Felç eden riskler

Yaşımız ilerleyince, bazı yaşlılık sorunlarıyla istesek de istemesek de yüzleşmek zorunda kalırız. Bunlardan bazılarını bizzat yaşar (uyku sorunları, yorgunluk), bazılarını da “tehdit” olarak algılarız.

Haberin Devamı

Yaşlanan herkesin akılına takılan tehditlerden biri de “felç atağı geçirmek”tir. Bir felç atağı sonucunda el veya ayakların kullanılamaz hale gelmesinden, konuşma, anlama ve iş yapmada güçlük çekmekten, kısacası “başkalarına muhtaç olmaktan” hiç kimse hoşlanmaz.

Bu nedenle yaşı 50’yi, 60’ı geçen herkesin “felç/inme tehdidi” hakkında bilgi sahibi olması gerekir.

Özelikle sigara içen, alkol kullanan, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, fazla kilosu bulunan, genetik mirasında yatkınlık bulunanların daha da “uyanık” ve “tedbirli” olmalarında fayda var!

İnme-felç ataklarının en sık görülme nedeni, beyin damarlarında pıhtılarla oluşan tıkanmalar ya da kanamalardır.

Günümüzün gelişen tıbbî bakım olanakları, erken müdahale ve yoğun bakım servislerinin yüksek kalitesi inme tedavisinde son derece başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor. Felç sonrası bilinçli fizyoterapi destekleriyle felçlere bağlı sakatlıklar da oldukça azaltıldı.

Her şeye rağmen yürümede, yeme, içme gibi kişisel ihtiyaçları giderme, anlamada, derdini anlatmada önemli sorunlara yol açabilen felç, orta ve ileri yaşların en önemli sağlık problemlerinden biri.

Yakın akrabalarınızda erken yaşlarda felç oluşmuşsa, bu konuda çok daha dikkatli olmalısınız.

Haberin Devamı

Nasıl korunacaksınız?

Kan basıncınızı düzenli kontrol ettirin. 

Kolesterol yüksekliği sorununu ciddiye alın. Önerilen diyetlere uyun.

Kalp ritim bozukluklarınızı önemseyin. Özellikle kalbinizde atriyal fibrilasyon sorununuz varsa dikkatli olun. 

Ani hiddetten, şiddetten ve üzüntüden uzak durun.

Yeterince egzersiz yaptığınızdan, kilo sorununuzu dikkatle izlediğinizden, stres düzeyi az bir yaşam sürdürdüğünüzden emin olun. Alkol kullanmayın, sigara içmeyin, pasif sigara içicisi olmayın. Dengeli beslenmeye ve uykunuza özen gösterin.

Şeker hastasıysanız diyabetinizi kontrol altında tutun. 

Size önerilen kan inceltici ilaçları doktorunuza danışmadan kesmeyin. 

Doktorunuz kan inceltici yeni bir ilaç öneriyorsa (aspirin, dipiridamaol) ve siz E vitamini, omega-3 yağ asitleri ya da ginkgo biloba gibi destekler kullanıyorsanız doktorunuzu bilgilendirin.

Haberin Devamı

Kimler risk altında?

Şeker hastaları

Hipertansiyonlular

Atriyal fibrilasyonlular

Şişmanlar

Daha önce felç geçirenler

Damar hastalığı olanlar

Egzersiz yapmayanlar

Yüksek kolesterol seviyesi olanlar

6 ayı geçen yorgunluklara dikkat!

Yorgunluk konusunda deneyimli olan uzmanlar, altı aydan daha uzun süren yorgunlukların mutlaka araştırılmasını tavsiye ediyor.

Bu hastalara tam kan sayımı, sedimantasyon sürati, CRP, TSH, anti nükleer antikor (ANA), idrar analizi ve romatoid faktör testlerinin yapılması gerektiği belirtiliyor.

Yorgunluğun nedenini belirlemek her zaman kolay olmuyor. Bazen deneyimli uzmanlar bile teşhiste güçlük çekebiliyor. Doğru teşhis için dikkatli bir inceleme gerekiyor.

Bu süreçte muayene ve test sonuçları dikkatle ve teker teker gözden geçiriliyor. Bazı ihtimaller eleniyor, gerekirse daha ileri testler isteniyor.

Örneğin ilk taramalarda kansızlık, hipotiroidi, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, enfeksiyon gibi nedenler bulunmamışsa bir nörolog, romatolog, psikiyatrist ya da kardiyologdan yardım istenebiliyor.

Bütün bunlara rağmen kesin tanının konamadığı hastaların sayısı bir hayli fazla. Bazen uzun araştırmalardan geçirilmiş bir klinik yorgunluk vakasında sebebin gözden kaçmış bir hipoglisemi, stres reaksiyonu olduğu geç de olsa anlaşılabiliyor.

Kısacası, yorgunluğu teşhis etmek çok kolay olmayabiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları