Paylaş
COVID’den korunmak için aşı olmak zorundayız. Çünkü mevcut gelişmeler de, bilimsel veriler de şu bilgiyi net ve açık olarak doğruluyor: YA AŞI OLACAĞIZ, YA COVID. Nedenine gelince...
Aşıdan sonraki yolculuk belli: B lenfositlerimiz bol bol antikor üretecek. T lenfositlerimiz ise virüsün bütün kodlarını belleğine kaydedecek. Neticede muhtemel bir bulaşla yapacağımız savaşı biz değil virüs kaybedecek. Aşılanmaz da COVID’e yakalanırsak eğer sonrası bir hayli endişe verici.
1- COVID-19’u evde geçirmek de var, hastaneye yatmak zorunda kalmak da...
2- Hastaneye yatınca da durum her an değişebiliyor. Eğer orta ağırlıkta bir COVID-19 geçiriyorsanız en azından ortalama 10 gün bir odada tek başınıza kalmaya razı olmanız gerekiyor.
3- Eğer şansınız yaver gitmez de COVID’iniz iyice ağırlaşırsa işin ucunda yoğun bakıma nakledilmek de var.
4- Allah korusun, sürecini sıradan yoğun bakımla atlatamamak, entübe edilmek hatta suni akciğer cihazına bağlanmak riski de unutulmamalı.
Kısacası konu “endişe” olduğunda aşıdan değil, COVID’den endişe etmenizde fayda var. Tecrübeli bir hekim olarak önerim şu: Lütfen aşıdan değil COVID’den korkun. Aşılara güvenin ve inanın.
OKUR SORULARI
ÖZELLİKLE sosyal medya aşı söz konusu olduğunda ifademi hoş görün tam bir çöplük haline gelmiş durumda. Bilen, bilmeyen, aklına gelen her fikri, kanıtlanmamış her bilgiyi “sosyal medya otoyolu”na bırakıveriyor. O otoyolda herhangi bir trafik polisi falan da yok. Neticede o yol, yol olmaktan çıkıp çöplük haline geliyor. Kafalar karışıyor, endişeler büyüyor. İşte o endişelerden 5’i ve net yanıtları.
1- BİONTECH PIHTILAŞMA SORUNU YARATIR MI
HALEN ülkemizde yaygın olarak kullanılan mRNA esaslı BioNTech aşısının pıhtılaşma sorunları yaratacağını, kalp, beyin veya başka damarlarda pıhtılarla tıkanmalara yol açacağını gösteren bilimsel bir bilgi, onaylanmış bir görüş mevcut değil. Bugüne kadar dünya genelinde neredeyse yarım milyara yakın insana BioNtech aşısı uygulandı. Ciddi bir pıhtılaşma problemine de rastlanmadı. Bu nedenle de daha önceden pıhtılaşma sorunu yaşayanların ya da böyle bir problemden endişe duyanların tereddüt edecekleri herhangi bir durum yok.
2- BİONTECH’TEN ÖNCE YA DA SONRA PIHTI ÖNLEYİCİ BİR İLAÇ KULLANALIM MI
BIONTECH aşısıyla ilgili tevatürlerin en yaygın olanlarından biri de aşıdan sonra gelişebilecek pıhtılaşma problemidir. Korkuya, endişeye gerek yok. Yok çünkü yukarıda da belirttiğim gibi böyle bir sorun söz konusu bile değil. Bu nedenle de ne aşıdan önce, ne aşılamadan sonra kan sulandırıcı herhangi bir ilaç (asetil salesik asit, heparin ve benzeri) almanız gerekmiyor.
