Paylaş
- BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN: Prensip olarak bağışıklık sistemi her daim özellikle de kışa girerken güçlendirilmeli. Bunun için de özellikle “beslenme” meselesine önem verilmeli. C vitamininden zengin sebze ve meyveler (özellikle de turunçgiller) sık ve bol tüketilmeli. İmkânlar ölçüsünde kaliteli ve güçlü proteinlere, özellikle de yumurta ve yoğurt ikilisine ağırlık verilmeli.
- NOKSANLIKLARINIZI TAMAMLAYIN: Daha güçlü bir bağışıklık sisteminin B12, D ve C vitaminlerine, probiyotiklere ve omega-3 yağ asitlerine ihtiyacı var. Bunların eksikliklerinin de yerine konması gerekiyor.
- BAHARATLARI ARTTIRIN: Bağışıklığı güçlendiren pek çok “baharat” var. Kırmızıbiber, karabiber, tarçın, özellikle de zerdeçal bağışıklık dostu baharatlar. Listenizde mutlaka zencefile de yer almalı.
- SÜLFÜR ZENGİNİ GIDALARI ÇOĞALTIN: Güçlü bir bağışıklığın yolu daha fazla glutationa sahip olmakla doğrudan ilişkili. Zira glutation antioksidanların orkestra şefi. O ne kadar fazlaysa bağışıklık da o oranda güçlü. Glutationu arttırmanın doğal ve etkili yollarından biriyse sülfür zengini besinleri daha sık ve bol tüketmek. Yani lahanaya, karnabahara, turpa, sarımsağa, soğana ağırlık vermek.
- SU İÇMEYİ UNUTMAYIN: Unutmayalım ki su da bir besin. Beslenmenin vazgeçilmez unsurlarından biri. Tabii ki susadıkça su içmekte fayda var ama özellikle yaşlı ve çocukların susuzluk duygusu konusunda biraz unutkan ya da bilinçsiz olabilecekleri unutulmamalı, onlara düzenli su içmeleri hatırlatılmalı.
- TAKVİYELERDEN İSTİFADE EDİN: Eğer zaten bağışıklığı zayıf biriyseniz bağışıklık desteklerinden de istifade etmeniz iyi olur. Glutationu arttırmak için N-Asetil Sistein takviyeleri, bağışıklık hücrelerini uyarmak için pellorgonium özleri (umklaoba) veya sambucus takviyeleri ilk akla gelenler. Listenizde ekinezya ve betaglukana da yer verebilirsiniz.
- RİSKLİ GRUPTAYSANIZ AŞILANIN: Gribe yol açan influenza virüslerine karşı geliştirilmiş aşılar var. Bu aşıları herkesin kullanması şart değil ama riskli gruptakilerin mutlaka aşılanmaları tavsiye ediliyor.
İlerlemiş organ yetmezliği olanlar, şeker hastaları, bağışıklık sistemi şu veya bu nedenle ilaçlarla ya da başka yollarla baskılananlar riskli grupta yer alıyor.
- EGZERSİZDEN VAZGEÇMEYİN: Bağışıklığı güçlü tutmanın en etkili yollarından biri de düzenli egzersiz alışkanlığı. Bağışıklığı en çok destekleyen egzersiz ise yürümek. Özetle günde en az 5000, mümkünse 7500, en iyisi 10 bin adım kuralı nezle veya gripten korunmak söz konusu olduğunda da geçerli.
- UYKU VE STRES YÖNETİMİNE DİKKAT EDİN: Yönetilemeyen yoğun stres saldırıları da tekrarlayan uykusuzluk atakları da güçlü bağışıklık sabotajcılarıdır. Özellikle kış aylarında uykunuzdan sakın fedakârlık etmeyin, stres meselesini ise biraz daha dikkatle izleyin.
