İyi bir diyet nasıl olmalı?

Diyet yapmayı düşünüyorsanız, mutlaka ama mutlaka işi ciddiye almalı, konuya biraz kafa patlatmalısınız.

Haberin Devamı

Bahar geliyor, havalar ısınıyor, kalın kışlık giysiler yerlerini daha hafif, daha ince ve zarif giysilere bırakıyor. Yaklaşan baharla birlikte kışın fazlaca yağlanan bedenimizle ilgili telaşlarımız, kaygılarımız da depreşmeye başlıyor. Zaten bu nedenle “ben her bahar aşık olurum” misali, kronik diyetçilerin “ben her bahar diyete başlarım” ritüelinin düğmesine basmalarının zamanı geliyor.

Durum böyle olunca bu yıl da “yeni ve farklı bir diyet” arayışları başlıyor. Kimi yeni bir diyet modeli var mı diye internette sörf yaparken, kimi bu yıl da işin kolayına kaçıp hapla, otla, çöple veya uydur kaydır iğnelerle sorununa çözüm bulmaya çalışıyor.

Oysa “diyete başlama” kararı kısa sürecek olsa bile önemli bir karardır. Önemli bir karardır, çünkü diyet yapmak, diyetiniz ne kadar hoşgörülü, ne kadar medeni olursa olsun az ya da çok ama bir miktar “mahrumiyet”, yani “katlanma durumu”, bir miktar da “bedensel çaba”, bir başka deyişle günün belli bir zamanını aktiviteye ayırmak anlamına gelir.

Diyetteyseniz arkadaşlarınızla rahat rahat takılamıyor, akşam iş çıkışları ya da arkadaş toplantılarında, altın günleri, komşu gezilerinde ıvır zıvır atıştırmaları yapamıyor, hele hele uzun ve keyifli sofralardan belli bir süre -en azından ruhen- uzak kalıyorsunuzdur. Dahası her gün bir miktar daha fazla aktivite yapmanız da zorunlu bir süreç olarak önünüze konacaktır.

Kısacası diyet yapmak bir şekilde az ya da çok ama bir ölçüde sosyal hayattan da kopmaya, kopmaya değilse de hayatın bu yanını sınırlamaya sebep olur.

Haberin Devamı

CİDDİYET ŞART!

İşte bu nedenle ister hafif, ister ağır, ister kısa, ister uzun süreli diyet yapmayı düşünün, mutlaka ama mutlaka işi ciddiye alın. Konuya biraz kafa patlatın. “Ben bu işi nasıl daha ilk seferde ve de üstelik kalıcı bir şekilde çözebilirim?” diye çalışmalar yapın.

Bu çalışmaları yapmazsanız sürekli kilo alıp veren, keyifsiz ve mutsuz bir kronik diyetçi, bir diyet gazisi haline gelebileceğiniz kesindir ve böyle olacaksanız eğer lütfen bu yolculuğa hiç çıkmayın. Bırakın bedeniniz biraz yağlı kalsın ama mutlu, keyifli, huzurlu ve kendiyle barışık biri olmaya devam edin.

Haberin Devamı

NE YAPMALISINIZ?

Diyet konusunda yazılmış yüzlerce yazım var, bu yazı da onlardan biri olacak ama yukarıdaki öğütlerin önemli olduğundan eminim. Ayrıca eğer daha kalıcı ve etkili bir beslenme modeliyle zayıflamak istiyorsanız ve kilo verirken de mutlu, huzurlu, keyifli kalma arzusundaysanız lütfen “iyi bir diyetin püf noktaları” isimli kutuyu iyice anlamadan, bir makasla kesip günde birkaç defa görebileceğiniz bir yere yapıştırmadan -buzdolabınızın kapağı, çalışma masanızın üstü- yola çıkmayın.

KESİP SAKLAYIN

İyi bir diyetçi için 10 püf noktası

1 İyi bir diyet; kilo almaya sebep olan sağlık probleminin çözümüne de yardımcı olmalıdır.
2 Yaşam biçiminize uymalıdır. Seyahat ediyorsanız seyahatlerinizde, çalışıyorsanız işyerinizde de uygulanabilmelidir.
3 Lezzetli olmalı, yeme içme alışkanlıklarınıza uyum göstermelidir.
4 Ekonomik durumunuza uygun besinler içermelidir.
5 Normal sağlıklı beslenmede olduğu gibi “beslenmede denge, çeşitlilik ve kaliteli olma” prensibine uyum sağlamalıdır.
6 Sizi aç bırakmamalı, hipoglisemiye sokmamalı, yorgun, halsiz, bitkin düşürmemelidir.
7 Diyet sonrası dönemde size yol gösterecek eğitimleri ve bilgileri de içermelidir.
8 Sadece fabrikasyon listelerden ibaret olmamalı, sizin yaşınıza, boyunuza, kilonuza ve mevcut sağlık durumunuza göre planlanmış olmalıdır.
9 Vücuda aşırı kolesterol yüklememeli (çok yağlı ve yüksek proteinli diyetler), vücudu bir doymuş yağ çöplüğü haline getirmemeli (Atkins, Dukan diyetleri ve bunların Törkiş versiyonları!) ama aynı zamanda kabızlık, şişkinlik, gaz gibi problemlere de yol açmamalıdır.
10 Diyet süresince ve sonrasında da sizi mutlu keyifli ve zinde tutabilmelidir.

UNUTMAYIN

Haberin Devamı

Vitamin takviyesi alırken 10 altın kural

1. Sadece fiyata göre ürün seçmeyin. Fiyat kalitenin garantisi olmasa da ucuz ürün daha güvensiz ürün de olabilir. Kullanım süresi ve zamanına özen gösterin.
2. İnternetten ürün almayın.
3. Ürünü eczacınız bile tavsiye etse mutlaka doktorunuza danışın ve bilgi verin.
4. Reklamlardan, birlikte satılan broşürlerden, bedava verilen bilgi notlarından, tezgâhtarların sözlerinden etkilenmeyin.
5. Süper tamamlayıcılardan ve yüksek dozlardan uzak durun.
6. Sahte ve çekici bilgilere satış-pazarlama taktiklerine aldanmayın.
7. “Doğal, saf, organik” ve benzer satış odaklı sözcüklere itibar etmeyin.
8. Son kullanma tarihini mutlaka kontrol edin, yeni üretilmiş ürünleri tercih edin.
9. Bunları nemli yerlerde, özellikle banyolarda saklamayın. Şişelerini açtıktan sonra kuru, nemsiz ve karanlık yerlerde saklayın.
10. Kutularını sakın değiştirmeyin. Yeni bir kutuda saklasanız bile kapağı sıkıcı kapanabilen koyu renkli bir kutuya yerleştirin.

Yazarın Tüm Yazıları