Paylaş
Zira Dr. Daniel Levitin’in “Başarılı Yaşlanma” kitabında altını önemle çizdiği gibi: “Her şeyin olduğu gibi hastanelerin de iyisi, kötüsü var. Ayrıca bazı hastaneler belirli branşlarda farklı sağlık sorunlarının teşhis ve tedavisi için çok iyi iken bazı branşlar için iyi ve başarılı olmayabilir. Bu nedenle özellikle acil sağlık sorunlarının çözümü gerektiğinde hangi hastanenin kalp krizi, kalp yetmezliği, zatürre, inme, koroner bypass ameliyatı ve kronik tıkayıcı akciğer hastalığı başta olmak üzere önemli tıbbi durumlardaki performanslarını önceden dikkatle araştırmanızda fayda var. ÖZETLE: Özellikle acil sağlık sorunlarınızın çözümü söz konusu olabileceğinde iyi hastanelerin ve en yakın acil servislerin nerede olduğunu ve bekleme sürelerini bir kenara dikkatle not edin. Ayrıca o listeyi yılda bir kere mutlaka güncelleyin. Ve bu bilgileri kolayca ulaşabileceğiniz bir yerde muhafaza edin. Hatta akıllı telefonunuz varsa oraya da yazın.”
Dr. Levitin’in “Başarılı Yaşlanma” kitabından aldığım yukarıdaki tavsiyeleri bir kenara dikkatle not aldım, sizin de aynı şeyleri yapmanızda fayda var diye düşünüyorum.
GÜNCEL SORU NAD MI, NMN Mİ, NR Mİ, PT Mİ?
Yukarıdaki sorunun size de karmaşık ve anlamsız gelebileceğini tahmin edebiliyorum. Ne var ki özellikle yaşı 60’ları geçen imkânlı (!) okurların ve sağlıklı ve uzun yaşam meraklılarının son zamanlarda cevabını en çok araştırdığı konulardan biri başlıktaki sorunun yanıtıdır. İsterseniz gelin kısa bir bilgilendirme turuyla bu sorunun yanıtını birlikte anlamaya çalışalım.
VARAN 1 NAD: NAD bir B3 vitamini varyantıdır. Açık yazılımı “Nikotinamid Adenin Dinükleotid”dir. NAD düzeyimiz hemen her yaşta özellikle de yaşlılık döneminde hücresel sağlığımız için çok ama çok önemlidir. Hücrelerimiz yaşamlarını sürdürürken de sağlıklı ve sağlam kalmaya çabalarken de normal mitokondriyal işlevlerini devam ettirebilmek ve enerji üretebilmek, yıpranan kırılıp dökülen DNA’ları onarabilmek, gece gündüz biyolojik ritimleri düzenleyip biyolojik saatlerini aksatmadan tıkır tıkır çalıştırabilmek, hücre metabolizmasını sürdürüp hücre içi sinyalizasyon sistemlerini ayakta tutabilmek için özellikle 60’lı yaşlardan sonra NAD’a her zamankinden daha çok ihtiyaç duyarlar. Ne var ki NAD rezervlerimiz 40’lı yaşlardan sonra süratle azalmaya 60’lardan sonra ise adeta dibe vurmaya başlar. Diğer taraftan “SİRTÜİN” isimli uzun yaşam genlerini bulan genetikçi David Sinclair, NAD’ın “uzun yaşam genleri”ni aktive ettiğini yani yaşlanma karşıtı özelliklere sahip olduğunu net ve açık olarak göstermiştir. NAD’ın son zamanlarda popüler bir “longevity/uzun ve sağlıklı yaşam desteği” olarak popülerleşmesinin sebebi özetle budur.
VARAN 2 NMN: NMN’nin açık yazılışı “Nikotinadenin Mono Nükleotid”dir. NMN, NAD öncüsü bir maddedir ve destek olarak alındığında bedende NAD’a dönüşmektedir. NAD’ın mı NMN’nin mi daha etkili bir sağlık desteği olduğu konusunda henüz net bir bilgi yok. Bununla birlikte başta David Sinclair olmak üzere bu alanın birçok öncüsü NMN’yi NAD’a tercih ediyor.
VARAN 3 NR: Açık yazılımı “Nikotinamid Ribozid” olan bu madde de vücudumuzda kısa sürede NAD’a dönüşmektedir. Yani NAD öncüllerinden biridir. NMN ve NAD’a oranla daha ucuz olduğu için daha fazla NAD seviyelerine ulaşmak isteyenler takviye olarak NAD ve NMN yerine NR’yi tercih etmektedir.
VARAN 4 PT: Açık yazılımıyla “Pterostilben” longevity alanının yeni yıldızlarından biridir. Resveratrolün etkili ve öncül bir molekülü olduğundan uzun yaşam genleri sirtüinleri aktive etmek için NAD, NMN ve PT ile birlikte “senolitik desteklere” PT de eklenmektedir.
BANA GÖRE NAD İŞE YARIYOR MU
KİŞİSEL GÖRÜŞÜME GELİNCE... NAD’ın tıpkı “METFORMİN” gibi yaşlanma belirtilerini frenlemede işe yarayabilecek moleküllerden biri olduğunu ben de düşünüyorum. Ama bilelim ki metformin dahil bu 4 yaşlanma savaşçısı moleküllerden hiçbirisinin kesin olarak işe yaradığı net ve açık olarak bilimsel çalışmalarla teyit edilmiş değildir. Sadece metformin kullanımının “insülin direncine, diyabete, kalp hastalıklarına, bilişsel gerilemeye ve muhtemelen de kansere yakalanma riskini azaltabileceğini” gösteren verilere sahibiz ve bu veriler her gün çoğalmaktadır. Ama bana sorarsanız metforminin bile “sağlıklı yaşam süremizi arttırıp arttırmadığını” görmek için biraz daha beklememiz ve sabretmemiz gerekmektedir.
Paylaş