Kalp ve damar hastalıkları hakkında doğru sandığımız yanlışlar ve yanlış bildiğimiz doğruların sayısı o kadar fazla ki?
Sadece bazı yanlışlarımızı düzeltip onları inatla yapmaktan vazgeçsek sorunun çözümünde ciddi bir yol alabileceğiz. İşte geçen yazımızın geri kalan "kalp ile ilgili yanlışlar"ımızdan bazıları. Sağlıklı kalpler için bu yanlışlardan uzak durmamızda fayda var.
Hedeflediğim tansiyon ve kolesterol seviyesine ulaşsam, kalp ve damar hastalıklarından endişe etmeme gerek kalmayacak.
Yüksek tansiyon ve kolesterolün tedavisi maalesef yok. Bu sorunlar ancak hayat tarzı değiştirilerek ve bazı hastalarda ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabiliyor. Bu sebeple, kolesterol, tansiyon ve diğer kardiyovasküler risk faktörleri ile ilgili hedeflerinize ulaştığınızda, düzenli beslenmeye ve egzersize, ayrıca doktorunuzun verdiği ilaçları almaya devam etmelisiniz.
Hayat tarzımda yaptığım değişiklikler, örneğin egzersiz yapmak, düzenli beslenmek ve sigarayı bırakmak, kalp ve damar hastalığı riskini azaltmak için yeterlidir.
Kalp ve damar hastalığı geçirme riskinizi azaltmak için ilaç alıp almayacağınızı size ancak doktorunuz söyleyebilir. Düzenli beslenme ve egzersiz önemlidir; ancak bu değişiklikler kolesterol değerlerinizi düşürmek ve diğer kardiyovasküler risk faktörlerinizi azaltmak konusunda yardımcı olmaya yetmeyebilir. Bu nedenle, kalp ve damar hastalıklarından korunma konusunda mümkün olan her şeyi yaptığınızdan emin olmak için konuyu doktorunuzla görüşmelisiniz.
Ailemde kalp ve damar hastalığı geçirmiş bireyler var. Bu yüzden, bu hastalıklardan korunmak için yapabileceğim bir şey yoktur.
Genetik yapının önüne geçemeyeceğiniz bir gerçek; ancak diğer risk faktörlerini kontrol altına alabilirsiniz. Örneğin, şeker hastalığı, kolesterol ve tansiyonunuzu kontrol altına alabilir, kilo verebilir, sigarayı bırakabilirsiniz. Bu risk faktörlerini kontrol altına alarak, kalp ve damar hastalığı riskini genel olarak azaltabilirsiniz.
Yüksek kolesterol ve yüksek tansiyon için ilaç kullanıyorum. Dolayısıyla yediklerime dikkat etmem gerekmiyor.
Doktorunuz, size kolesterolünüzü ve/veya tansiyonunuzu düşürmek için ilaç tavsiye ettiğinde bile, sağlıklı beslenmeye ve egzersiz yapmaya devam etmeniz gerekir. Hayat tarzında yapacağınız bu değişiklikler ilaç tedavisiyle birleşince, kardiyovasküler risk faktörlerini ve aynı zamanda genel anlamda kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinizi önemli ölçüde azaltacaktır.
UNUTMAYIN
DOKTORUNUZA GİDERKEN
Sağlıklı bir kalbe sahip olmanın ve kalp ve damar hastalığı riskini azaltmanın en iyi yolu koruyucu önlemler almak ve doktorunuzla temas halinde olmaktır. Doktora giderken aşağıdaki önerileri hatırlayın, akıllı bir planmalama yapın. Bu hem siz hem de doktorunuz için daha verimli bir konsültasyon sağlayacaktır.
1- Soracağınız soruları hazırlayın: Kalp hastalıkları ile ilgili konularda, yüksek tansiyon, kolesterol ve sigara, egzersiz ve beslenme gibi alışkanlıklarınız hakkında konuşarak, kalp hastalığına sebep olabilecek risk faktörlerini ve risk düzeyinizi mutlaka öğrenin.
2- Tansiyon ve kolesterolünüzü öğrenin: Doktora her gidişinizde, bu değerleri ona bildirin ve normal olup olmadıklarını öğrenin.
3- Birbirleriyle bağlantılı risk faktörlerini öğrenin: Yüksek tansiyon tedavisi görürken, doktorunuzdan kolesterolünüzü de ölçmesini istediniz mi? Yüksek tansiyon hastası her üç kişiden ikisinde aynı zamanda yüksek kolesterol görülmektedir. Her iki değerinizin de yüksek çıkması durumunda, özellikle diğer risk faktörlerini de taşıyorsanız, kalp krizi ve inme riskiniz çok yüksek olabilir.
4- Aile bireylerinin sağlık geçmişini öğrenin: Yakın aile fertleri kalp krizi geçiren kişilerde kalp hastalığı görülme olasılığı daha yüksektir. Genetik yapının önüne geçemeseniz bile risk faktörlerini kontrol altına alarak bu riski azaltabilirsiniz.
