Paylaş
Kalçada yağ birikimi, dahası belin ince, kalçanın geniş, omuzların biçimli olması, popüler deyimle “kum saati görünüm” hep tercih edilmiş. Kalça genişlemesi genetikle de ilişkili ama esas olarak hormonal bir özellik. Kadınların östrojen hormonu kalça bölgesinde ve popolarda daha fazla yağ depolanmasına yol açıyor.
Genelde kadınların yaşlandıkça östrojenleri azalıyor, östrojenleri azaldıkça da kalça bölgesi küçülmeye başlıyor. Kadınlar yaşlandıkça östrojen azalması yanında insülin direnci de gündeme geldiğinden hiperinsülinemi, yani insülin hormonu fazlalığı oluştuğundan bel ve üst kısım kalınlaşmaya başlıyor.
Tatsız bir tarif belki ama kum saati yapı yavaş yavaş ortadan kalkıyor, ters üçgen şekli ortaya çıkabiliyor.
SAĞLIKLA DA İLİŞKİLİ
Bel-kalça oranının estetik yanı modacılarla ilgili ama sağlık tarafı bizim için de önemli. Bel kalınlaştıkça sağlığınızın bozulma ihtimali artıyor. (Bu, erkekler için de geçerli önemli bir sağlık kuralı.) Kalça genişledikçe sağlık bozuluyor, reaktif hipoglisemi atakları, insülin direncinin yol açtığı gizli şeker dönemleri, yetişkin tipi şeker hastalığı, kilo kontrolünün bozulması ve göbek bağlanması, kan basıncının yükselmesi, iyi kolesterolün azalıp kötü kolesterolün artması, trigliserid, ürik asit fazlalığı, karaciğer yağlanması, hatta bazı kanserlere yönelik -meme, kalınbağırsak, yumurtalık- riskin çoğalması bunlardan sadece bazıları.
Zaten bu nedenle de biz doktorlar özellikle metabolizmayla uğraşan hekimler, hormon hastalıkları uzmanları bel-kalça oranına son yıllarda fena halde takmış durumdayız!
Yukarıda da belirttiğim gibi konunun üzerinde ısrarla durmamızın nedeni, estetik ve kozmetik kaygılar değil, sağlığa ilişkin korkularımız. Bel-kalça oranının ideal rakamları ne bilmiyorum ama muhtemelen bu oranın 0,7’lerde bulunması gerektiği genel bir kanaat. Oran 0,8’i geçti mi, sağlık tehditleri birbiri ardına gündeme geliyor.
ORANI DİKKATLE İZLEYİN
Anlatmak istediğim şey şu: İster kadın ister erkek olun ama mutlaka kilonuz gibi, boyunuz gibi bel-kalça çevrenizi de dikkatle izleyin. Bel-kalça oranınızın kadınsanız 0,8, erkekseniz 1’den fazla olmasına izin vermeyin. Eğer oran belirttiğim rakamlardan yüksekse en kısa zamanda insülin direnci ile ilişkili bir incelemeden geçmeyi de ihmal etmeyin.
Beli genişleten en önemli faktörün insülin direnci olduğundan da, 0,7’nin sadece estetik-kozmetik yönden değil, sağlık bakımından da en doğrusu olduğundan da hiç şüpheniz olmasın.
Kalın bel nasıl incelir?
Bel-kalça oranını sağlıklı rakamlara düşürmenin, yani beli inceltmenin yolu önünüze gelen her diyetin üzerine atlamak yerine metabolik ve hormonal bir inceleme yaptırmaktan geçiyor. Neden genellikle insülin direnci olduğu için de probleme beli inceltmek olarak değil de insülin direncini yönetmek şeklinde yaklaşmak gerekiyor.
Sürece sadece “diyet” ile yaklaşınca beliniz veya kalçanız değil üst tarafınız ve yüzünüz -yanaklarınızdaki yağlar- eriyor ki bu hiç de istenen bir durum değil. Beli inceltmek için “insülin direncini kıran bir beslenme planı+insülin seviyelerini düşüren bir egzersiz yapılanması+ gerekiyorsa metformin kullanılması” şeklinde üçlü yaklaşım gerekiyor. Sorun tıbbi olduğundan çözümü popüler diyetlerde değil tıbbi yaklaşımlarda aramak öneriliyor.
İnsülin direncini azaltan beslenme planının güncel tanımı “düşük glisemik indeksli beslenmek” olarak biliniyor.
İnsülin seviyelerini düşüren egzersizlerin başında “aerobik aktiviteler”, özellikle de yürümek geliyor. İnsülin direncini kırmaya yardımcı olan ilaçların başında da “metformin” var.
Paylaş