İlaç mı, yaşam tarzı mı

Sadece basit bazı yaşam tarzı değişiklikleri yaparak, daha doğrusu bilerek ya da bilmeyerek sık tekrarladığımız bazı yanlışlarımızdan vazgeçerek daha sağlıklı ve keyifli bir hayat sürmemiz, daha az hastalanmamız, neticede de daha az “hap yutmamız(!)” mümkün.

Haberin Devamı

Eğer böyle yapmazsak yakında biz de pek çok ülkede olduğu gibi “ilaç kullanım şampiyonu ve bağımlısı bir topluma” dönüşeceğiz. Mesele bununla da bitmeyecek! İyileşmek için hap yutarken o hapların zararlı etkileri nedeniyle hapı da yutabileceğiz. Bu nedenle sağlıklı yaşam tarzı değişimlerini yeniden ve sık sık gözden geçirmemizde fayda var.

İlaç mı, yaşam tarzı mı

BİR ÖRNEK
AMERİKA’NIN RAKAMLARI UYARIYOR

ÜNLÜ Mayo Klinik araştırmalarına bakılırsa Amerikalıların yaklaşık yüzde 70’i en az bir adet reçeteli ilaç kullanıyor. Peki, Amerikalılar bu kadar çok ilaç kullanmaları ve sağlık harcamalarında dünyanın zirvesinde yer almalarına rağmen başka ülkelere oranla daha mı sağlıklılar? Daha uzun bir yaşam mı sürüyorlar? Maalesef hayır! Amerika’daki ortalama yaşam beklentisi hiçbir zaman 80’li yaşları bulmuyor.

Haberin Devamı

Diğer taraftan burnumuzun dibindeki Ege adası İkarya’da yaşayanların belki en fazla yüzde 5’i reçeteli ilaç kullanıyor ama İkarya halkı sağlıklı yaşam şansı yakalamakta da uzun ömür sürebilme imkânı bulabilmekte de Amerikalılardan çok daha başarılılar.

Özetle, eğer özellikle “hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp damar hastalığı, beyin felci, Alzheimer ve kanserlerden” daha uzak bir hayat sürmek ve sağlıklı yaşam iddianızı sürdürebilmek istiyorsanız çözüm yolunun ilaçlarda değil, doğru yaşam tarzı değişiklikleri geliştirmekte olduğunu lütfen unutmayınız.

KESİP SAKLAYIN
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİNDE İLK 10

BANA göre sağlıklı yaşama kapı açan temel yaşam tarzı değişikliklerinin ilk 10’unda şunlar var...

1. SAĞLIKLI BESLENME: Daha sık ve bol sebze, meyve, bakliyat, balık, yumurta, süt ürünü; daha az sağlıksız besin.

2. EGZERSİZ: Mümkünse her gün, değilse haftada en az 3-4 gün, günde ortalama 45-60, mümkün olmazsa en az 20 dakikalık yürüyüşler.

İlaç mı, yaşam tarzı mı

3. UYKU: 6 saatten az, 9 saatten çok olmamak üzere kaliteli bir gece uykusu her yaşın vazgeçilmezi.

Haberin Devamı

4. KİLO KONTROLÜ: Özellikle 30’lu yaşlardan sonra dikkatli bir bel çevresi ya da bel-kalça oranı takibi. Unutmayalım, bel çevresi kadınlarda 85, erkeklerde 95 santimetreyi geçmemeli. Bel-kalça oranı kadınlarda 0.8’in, erkeklerde 1’in altında olmalı.

5. HUZUR: Makul ve yönetilebilir bir stres düzeyi olan keyifli bir yaşam tarzını huzur, neşe ve kahkaha zengini bir hayatla birleştirebilmek de önemli bir iyi hayat faktörüdür.

6. DÜZENLİ SAĞLIK KONTROLÜ: Belirli aralıklarla yapılacak sağlık kontrolleri de son derece önemli. Bu kontrollerin sonuçları ve gerektirdiği değişimler ise mutlaka hayata geçirilmeli.

7. SİGARA: Sigara içmemek en önemli iyi hayat ayrıntılarından biri.

Haberin Devamı

8. ALKOL: Alkolden uzak bir hayat en azından kabul edilebilir düzeyde son derece sınırlı bir alkol tüketimi de üzerinde önemle durulan bir temel yaşam tarzı seçimi.

9. KAN YAĞLARI VE KAN ŞEKERİ: İyi kolesterolün düşük (HDL’nin 50’nin altında olması), kötü kolesterolün yüksek (LDL’nin 150’nin üzerinde olması), çok daha önemlisi trigliserid rakamlarının her yaş için 150’yi aşması sağlıklı yaşamın “en önemli tehditleri” olarak kabul ediliyor. Diğer taraftan her yaş için açlık şekerinin 100’ü, açlık insülininin 5’i geçmesi de prensip olarak “kabul edilemez” bulunuyor.

10. KAN BASINCI: Düzenli bir kan basıncına sahip olmak (her yaş için büyük tansiyon 13’ten, küçük tansiyon 8.5’ten az olmalı) ve eğer gerekiyorsa tavsiye edilen antihipertansif ilaçları düzenli kullanmak da önemli bir iyi hayat ayrıntısı.

Haberin Devamı

AKLINIZDA OLSUN
DEĞİŞİN KAZANIN

İsterseniz gelin, şimdi yukarıdaki değişimleri yaptığınızda elde edebileceğiniz kazanımları da bir kenara not edin... Mesela yukarıda yazdığım tavsiyelerden sadece 4’ünü bile (sigara içmemek, aşırı kilolu olmamak, her gün yarım saat egzersiz yapmak ve daha sağlıklı yemekler yemek) yerine getirdiğiniz takdirde neler kazanabileceğinizi hatırlayınız...

1. DİYABET: Şeker hastalığına yakalanma riskiniz yüzde 90 azalıyor.

2. KALP KRİZİ: Kalp krizi geçirme ihtimalinizi yüzde 80 düşürüyorsunuz.

3. İNME-FELÇ: Sadece yukarıdaki dört değişikliği yaparak inme riskinizi yarıya indirebiliyorsunuz.

4. KANSER: Yukarıdaki dört basit değişimle kanser riskinizi de üçte birden daha fazla azaltabilmeniz bile mümkün olabiliyor.

Haberin Devamı

GÜNÜN SORUSU
GENETİK Mİ, EPİGENETİK Mİ

BİLELİM ki beden ve ruhlarımız yaşamlarını SANUS ile PATOS arasındaki dengede sürdürüyor. SANUS bizi sağlıklı kılan güçleri, değişimleri ve seçimleri; PATOS ise hastalık davet edici yanlışlarımızı ifade ediyor. Başlıca ölümcül hastalıkları önlemek, geriletmek ve hatta durdurmak ise bu ikili arasındaki dengeyi korumak ve sürdürmekle mümkün olabiliyor. Ve yine bilelim ki bu ikili arasındaki dengeyi belirleyen temel faktör GENETİK MİRAS değil. Biz sadece doğru yaşam tarzı değişimlerini de harekete geçirerek, yani EPİGENETİK GÜÇ faktörünü kullanarak “KÖTÜ GENLERİMİZİ SUSTURABİLİR, İYİ GENLERİMİZİ COŞTURABİLİRİZ”. Kısacası genetik mirası kötü kader olmaktan çıkarabiliriz. İşte bu nedenle size tekrar tekrar hatırlatmaya çalıştığım yaşam tarzı değişimleri zannettiğimizden çok daha önemlidir.

Yazarın Tüm Yazıları