Paylaş
Bu yeni yaklaşım önceliği sağlık bakımına vererek, sağlıklı yaşam ile kronik hastalıkların başlangıcı arasındaki kritik geçiş dönemini erken dönemlerde, hatta henüz tohum halinde iken teşhis ederek hastalıkların ilerlemesini durdurmayı veya onları tümüyle ortadan kaldırmayı hedefliyor. Diğer taraftan bu yeni yaklaşım, yapay zekâyı, biyo ve nanoteknolojiyi, multiomik yaklaşımları, veri tabanlı bulut ve kuantum teknolojilerini de kullanarak çok erken dönemlerde kişiye özel kronik hastalık tahminleri ve tedavileri yapabiliyor. Kısacası şeker hastalığı, Alzheimer ve diğer bunama tipleri, hipertansiyon, kanserler, obezite, her türlü nörodejeneratif bozukluk, romatizmal sorunlar, kas ve kemik erimeleri ile otoimmün hastalıklara yani 50 yaş sonrasının yaygın sağlık sorunlarına “erken, kişiye özel, hızlı, koruyucu ve ince ayarlı çözümlerle” yaklaşarak bizi daha sağlıklı bir yaşlanma yolculuğuna çıkarabiliyor. Kısacası bu yaklaşım geleceği görüyor...
İYİ BİLGİ
YENİ BİR EŞİK: LONGEVİTY TIBBI
Bu yeni sağlık yaklaşımı, hepimiz için baş döndürücü ve eşsiz bir eşik, muazzam bir ufuk, mükemmel bir fırsattır. Sağlığımızın moleküler düzeyde anlaşılmasını sağlayan son derece hassas ve çok sistemli değerlendirmeler yaparak sadece bugünün değil, gelecekteki sağlığımızın da çözüm ortağı olma hedefi ve iddiasındadır. Modern tıbbın mühendislik biyolojisi psikosomatik kavramlar ve diğerleri ile yeniden ve farklı bir yorumudur. Çoklu biyobelirteçlere dayalı devasa veri kümelerini kısa sürede analize edebilen ve sağlık bakımı için yeni içgörülerin kilidini elinde tutan yepyeni bir alandır. Kısacası modern tıp ile geleneksel tıbbın koluna girip ikisi ile birlikte sağlık bakımı odaklı, kronik hastalıkları önleme iddialı, kişiye özel modern bir yol haritası ve geleneksel bir iyi hayat arkadaşıdır.
YENİ BİLGİ
MULTİOMİK YAKLAŞIM UMUT VAAT EDİYOR
Bu yeni tıp yaklaşımı genomik, epigenomik, proteomik, mikrobiyomik, metabolomik ve transkriptomik verilerle oluşturmaya çalıştığı MULTİOMİK YAPILANMA sayesinde sadece organsal veya dokusal değil, hatta hücresel bile değil, moleküler düzeyde doğru tanılar koyup etkili tedaviler planlayabilen devrimci bir yaklaşımdır. Yapay zekâ sayesinde en karmaşık multiomik biyolojik verileri bile çok kısa sürede analiz edip yorumlayabilmekte, sağlığımızın geleceğine yönelik tahminlerini büyük bir ustalık ve doğrulukla yapabilmektedir. Üstelik bütün bunları sizin genetiğiniz, cinsiyetiniz, yaşınız, yaşam tarzı alışkanlıklarınıza göre özelleştirebilme fırsatına da sahiptir. Kısacası bu yeni sağlık yolu sadece “Genomik” değil aynı zamanda “Fenomik” bir çözüm ortağıdır.
