Paylaş
Bu planlamanın odak noktasının da “doktor seçimi” olduğu kesindir. Daniel J. Levitin, “BAŞARILI YAŞLANMA” kitabında bu konunun üzerinde hassasiyetle duruyor ve “iyi hayat ve iyi yaşlanma yolculuğu”nun temel şifresinin doğru doktor seçimi olduğunun altını ısrarla çiziyor. Dr. Levitin’e göre, “tıp otomatikleştikçe, tanı teknolojisi giderek karmaşıklaşıp mekanikleşip kişisel olmaktan çıktıkça, hastalarla doktorların yüzlerce yıldır sürdürdüğü birebir ve yüz yüze samimi ve kişisel ilişkinin giderek azaldığı” kesindir. Peki, neden?
BİR SORU
MÜDAVİ DOKTORUNUZ VAR MI
ÇOK değil, 30-40 yıl önce her ailenin sağlığını izleyen ve hastalık sağlık ilişkilerini yöneten bir müdavi/devamlı aile doktoru vardı. Maalesef son yıllarda bu iyi alışkanlıkta nedense rafa kaldırıldı. Peki, doğru mu oldu?
Dr. Levitin’e göre, “doktor hasta ilişkisinde, hasta ve doktor birbirini tanıdıkça sağlık bakımının kalitesi de artıyor. Özellikle hastaneye yatırılma gibi ya da ciddi bir hastalıkla karşılaşılan durumlarda sizi sürekli takip eden, tanıyan, bilen, sürekli/müdavi -devamlı- doktorunuz bakım orkestrasının şefi vazifesini görerek diğer uzmanların organizasyonunu da koordine ediyor. Neticede aldığınız sağlık bakımının kalitesi de güvenliği de maksimuma ulaşabiliyor.”
Dr. Daniel Levitin tam da bu noktada sözü Dr. Eduardo Dorhun’a bırakıyor. Peki, Mayo Klinik eğitimli Dr. Dorhun bize ne tavsiye ediyor?
ÖNEMLİ
SÜREKLİ DOKTOR-HASTA İLİŞKİSİ
DR. Eduardo Dorhun’a göre, “Sizi ve ailenizi tanıyan, sadece geçmişinizi değil, kişiliğinizi, alışkanlıklarınızı ve hobilerinizi, nasıl yaşadığınızı ve zamanınızı nasıl geçirdiğinizi bilen sürekli bir doktorunuz olsun... ‘Sürekli bir doktor-hasta ilişkisi’ zaman içinde gelişen bir süreçtir ve doktorun hastalığa ya da sağlıksızlığa işaret edebilecek belirtileri, nüansları, daha etraflı ve daha erken görüp değerlendirebilmesine olanak tanır. Doktorun potansiyel sorunu bulmasına ve hastayı hastalıktan sağlığa doğru yönlendirmesine yönelik erken müdahalelerde bulunabilmesine yardımcı olur. Bu özellikle bir kalp krizi ya da inme/beyin felci biçiminde kendini göstermesi uzun yıllar bulabilen kardiyovasküler hastalıklar söz konusu olduğunda çok önemlidir.”
BANA GÖRE
SÜREKLİLİK SAĞLIKTA DA KALİTEYİ ARTTIRIYOR
DOKTOR Levitin’e göre, “hastalar giderek uzmanları görmeyi seçerek birinci basamak tedavi ya da aile hekimlerinden vazgeçiyor. Oysa uzmanlaşma ‘hastaları parçaya ayırma’ eğilimindedir. Bu yaklaşım sadece yapılacak tedavinin bedelini arttırmakla kalmaz, ayrıca farklı uzmanların birbirine zıt amaçlar için çalışmasıyla da sonuçlanabilir... Doktorluk zor bir iştir ve doktorların özellikle de sıkıntısı olan yeni bir hastaya bakmaya çalışırlarken bilgi yüklenmesinden mustarip olmaları normaldir. İşte bu noktada SİZİ VE GEÇMİŞİNİZİ BİLEN BİR DOKTORA SAHİP OLMANIN avantajı daha da belirginleşir...”
Benim tavsiyem de yeniden eski alışkanlıklarınıza dönmeniz, sizi ve ailenizi izleyen, sağlık bakımınızı üstlenen, sağlık orkestranızın yönetimini yüklenen sürekli bir hekime sahip olmanızdır.
ÖNEMLİ
PEKİ YA HASTANE SEÇİMİ
DR. Levitin’e göre, “her şeyde olduğu gibi hastanelerin de hem iyisi hem kötüsü vardır. Kimileri bazı şeyler için iyiyken bazı şeyler için kötüdür. Kimi hastaneler ise -maalesef- her bakımdan korkunçtur. Hangi hastanelerin kalp krizi, kalp yetmezliği, zatürre, inme, koroner bypass ameliyatı veya KOAH ya da diğer acil ve hayatı tehdit edici durumlarda size daha iyi yardımcı olabileceğini bilmeniz önemli bir sağlık seçimi ayrıntısıdır. İyi hastanelerin ve size en yakın acillerin nerede olduğunu ve bekleme sürelerini mutlaka öğrenin, sağlık listenize kaydedin. Ve o listeyi yılda bir kez güncellemeyi de ihmal etmeyin.”
NOT: Yukarıdaki yazıda Daniel J. Levitin’in BAŞARILI YAŞLANMA kitabından yararlanılmıştır.
Paylaş