İyi hayat ayrıntılarda gizlidir

Digiboard’da şu cümle vardı: Gülümsemek ömrü uzatır! Gülümsemenin de gülmenin de sağlığa iyi geldiği kesindir.
Sağlığımıza ve “iyi hayata” katkısı olan daha pek çok küçük ayrıntı var. Ve biz onların farkında bile değiliz. İlk bakışta küçük ve önemsiz gibi görünen bu ayrıntıların sağlığa ve iyi hayata katkıları o kadar fazla, sayıları o kadar çok ki, onlar hakkında bir kitap bile yazılabilir. Önemli olan bu küçük ayrıntıların farkında olmak. Onlardan yeteri kadar faydalanmak.
Hepimiz sağlığımıza düşkünüz. Her gün sağlığımızla ilgili şu veya bu konuyu bir şekilde düşünürüz. “Kanserden uzak kalabilmek, tansiyon, şeker, kolesterol sorunu yaşamamak, kalp krizine, felce paçamı kaptırmamak için ne yapmalıyım?” diye düşünmeyen, sağlıklı kalmaya kafa patlatmayan pek az insan var. Çünkü sağlığını, dolayısıyla sağlıkla ilgili konuları düşünmek insanın yapısında, doğasında, kısacası genlerinde var.
YANLIŞ YOLDAYIZ
Ama ne var ki, sağlığımızı düşünürken de sağlıkla ilgili planlar yaparken de çok ama çok önemli bir ayrıntıyı hepimiz pas geçeriz. Çoğumuz iyi hayatı sadece fiziksel sağlıkta arar, onu fiziksel güç ve sağlamlık olarak kabul ederiz. Sadece fiziksel sağlığa odaklanınca da çözümü öncelikle sağlıklı beslenmede, yani doğru şeyler yiyip içmede ararız.
Sağlıklı kalmanın tek yolunu yiyip içtiklerimizde arama yanlışını son yıllarda daha sık yapmaya başladık. Hatta bu durum neredeyse toplumsal bir takıntı haline bile geldi. Çoğumuz sağlıklı kalmak, sağlıklı yaşamak ve iyi bir hayat sürmek denince çözümü yalnızca yiyip içtiklerimizde arıyoruz. Doğru beslenerek, doğal ve sağlıklı şeyler yiyip içerek ömrümüzü uzatabileceğimizi zannediyoruz.
Oysa sağlık bir bütündür. Bu bütünün en büyük parçası beden ve ruh ilişkisidir. Sağlıklı beden sağlıklı ruhu, sağlıklı ruh da sağlıklı bir bedeni zorunlu kılar. Hatta bu ikilinin birbiriyle ilişkisinin iyi olması da yetmez. Beden ve ruhun çevresiyle kurduğu bağlar da önemlidir.
ÇÖZÜM NE?
Kısacası iyi ve sağlıklı bir hayat sürmenin yalnızca biyolojik değil, psikolojik ve sosyal yanları da var. Bedeniniz ne kadar sağlam olursa olsun, ruh sağlığınızı da dikkate almanız, ruhunuza da en az bedeniniz kadar bakmanız, onu da besleyip büyütmeniz, geliştirip güzelleştirmeniz, forma sokmanız lazım.
Yani eşinizle, işinizle, sosyal çevrenizle, kısacası hayatın diğer unsurlarıyla kurduğunuz ilişkiler de ruhunuzun besinleridir, ne yiyip içtiğiniz kadar önemlidir.
Çoğu sabaha mutlu bir gülümsemeyle uyanamıyorsanız, işinize ayaklarınızı sürüyerek gidiyor, endişe, güvensizlik, keyifsizlik, mutsuzluk duygularınızla bir türlü baş edemiyorsanız, geceleri deliksiz ve uzun bir uykuya hasretseniz, dostlarınıza yeterince vakit ayıramıyor, onlarla keyifli zamanlar yaşayamıyorsanız, evinizde, dost ortamlarında keyifle gülüp eğlenemiyorsanız bedeniniz taş gibi de olsa sakın kendinize çok güvenmeyin. Sağlığınızın tümüyle garanti altında olduğunu zannetmeyin.
Digiboard’da yazdığı gibi uzun ve sağlıklı bir hayatın sırrı çoğu zaman farkına varmadığımız küçük ayrıntılarda gizlidir. Bu küçük ayrıntılara gelecek hafta değineceğiz.

Haşimoto hastalığı depresyona yol açar mı?

Haşimoto hastalığının depresyona yol açıp açmadığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır ama depresyonlu hastaların bazılarında gizli bir hipotiroidinin olması mümkündür.
Bazı araştırmalar depresyon şikâyeti olan 10 hastadan neredeyse 1’inde hipotiroidi olabileceğini göstermiştir.
Haşimotonun en önemli hipotiroid sebebi olduğu dikkate alınırsa, depresyon-Haşimoto bağlantısının önemi daha iyi anlaşılır. Depresyon gibi ağır ruhsal çöküntülerin genetik eğilimi olanlarda Haşimato hastalığını tetiklemesi de mümkündür.

Vajinal mantar

Kadınlarda vajinal mantar enfeksiyonları oldukça sık görülür. Bir mantar enfeksiyonunun komplike hale geldiğini gösteren durumlar şunlardır:
Yaralar veya çatlaklar oluşmuşsa
Bir yıl içinde 4 kez veya daha sık sefer tekrarlayan mantar enfeksiyonları oluyorsa
Enfeksiyon, “candida albicans” dediğimiz ve sık görülen mantar cinsinden başka bir türde mantar ile oluşmuşsa
Gebelik varsa
Kontrol altında tutulamayan şeker hastalığı veya bağışıklık sistemini baskılayan başka bir hastalık ya da tedavi durumu mevcut ise...
Basit mantar hastalıkları kolaylıkla tedavi edilirken, kronikleşmiş veya komplike olmuş mantarı tedavi ederken lokal tedavileri (fitil, krem gibi) 7 ile 14 gün arasında tutmak gerekebilir. Ağızdan verilen mantar ilaçları tek doz yerine birkaç sefer de uygulanabilir.

Prostat kanserinden korkmayın, önlem alın

Erkekler arasında en sık rastlanan kanser türlerinin başında gelen prostat kanseri, daha çok ileri yaşlarda ortaya çıkar. Kalıtımsal yönü de bilinen bu kanser türüne babası ya da kardeşinde hastalık olan bir erkeğin yakalanma riski ikiye katlanır. Olasılığı azaltmak için yaşam biçiminde değişiklik yapmak ilk önlemlerdir.
Bu önlemler;
Bol miktarda domates ve ürünlerini tüketmek
Günde 1-2 bardak yeşil çay içmek
Kiloyu korumak fazlalık varsa kilo vermeye çalışmak,
Düzenli yürüyüş
Aktif bir yaşam sürmek
Yıllık sağlık kontrollerini ihmal etmemek,
Daha çok meyve ve sebze tüketmek
Genel sağlık değerlendirmeleri sırasında, 40 yaşın üzerindeki erkeklerin prostat bezine özgü kan tahlillerini ve görüntülemeleri yaptırmaları, bir ürolog ile sonuçları konsülte edip muayeneden geçmeleri şarttır.