BİR ÖNERİ
YENİ BİR HEDEF: YAŞAM TARZI TIBBI
Özeti şudur: Önümüzde harika bir yeni yol ve umut vaat eden yeni ve uzun bir yolculuk var. Bu yolculuğa çıkarken önceliğiniz ilaçlar ve takviye hapları değil yaşam tarzınıza odaklanmak olsun. Kötülerden (sigara, alkol, tembellik, stres, uykusuzluk) vazgeçip iyilere odaklanın. Mümkünse de onları hayatınızın vazgeçilmez alışkanlıkları yapın. Sağlık kontrollerinizde önerilen her değişikliği, ilaç ve takviyeyi niçin, ne sıklıkta ve nasıl uygulayacağınızı öğrenmeye çalışın. Mükemmel bir “sağlık okuryazarı” ve harika bir “çözüm ortağı” olmayı hedefleyin. Size önerilen her sürecin bilimsel ve onaylanmış olup olmadığını sorgulamaktan korkmayın. İmkânınız ölçüsünde giyilebilir sağlık teknolojilerinden de (akıllı saatle ve yüzükler ile uykunuzu, oksijen seviyenizi, kan şekeri değerlerinizi, nabız hızınızı, kalp EKG’nizi ve daha birçok sağlık parametreniz) faydalanın ve bu sayede kişisel sağlığınızı siz de izlemeye çalışın.
YENİ HEDEF
80’İNDE 60’LARI YAŞAMAK
Unutmayın! Siz isteseniz de istemeseniz de büyük olasılıkla anne ve babanızdan daha uzun bir ömür sürme şansına sahipsiniz. Ne var ki ömrünüzün uzayan bölümünü gençliğinizde ve orta yaşlarınızda değil 70’li yaşlardan sonra kazanacaksınız. Yaşlılığınızı huzur içinde sağlıklı ve formda geçirmek ve yaşlılık sorunlarınızı minimize etmek genleriniz ve kaderiniz kadar sizin de elinizdedir. 60’larınızda 40’lı yaşlar, 80’lerinizde 60’lı yaşlar, hatta 100’üncü yaş kutlamanızda 80’li yaşlardaki kadar formda ve fit, sağlıklı ve huzurlu olabilirsiniz. Bu sayede belki siz de “torunlarınızın torunlarını kucaklama” şansı bulabilirsiniz.
BANA GÖRE
TOPRAK İYİYSE YAĞMUR GELİR
Eski bir deyiş var: Toprak iyiyse, yağmur gelir! Yine eski bir atasözüne göre “Her tohum kendi toprağında yeşerir!”
Yaşlanma sürecinizin nasıl olacağı bir ölçüde toprakla tohum ilişkisi gibidir. Ömür toprak, yaşam tarzı seçimlerinizle birlikte siz/genleriniz ise tohumsunuz. Diğer taraftan yaşlanmak önlenemez bir süreç ama yaşlılık yavaşlatılabilen biyolojik değişkenliklerle doludur. Ve her yaşlılık “nimet” ve “zahmet” sözcükleri ile adeta kardeş gibidir. Nimetlerin mi, zahmetlerin mi ön planda olacaklarına başkaları değil siz karar vereceksiniz. Bunun için de önce kendinize sonra da modern bilime sırtınızı dayayacak, sağlık ve hastalık bakımlarını birlikte yönetmeye odaklı hekimlere ve kendinize güveneceksiniz.
BANA GÖRE
ÖLÜM DE KALITSALDIR
Yaşlılığın sizi herhangi bir anda ve tedbirsiz bir durumda yakalamasını beklemeyerek, onu siz bulup, siz yönetmelisiniz. Hangi yaşta olursanız olun “Ben mükemmel ve muhteşemim” diyebilmelisiniz. Kırışıklarınızı zarafetinizle, yorgunluklarınızı bilgeliğinizle, eksiklerinizi ustalığınızla, zorluklarınızı tecrübenizle birleştirip yaşlılık sorunlarını hafifletebileceğinize inanmalısınız. Ölüme gelince... Bana sorarsanız pek çok şey gibi ölüm de “kalıtsal” bir şey (!) O da kabul etmemiz gereken önlenemez ve vazgeçilmez bir son. Ölümle barışık olmaksa o sona en yakışan yaklaşım tarzı.
Paylaş