- ŞEKER VE UN KULLANIMINI EN AZA İNDİRİN: Bağışıklık düşmanı besinlerden uzak durmayı bilmek de mühim bir ayrıntı. Bu tür yiyecek ve içeceklerin başında da şeker içeren yiyecek ve içecekler, un/nişasta zengini besinler ve fast food ürünler var. Kış aylarında bunların da ölçülü ve dikkatli tüketilmesi şart.
- ELLERİNİZİ TEMİZ TUTUN: Nezlede ve gripte bulaşmanın en kolay yolu el temasları. Bu nedenle “bilinçli el temizliği” çok mühim bir ayrıntı.
- HAPŞIRMAYI ABARTMAYIN: Hapşırmak da, öksürmek de refleks. İkisini de önlemek pek mümkün değil, gerekli de değil. Çünkü ikisi de virüsler ve akıntılardan kurtulma çabalarının doğal sonuçları. Tamam ama her hapşırık ya da öksürükte ortama milyonlarca mikrop saçtığımız da kesin. Hapşırırken kolunuzun ters yüzüyle ağzınızı kapatmaya çalışmanız ya da tek kullanımlık bir mendilden istifade etmeniz bu nedenle mühim bir konu.
- HAVLU VE ÇARŞAF TEMİZLİĞİNİ SIKLAŞTIRIN: Özellikle evde gripli biri varsa yastık kılıflarını, çarşafları ve havluları temiz tutmak ve daha sık değiştirmek de önemli.
- CEP TELEFONLARI VE UZAKTAN KUMANDA CİHAZLARINI TEMİZ TUTUN: Cep telefonlarının çoğu birer mikrop yuvası. Uzaktan kumanda cihazlarında da aynı sorun söz konusu. İkisinin de kış boyu sık sık temizlenmeleri lazım.
- DOSTLUK ÖPÜŞMELERİNİ ERTELEYİN: Kış aylarında ağız-boğaz enfeksiyonlarının sıklığı göz önüne alındığında sevgi gösterisi ya da muhabbet belirtisi öpüşmeleri bahara ertelemekte fayda var.
- KAPALI ALANLARDA DİKKATLİ OLUN: Kapalı ortamlarda nezle veya grip virüslerinin bulaşma ihtimali artıyor. Bu nedenle nezlesi, gribi olanların toplu seyahat araçlarına binmemeleri, sinema, tiyatro gibi toplu gösterilere katılımlarını ertelemeleri gerekiyor.
-NEZLELİ, GRİPLİ ÇOCUĞUNUZU OKULA YOLLAMAYIN: Bu maddeyi en son bıraktım çünkü çok önemli. Çalışan anne-babalar eğer evde bir bakıcı yoksa –işleri nedeniyle- çocukları mevcut enfeksiyonu tümüyle atlatmadan okul ya da kreşlere yollama eğilimdeler. Bu da hem okul, kreş enfeksiyonlarının yaygınlaşmasına hem de aynı enfeksiyonların hızla eve yeniden geri dönmesine sebep oluyor. Bu basit önlem alınmadığı takdirde de grip ve nezle virüsleri “pinpon topu” gibi evle okul/kreş arasında gidip geliyor.
NEZLE, GRİP AYRIMI NASIL YAPILACAK?
- Eğer halsizlik, kırıklık, kas ve eklem ağrıları gibi şikâyetler, yoğun hapşırma, burun tıkanıklığı, boğazda, burunda, gözde sulanma gibi belirtilerle birlikteyse aklınıza öncelikle “nezle” yani “soğuk algınlığı” gelsin. Eğer o sorunlara yüksek ateş –özellikle titremelerle yükselen ateş atakları- şiddetli baş ağrısı, ağır bir bitkinlik ve tükenmişlik hali –paçavraya dönme durumu-, öksürük hatta göğüs ağrısı gibi yakınmalar eklenmişse problemin bir influenza enfeksiyonu, yani grip olduğunu düşünün.
Paylaş