3- İLAÇ ALERJİSİ OLANLAR BİONTECH OLABİLİR Mİ
“BIONTECH-alerji ilişkisi” de bana sorarsanız gereğinden fazla büyütülen bir konu. Elimizdeki net ve açık bilgi şu: BioNTech aşısı uygulamalarında 1 milyon doz aşı başına sadece 10-11 vakada şiddetli alerjik reaksiyonlar saptanmış. Bu reaksiyonların yüzde 71’i de aşılamadan sonraki ilk 15 dakikada gelişmiş. Kısacası aşı sonrası alerjik tepki oranı zannedildiğinin aksine oldukça düşük. Önemli bir bilgi de şu: Alerjik tepkilerin yüzde 80’i daha önceden herhangi bir gıdaya veya ilaca alerjik reaksiyon öyküsü olan kişilerde tespit edilmiş. Bu nedenle eğer önceden bilinen bir ilaç alerjiniz (mesela penisilin alerjiniz) ya da gıda (yumurta alerjisi) veya polen alerjiniz var ise bunu aşı merkezindeki görevliler ile mutlaka paylaşmalısınız.
Bir iyi haber de şu: BioNTech ile aşılamada aşıya karşı gelişen alerjik reaksiyonların aşının içinde bulunan Poli Etilen Glikol (PEG) maddesine karşı olduğu kabul ediliyor. Bu nedenle eğer alerjiniz PEG içeren bir ilaca karşı değilse alerjik reaksiyon gösterme riskiniz daha da düşük oluyor. Önerim şu: Eğer herhangi bir ilaç, gıda ya da besin katkı maddesine karşın alerjiniz varsa aşı merkezini mutlaka önceden bilgilendiriniz. Aşı olduktan sonra da lütfen en az 30 dakika aşı merkezinde bekleyiniz.
4- BİONTECH KADINLARDA KISIRLIK YAPAR MI
BU soruyu daha önce de köşemde yayımladım ama tekrarda fayda var. BioNTech aşısının kısırlığa yol açabileceği kuşkusu yanlış ya da eksik bir değerlendirmeden kaynaklanıyor. O yanlış değerlendirmenin mantığı şu: Virüsün spike proteininde bulunan kısa bir “aminoasit dizisi” anne karnındaki ceninin gelişimi için yaşamsal öneme sahip olan plasentadaki özel bir proteinle (Syncytin) benzeşiyor. Ama uzmanlar bu benzerliğin plasenta gelişimini tehdit edecek düzeyde bir bağışıklık tepkisine yol açmayacağını söylüyor.
5- BİONTECH SPERMLERE ZARAR VERİR Mİ
BIONTECH aşısının daha doğrusu “mRNA tabanlı aşılar”ın erkeklerin doğurganlığını da etkileyebileceği kuşkusu daha en baştan beri hep gündemde tutulan anlamsız bir konu. Elimizdeki en son bilgi şu: BioNTech’in en erken ve çok yaygın kullanıldığı İsrail’de yapılan yeni bir araştırmaya göre (Kudüs Üniversitesi), BioNTech aşısı erkek spermlerinin hareketliliğinde, hacminde ve sayısında herhangi bir olumsuz etkiye yol açmıyor. Hemen belirtelim: Bu kuşku üzerindeki çalışmalar ise yine de ve halen devam ediyor.
BİR ÖNERİ
BİSİKLETİ TERCİH EDİN
DÜZENLİ egzersiz alışkanlığının bizi daha sağlıklı ve güçlü yaptığı özellikle de yaşlanmanın kırılgan etkilerine karşı dirençli kıldığı kesindir. Farklı egzersiz seçimleri içinde son yıllarda özellikle bisiklet tercihi öne çıkıyor. 2017 yılında yapılan bir çalışma düzenli bisiklet kullanan yaşlı bisikletçilerin timuslarının en az gençlerinki kadar T hücresi ürettiği gösterilmiş. Aynı çalışmada düzenli bisiklet kullanımını kas kütlesi ve dayanıklılığının yaşlanmanın etkilerinden koruyabileceği de anlaşılmış. Bir iyi haber de şu: Aynı çalışmada düzenli bisiklet egzersizi alışkanlığının erkeklerde testosteron seviyelerini yükselttiği görülmüş.
Paylaş