İçine sağlıklı unsurlar eklenmiş sütlü içecekleri bu amaçla kullanabilirsiniz. Bu içecekler çocukların sütü severek içmelerini sağlar.

Süt, içeriğindeki kalsiyum nedeniyle kemik ve dişlerin sağlıklı gelişmesini, zengin protein yapısı nedeniyle gelişme ve büyümeyi destekleyen çok önemli bir besin kaynağıdır.

Yazarın Tüm Yazıları