Genç kadınlarla evlenen yaşlı erkeklerin ömrü uzar mı

Almanya’nın önemli araştırma merkezlerinden Max Planck Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre bir erkeğin erken ölme ihtimali eşinin kendinden 15 yaş küçük olması halinde beşte bir azalıyormuş

Geçen akşam yemekte yaşlı ve bekar bir erkeğin anlattıklarına bakılırsa yeni bir araştırmaya göre son yıllarda yaşlı erkekler genç kadınları, genç kadınlar da yaşlı erkekleri seçme eğilimdeymiş! Ben araştırmayı görüp okumadım ama o beyefendi bana şunu sordu: “Hocam, yaşlı erkeklerin genç kadınlarla evlenmeleri ömrü uzatır mı?”
Almanya’nın önemli araştırma merkezlerinden Max Planck Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre bir erkeğin erken ölme ihtimali eşinin kendinden 15 yaş veya daha fazla küçük olması halinde beşte bir azalıyormuş. Bu araştırmayı bana, genç bir hanımla evlenen orta yaşlı bir arkadaşım söyledi. O gün elime tutuşturduğu nota bakılırsa kendinden ortalama 10 yaş daha genç bir kadınla evlenen bir erkeğin zamanından önce ölme riski de yüzde 10 azalıyormuş.
Bu durum biraz da söz konusu evlilikleri yapan erkeklerin çoğunun zaten daha sağlıklı ve kendine iyi bakan erkekler olmasından kaynaklanabilir. Böyle bir tahminde bulunmamın nedeni 15-20 yaşlık bir farkı göze alan genç bir kadının bu yaş farkına rağmen sağlıklı ya da başarılı bulmadığı bir erkekle evlenmeyi pek düşünmeyeceğini sanmam! Belki bu değerlerde genç kadınların kendine bakma özürlüsü orta ve ileri yaş erkeğine daha çok itina göstermesi daha iyi bakması da etkili olabilir.

TERSİ OLUNCA NE OLUYOR

Önemli bir nokta da şu: Yaşlı kadınla evlenen erkeklerde tam tersi bir durum ortaya çıkıyor: Bu erkeklerin erken ölme ihtimali artıyor. Yani kadın yaşlı, erkek gençse iş biraz zorlaşıyor. İngiltere’de yeni yapılan bir çalışmada da 75 yaş üstü 10 erkekten dördünün, 10 kadından ikisinin cinsel açıdan aktif olmayı sürdürdüğü ortaya çıkmış. Özellikle sertleşme sorununa çare olan ilaçların yaygınlaşması ve sürebilen aktif cinsel hayat erkeklerin kendilerinden daha genç kadınlarla evlenme eğiliminin nedeni olabilirmiş. Uzmanlar, “Genç hanımla evlenen yaşlı erkek daha uzun dönem seks yapma düşüncesini bu şekilde karşılamış olabilir” diyor. Ama yine de seks yaşamı uzun süren erkeklerin beklenenden daha uzun yaşayabileceklerini gösteren güvenilir herhangi bir bilimsel çalışma yok elimizde. Kısacası yukarıdaki soruya yanıt vermek, en azından şimdilik pek kolay değil. Benim kanaatimi merak ediyorsanız söyleyeyim: Böyle bir evlilik erkeğin değilse bile kadının ömrünü kesinlikle uzatır!

Ayaklarda üşüme diyabet işareti mi

Sık görülmesine rağmen çoğu zaman önemsenmeyen bazı bedensel belirtiler seyrek de olsa önemli sağlık sorunlarına işaret edebiliyor. Bunlardan biri de ayak üşümeleri. Ayaklarda üşüme herhangi bir sağlık sorunu olmadan ortaya çıkabilse de gözden kaçmış bir diyabetin ilk işareti olabiliyor. Nedeni, şeker hastalığının sinir kılıflarında yaptığı tahribat. Diyabetik nöropati adı verilen bu durumda üşümeye zaman zaman yanma uyuşma karıncalanma gece krampları da eşlik edebiliyor. Ayak üşümelerinin Reynaud hastalığı, uç damarlarda daralma (ateroskleroz) gibi sağlık sorunlarından da kaynaklanabileceği aklınızda olsun.

Ruhu onaran bir ilaç

İkinci kitabım ‘Hayat Bilgisi’ne yazdığı önsözde Ertuğrul Özkök “Her gün önemlidir” diyordu. Özkök son zamanlarda bu konuyu sık sık yazıyor. Geçenlerde o cümleyi bir yazısında yeniden kullandı ve şunları da ekledi: “Her gün bizi hayat dediğimiz olağanüstü hediyenin hazan mevsimine götürür. Allahtan ki sonbahar huzuru en güzel müsekkindir. Çünkü sakinleşen ruhun tevekkülü de mukadderatı hayatın şeyleri içine katar...” Özkök’ün yazısındaki müsekkin, tevekkül ve mukadderat kelimelerinin altını çizmenizi tavsiye ederim. Size bir süredir anlatmaya çalıştığım ruhu onarma işini başarabilmemiz için doğal müsekkinlerden yani sakinleştiriciler, teskin ediciler, (olan biteni hoş göstericiler ve tevekkülden yani inançtan, itikattan, ruhlu biri olmaktan, manevi yanları güçlendirmekten, hoş görmekten, affetmekten, bu da geçer diyebilmekten) daha etkili pek az yol, yöntem veya ilaç var. Bana göre keyifli huzurun ve ruhu onarmanın en etkili ilaçlarından biri şükretmekse, diğeri inançlı ve ruhlu biri olmaktır. Eğer inançlı ve ruhlu biriyseniz yaşadıklarınız ve gördüklerinizin esprisini daha kolay, daha güçlü, daha iyi anlarsınız.

Hipogliseminin en tipik 9 işareti

1- Yemeklerden 1-2 saat geçmeden yeniden acıkıyorsanız;
2- Az yemenize rağmen kolay kilo alıyor, fazla kilolarınızı zor ama çok zor veriyorsanız;
3- Kilo sorununuz hep göbek-gıdık kiloları şeklindeyse;
4- Zaman zaman açlık nöbetleri, tatlı krizleri yaşıyorsanız;
5- Buzdolabını her açışta eliniz tatlılara, tuzlulara, börek, çörek, kurabiye, dolma, çikolata, dondurmalara gidiyorsa;
6- Siz de ‘Üç P (pilav, patates, pizza) Tutkunları’ndan biriyseniz;
7- Ruhsal durumunuz sık sık değişiyor, ani hiddet, öfke, sinirlilik, alınganlık sorunu yaşıyorsanız
8- Yemeklerden bir saat geçmeden üstünüze bir yorgunluk çöküyor, sık sık uykunuz geliyorsa;
8- İş toplantılarında (özellikle kuşluk ve ikindi saatlerinde) odaklanma, konsantrasyon güçlüğü yaşıyorsanız ya da dalgınlık probleminiz unutkanlık sorununa dönüşmüşse;
9- Geceleri sık uyanıyor ve bazen aşırı terleme nedeniyle çamaşır değiştirmek zorunda kalıyorsanız, sorununuz hipoglisemi olabilir. Açlık ve iki saatlik tokluk şeker ile insülin değerlerini kontrol ettirmeniz gerekir.
Yazarın Tüm Yazıları