İnsülin direncine bağlı kilo sorunu nasıl çözülür

Özellikle insülin direncine bağlı kilo sorunu ile mücadele etmek kolay değildir. Çünkü insülin direnci kilo almayı kolaylaştırır vermeyi güçleştirir.
Hücreye şeker girişinin olabilmesi için insülinin varlığına ve hücre duvarındaki reseptörlerin insüline cevap vermesine ihtiyaç vardır. Eğer polikistik over sendromu, genetik faktörler ya da başka bir nedenle insüline direnç varsa şekerin hücre içine girişi zorlaşır. Bu durumda kilo almak kolaylaşır.

NELER YAPIYOR

İnsülin direnci yalnız kilo sorununa da sebep olmaz. Şeker toleransı bozukluğu, reaktif hipoglisemiler, yani yemeklerden sonra ani şeker düşmeleri hali, daha sonra da tip 2 diyabet ortaya çıkar. Bu hastalarda hipertansiyona daha sık rastlanır. Yine aynı kişilerde iyi kolesterol HDL düşüklüğü, trigliserid yüksekliği ve bazen de ürik asit fazlalığı tespit edilir. İnsülin direnci sorununun karaciğer yağlanmasına ve yağlanmaya bağlı karaciğer iltihabına da (statohepatit) yol açtığı biliniyor. Son zamanlarda insülin direncinin böbrek hasarını kolaylaştırdığı anlaşılmıştır. Kısacası insülin direnci kilo sorunundan çok daha fazlasıdır.

BELİRTİLERİ NELER

İnsülin direncini tespit etmek ve mevcut kilo sorununun insülin direncinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına karar vermek kolay değildir. Eğer karın ve göbek bölgesinde aşırı miktarda yağ birikimi, özellikle gövdenin üst bölgesinde belirginleşen kilo alma hali, hipoglisemi belirtileri (açlık atakları, tatlı krizleri, yemek sorası yorgunluk ve bitkinlikleri, konsantrasyon problemleri) varsa insülin direncinden kuşkulanmak gerekiyor. Ailenizde erişkin tipi diyabetin yoğunluğu yüksekse, kalp damar hastalıklarına yakalananların sayısı fazlaysa, kişisel sağlık geçmişinizde gebelik diyabeti, gizli diyabet, polikistik over sendromu gibi problemler varsa kilo sorununuzun arka planında insülin direnci olabileceği aklınızda olsun. Kesin tanı için kanda şeker-insülin ilişkisinin incelenmesi ve insülin direncinin rakamsal olarak belirlenmesi gerekiyor.

Bu hataları yapmayın

İnsülin direnci ve buna bağlı kilo sorununu çözmeye gelince... Bu konuda çok sık yapılan bazı hatalar var. Önce hekim hatalarından söz edelim. Çoğu hekim insülin direncine bağlı kilo sorunuyla karşılaştığında hastaya sadece ilaç yazıp (glukofaj, glukofen, diaformin, glukobay ve diğerleri) gönderiyor. Oysa düzenli ve iyi planlanmış bir egzersiz planı olmadan, sağlıklı, dengeli, kalorisi azaltılmış ve düşük glisemik indeksli yiyeceklerden oluşturulmuş kişiye özel bir beslenme planı yapmadan problemi çözmek mümkün olamıyor.
İnsülin direnci problemi yaşayanların bazıları kilo sorununu çözmek için -bilerek ya da bilmeyerek- doğrudan diyet uzmanlarına müracaat ediyor. Diyetisyenler de sorunu (doğal olarak) yalnızca beslenme planıyla, yani kalori kısıtlamasıyla çözmeye çalışıyorlar. Oysa ilaç desteği almadan, aktivite planı oluşturulmadan yine sonuç almak mümkün olmuyor.

Çözüm için üçlü plan şart

Kısacası insülin direnci sorununu çözebilmenin yolu üçlü bir planı dikkatle uygulamaktan geçiyor. Bu planın içinde tıbbi tedaviyi düzenlemek için deneyimli bir doktorun, deneyimli bir diyetisyenin ve yetenekli bir egzersiz uzmanının da bulunması gerekiyor. Bu üçlü plan arzu edilen kiloya ulaşıldığında yeniden gözden geçirilebiliyor. Duruma göre planın beslenme, ilaç ve aktivite ayaklarında gerekli değişiklikler yapılıyor.
İnsülin direnci ile birlikte olan kilo sorununu çözmek istiyorsanız bu problemin bir beslenme ya da aktivite azlığı sorunu değil, bir metabolizma problemi olduğunu, yani medikal yolla çözülebileceğini bilmenizde yarar var.

Siğil nedir

Deride görülen siğiller, human papillomavirus (HPV) adlı virüsün deriye bulaşması sonucu ortaya çıkarlar. El, ayak, genital bölge ve yüz bölgesi en çok siğil görülen alanlardır. Siğiller bazen et benleri ile karıştırılabilir. HPV sağlam deriden kolay bulaşmaz. Deride yara, sıyrık veya tahriş varsa bulaşma olasılığı artar. Özellikle tırnak eti yiyenlerde tırnak çevresinde siğil görülebilir.  Bazı kişilerde siğil oluşma olasılığı daha yüksektir. Bu kişinin yapısıyla alakalıdır, genellikle bir hastalıktan kaynaklanmaz. Çocuklarda siğil daha sık ortaya çıkar. Yaz aylarında ayak tabanına siğil bulaşma olasılığı yüksektir. Özellikle havuz kenarları ve toplu duş alınan alanlarda terlik giymeye özen gösterilmelidir. Havlu, terlik gibi eşyalar paylaşılmamalıdır. Siğili olan kişiler siğili koparıp oynamamalıdırlar. Siğil tedavisi dermatolog kontrolünde yapılmalıdır.

Bel ve sırt ağrınız varsa doktorunuzu arayın

Bel ve sırt ağrısı problemlerinde kısa bir süre durumu ağrı kesici ve istirahatlarla idare etmeniz mümkün olabilir. Ama eğer bacaklarınızda kuvvetsizlik, güç kaybı, kasık ve makat bölgenizde hissizlik hissi, idrar ve gaita kontrolünde problemler ortaya çıkmışsa, sırt ve bel ağrısıyla birlikte ateş ve titremeler de varsa geç kalmadan doktorunuzu aramalısınız. İstirahat ve ağrı kesicilere rağmen 5-6 gün içinde ağrılarınız geçmiyorsa, ağrı azalacağı yerde artıyorsa veya günlük işlerinizi yapmanıza bile engel oluyorsa yine doktor yardımı almanızın zamanı gelmiş demektir.