5- Kaydettiğiniz ilerlemeden bahsedin: Doktorunuza, yaşam tarzınızda yaptığınız değişiklikleri anlatın. Eğer kolesterol/tansiyon hedeflerinize ulaşamamışsanız, başka neler yapmanız gerektiğini danışın.
6- Diyabet konusu açıldığında kalp sağlığınızın ne durumda olduğunu da sorun: Eğer diyabet hastasıysanız, doktorunuzdan, kan şeker değerlerinizi ölçmesini ve bunun yanı sıra kalp hastalığı riskinizi de mutlaka kontrol etmesini isteyin.
7- Doktorunuzun tavsiyelerine uyun: Düzenli olarak doktora gidin. Doktorunuzla sağlık durumunuz ve aldığınız ilaçlar hakkında konuşun.
BİR BİLGİ
BU RAKAMLAR ÜZÜYOR
Dünyada her yıl 17 milyon insan kalp krizi veya inme sebebiyle hayatını kaybediyor; bunların arasında Türkiye’deki yaklaşık 200 bin kişi de bulunuyor.
Dünya çapında her yıl en az 20 milyon insan kalp krizi ve inme geçiriyor, hayatta kalıyor ve bunların çoğu oldukça maliyetli tedaviler görmek zorunda kalıyor.
Dünyada 600 milyon insanda yüksek tansiyon var.
Türkiye’de 30 yaşın üzerinde her 10 kişiden birinde yüksek tansiyon ve kolesterol var.
Dünyada 171 milyondan fazla insanda, damarların daralmasına ve tıkanmasına yol açan ateroskleroz hastalığı (damarlarda yağ plakası birikimi) riskini arttıran diyabet hastalığı var.
Dünyadaki her beş insandan biri sigara içiyor ve her üç insandan biri aşırı kilolu (obez).
Dünyadaki her iki insandan birinin aile fertlerinde kalp hastalığı görülmüş.
Not: Bu bilgiler Pfizer İlaç sağlık notlarından alınmıştır.
NASIL YAŞIYORLAR?
EMEL MÜFTÜOĞLU (Sanatçı)
44 yaşındayım. 1.60 boyunda ve 61 kiloyum. Her türlü besinden alıyorum. Fazlasının zararlı olduğunu bildiğim halde sık sık et, hamur işi, yağ ve tatlı tüketiyorum. Sigara içiyorum. Alkol kesinlikle kullanmıyorum. Genelde her besinden tükettiğim için vitamini oradan karşılıyorum. Çok nadir vitamin takviyesi alıyorum. Uyku sorunu yaşamıyorum. Günde dört saat uyku bana yeterli geliyor. Yılın altı ayı spor yapabiliyorum. Yürüyüş ve yüzmeyi çok seviyorum. Bunun dışında aletle spor yapıyorum. Stresli bir işim var. Canlı yayın yapmak oldukça zor. Zaman zaman sağlığımı olumsuz yönde etkilediği de oldu. Ailemde ırsi olarak kanser hastalığı var. Düzenli olarak bir ilaç kullanmıyorum.
PROF. MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMU
Sayın Emel Müftüoğlu’nun kalori tüketiminde pek dikkatli olmadığı aşikar. Emel Hanım kalorisi yüksek, lezzeti yoğun ama besin değeri düşük, bedensel yararı az gıdaları tercih ediyor. Kısacası Emel Hanım bedeninden çok ruhunu besliyor. Aslında sanatçı olarak ruhunu beslemeye de ihtiyacı olduğu muhakkak ama abartmamak ve bedensel sağlığı bir kenara bırakmamak koşuluyla. Keşke ılımlı ölçüde (günde bir bardak şarap) alkol kullanan ama sigarayı hiç içmeyen biri olsaydı. Ve keşke ne alkol ne sigara kullansaydı. Orta yaş virajına girerken Sayın Müftüoğlu’nun sigara ile ilişkilerini yeniden gözden geçireceğini umuyorum. Günde 4 saat uyku kimseye yetmez! Sevgili Müftüoğlu kendini aldatmasın ve uykuya 2-3 saat daha zaman ayırsın. Özellikle ailesinde genetik olarak kanser yükü fazla olduğu düşünülürse iyi uyumanın, düzenli egzersiz yapmanın, alkol ve sigara kullanmamanın, antioksidan yükü fazla yani sebzesi ve meyvesi bol bir beslenme planı yapmanın yararlı olacağını unutmasın. Benim önerim sevgili Emel Müftüoğlu’nun çoklu bir vitamin ve mineral desteği alması (Bion-3, Pharmaton, Centrum, PoliVit, Supradyn) ve zaman zaman antioksidan desteklerle bedenine güç kazandırması. Sayın Emel Müftüoğlu’na sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir yaşam diliyorum.