Paylaş
İkisi de yağda çözülen vitaminler ve aralarında bir tür “ortak görev” ilişkisi var. D vitamini ihtiyacımızın yüzde 95’ini cildimizi güneşle buluşturarak bedenimizde üretiriz. Çok az bir bölümünü ise yağlı balıklardan, süt ürünleri, yumurta gibi besinlerden karşılarız. K vitaminine gelince...Yeşil yapraklı bitkilerde, fermente edilmiş baklagiller ve turşularda, yumurta sarısı, peynir gibi bazı hayvansal besinlerde bulunuyor. Nasıl ki D vitamini sadece bir kemik ya da diş vitamini değilse K vitamini de yalnızca bir pıhtılaşma sorumlusu gibi hareket etmez. Ayrıca bu ikili bazı durumlarda aynı takımın oyuncuları gibi çalışır. O takımın görevleri ve çalışma yöntemlerini alttaki kutuda bulacaksınız.
K vitaminini nereden ve nasıl kazanabiliriz?
K vitamininin birçok farklı formu vardır, ancak geleneksel olarak iki grupta toplanır:
Vitamin K1 (filokuinon): En yaygın vitamin K formudur. Bitkilerde, özellikle maydanoz, ıspanak, brüksel lahanası ve marulda bulunur.
Vitamin K2 (menakuinon): Esasen hayvansal gıdalarda ve bir Japonya’da tüketilen bir yiyecek olan natto gibi fermante besinlerde bulunur. Gouda peyniri K2 vitamininden bilhassa zengin bir peynir çeşididir.
Vitamin K2 aslında menakuinon-4 (MK-4) ve menakuinon-7 (MK-7) içeren daha geniş bir bileşik ailesinin üyesidir. Besin desteği olarak K ve D vitamini kombine formlar bulunmaktadır.
MK-4: Karaciğer, yağ, yumurta sarısı ve peynir gibi hayvansal gıdalarda mevcuttur.
MK-7: Bakteriyel fermantasyonla oluşur. Turşu gibi fermante gıdalarda bulunur. Bağırsak bakterileri tarafından üretilir.
K vitamini yağda çözündüğünden bu vitamini yağla tüketmek, emilimin daha iyi olmasını sağlar. Yeşil yapraklı sebzeleri yağla birlikte yemeniz veya K vitamini desteğini yağ içeriği yüksek bir yemekle birlikte almanız emilimi artıracaktır. Neyse ki peynir, yumurta sarısı ve et gibi K vitamininden zengin birçok gıda yağdan zengindir.
Bazı ilaçlarla etkileşebileceğinden, K vitamini destekleri doktorunuza danışmadan kullanılmamalıdır. Warfarin gibi kan pıhtılaşmasını önleyici ilaçlar alanlar kullanıyorsanız, bu tedavilerle etkileşebileceğinden, K vitamininden zengin gıdaların fazla miktarda tüketiminden kaçınmak gerekebilir. ◊ Dyt. Nilüfer BAYRAM
Sağlam kemik takımının vitamin ustaları
D vitamininin rolü, yediğiniz yemeklerdeki kalsiyumun bağırsaklardan emilimini artırmaktır.
Eğer siz gıdalarla yeteri kadar kalsiyum kazanmazsanız bedeninizin kalsiyum ihtiyacını bu defa kemikten kalsiyum alarak yine D vitamini karşılar.
K vitaminine gelince. O da konu kemik sağlığı ve kalsiyum olduğunda en az iki noktada devreye girer.
Birincisi kemik ve dişlerde kalsiyum birikimini teşvik eden bir proteini, “osteokalsin”i aktive ederek kalsiyumun kemiğe yerleşimine yardımcı olur.
İkinci görevse en az birincisi kadar mühimdir.
K vitamini kalsiyumun kan damarları ve böbrekler gibi yumuşak dokularda birikimini önleyen “matris GLA proteinini” aktive edip kalsiyumun böbrekler ve damarlara çökmesini engeller.
Kısacası D vitamini kandaki kalsiyumun yeterli seviyede olmasını garanti ederken K vitamini bu kalsiyumdan kemiklerin daha fazla istifade etmesine yardımcı olarak böbrek ve damarlarda birikmesini engeller.
“Biraz daha detay” diyorsanız özeti şudur:
Kemiklerinizi korumak için kullandığınız “kalsiyum, D vitamini, magnezyum” desteklerini seçerken içinde K2 vitamini de olanları tercih edin.
Daha çok bilgi mi? Yandaki kutulara bakmanızda fayda var...
D vitamininin rolü
D vitamini kanda yeterli kalsiyum düzeyini sürdürme işlevini iki şekilde yerine getirir:
1- Kalsiyum emiliminin artışı: D vitamini yediğimiz gıdalardaki kalsiyumun vücuda emilmesini artırır.
2- Kalsiyumun kemiklerden alınması: Yeterli kalsiyum tüketmediğinizde D vitamini kanda kalsiyum düzeylerini normal tutabilmek için, vücudun ana kalsiyum deposu olan kemiklerden kalsiyum çekmeye başlar.
O nedenle, yeterli kalsiyum alımı sağlık için öneme sahiptir. Kalsiyum alımı yetersiz olduğunda vücudumuz kemiklerdeki kalsiyum rezervini kullanır. Bu da zaman içerisinde kemik erimesine neden olabilir.
K vitamininin rolü
1- Kalsiyumun kemiklerde birikmesi: K vitamini kalsiyumun kemiklere ve dişlere giderek oralarda birikmesini teşvik eden osteokalsin proteinini aktive eder.
2- Yumuşak dokuların kalsiyumdan temizlenmesi: K vitamini kalsiyumun böbrekler ve kan damarları gibi yumuşak dokulardan birikmesine engel olan matriks GLA proteinini aktive eder. Damarların kireçlenmesinin önüne geçer. Bu noktada, K vitamini desteklerinin damar kireçlenmesi üzerindeki etkilerini araştıran, insanlarda yapılmış kontrollü çalışmalar olduğunu ve yeni çalışmaların devam ettiğini söyleyelim.
Kan damarlarının kireçlenmesi (kalsifikasyon) kalp ve böbrekle ilgili kronik hastalıkların gelişmesine sebep olduğu düşünülen faktörlerdin biri olduğundan, yeterli K vitamini alımı sağlığımız açısından son derece önemli olabilir. Ama bunun kadar önemli başka bir husus daha var. Şimdi ona gelelim.
◊ Dr. Murat KEKLİKOĞLU
Bu ikiliden nasıl istifade edilecek?
K vitamini düşük olan kimselerin yüksek miktarda D vitamini almasının, kan damarlarında kireçlenmeyi ve kalp hastalığını teşvik edeceğine dair kaygılar yersiz olmayabilir.
D vitamini toksisitesi (aşırı alıma bağlı yüksek D vitamini düzeyleri) hiperkalsemiye (kandaki kalsiyum düzeyinin aşırı yükselmesine) neden olur: Aşırı yüksek D vitamini düzeylerinin (toksisite) belirtilerinden biri, kanda kalsiyum düzeylerinin aşırı artışıdır (hiperkalsemi).
Hiperkalsemi damar kireçlenmesine yol açar: Hiperkalsemide kalsiyum ve fosfor düzeyleri o kadar yükselir ki kalsiyum fosfat kan damarlarının içerisinde birikmeye başlar.
Damar kireçlenmesi kalp hastalığıyla ilişkilidir: Damar kireçlenmesi kalp hastalığının altında yatan nedenlerden biridir.
K vitamini noksanlığı damar kireçlenmesiyle ilişkilidir: Gözlemsel çalışmalarda düşük K vitamini düzeyleri ile damar kireçlenmesi riskinde artış arasında bağlantı bulunmuştur.
Yüksek doz K vitamini desteği hayvanlarda damar kireçlenmesini önlemektedir: Kalsifikayon riski bulunan sıçanlarda yapılan bir çalışma, yüksek doz K2 vitamini desteğinin damar kireçlenmesini önlediğini göstermiştir.
K vitamini destekleri insanlarda damar kireçlenmesini azaltabilir: Yaşlı kişilerde yapılan kontrollü bir çalışma üç yıl süreyle her gün 500 mcg K1 vitamini desteğinin damar kireçlenmesini yüzde 6 oranında yavaşlattığını göstermiştir.
Yüksek K vitamini alımı kalp hastalığı riskini azaltabilir: K2 vitamini alan kişilerde damar kireçlenmesi ve kalp hastalığı riski azalmaktadır.
Söz konusu bulgular alt alta konulduğunda D vitamini fazlalığının damar kireçlenmesine neden olabileceği, K vitamini alımının ise bunu önlemeye yardımcı olabileceği görülüyor.
Her ne kadar eldeki kanıtlar yeterince destekleyici olsa da bu bilmecede halen eksik parçalar var.
Çok yüksek D vitamini dozları alınması, tehlikeli ölçüde yüksek kan kalsiyum düzeylerine yol açabilir ama düşük D vitamini dozları ise uzun dönemde zararlı olabilir. Yüksek D vitamini dozlarının K vitamini noksanlığına neden olabileceği ileri sürülmüşse de bu teori kanıtlanmış değildir. Yeterli K vitamini alınmadan ılımlı dozlarda D vitamini almanın zararlı olduğuna dair güçlü kanıtlar olmasa da bu konu yakın gelecekte açıklığa kavuşabilir. ◊ Dr. Murat KEKLİKOĞLU
Paylaş