Erken ergenlik çocukları tehdit ediyor

“Erken ergenlik” sorunu, özellikle kız çocuklarını tehdit ediyor. Bu sorun kız çocuklarında boy kısalığına, kilo problemlerine, hormonal düzensizliklere, meme ve rahim kanseri riskinin artmasına yol açıyor. Araştırmalar erken ergenlik değişikliklerinin psikolojik sorunlara da sebep olduğunu gösteriyor.

Erken ergenliğin pek çok nedeni var. Genetik faktör etkili ama genetik kökenli erken ergenlik sorununa çok seyrek rastlanıyor. Beyindeki hipofiz bezinin fazla miktarda hormon üretimine yol açan bazı hastalıklarda da erken ergenlik görülebiliyor.
Benzer şekilde, erkek ve kız çocuklarda yumurtalıklarda aşırı hormon salgılanmasına sebep olan tümörler erken ergenliği tetikleyebiliyor. Böbreküstü bezinin doğumsal bazı hastalıklarında da erken ergenlik ihtimali artıyor.
Ne iyi ki, erken ergenliğe yol açan hastalıklar çok seyrek görülüyor. Son yıllarda görülen erken ergenlik patlamasının arkasında bu hastalıklardaki artış değil, çevresel faktörlerin, özellikle beslenme tarzındaki değişimlerin ve besin maddelerine karışan bazı maddelerin rolü olduğu düşünülüyor. En çok da “hormonlu katkılı gıdalar” suçlanıyor.

HANGİ GIDALAR SUÇLANIYOR?

Hormonlu gıdaların en ünlüleri; süt ve süt ürünleri, kırmızı et, tavuk eti, çilek ve domates gibi sebze ve meyveler. Bu ürünlerin içinde erken ergenliğe yol açabilecek hormonal katkıların bulunup bulunmadığını anlamak oldukça zor. Ancak çok detaylı laboratuvar analizleriyle mümkün olabiliyor.
Bu nedenle et üreticileri, etin hacmini ve yumuşaklığını artırmak, süt üreticileri süt verimini çoğaltmak, çilek-domates üreticileri de ürünlerini irileştirip daha kolay satmak için bu katkılardan faydalanabiliyor.
Bu tür hormonal katkıların çoğu östrojen türevi olduğu için, sorun özellikle genç kızlarda daha önemli hale geliyor.
Gerçi bu hormonların erkek çocukların memelerinde büyümeye -jinekomasti- yol açtığı biliniyor. Ama özellikle kız çocuklarında östrojen benzeri hormonal katkılar ya da plastik sanayinde kullanılan bisfenol-a (BPA) ve benzeri östrojen taklidi kimyasallar kilo artışı, irileşme, boyda hızlı uzama ve süratle genç kız haline dönüşme ile ortaya çıkan, memelerde büyüme gelişme ve erken adet görülmesiyle sonuçlanan problemlere yol açıyor.
Bu tür olguların sayısı son yıllarda hızla artıyor ve bu durum yalnız anne babaları değil, çocuk endokrinolojisi uzmanlarını da endişeye sokuyor.

NE YAPMALI?

Sorunun çözümlenmesi, çevresel faktörlerin özellikle kimyasal toksinlerin kontrolü ile yakından ilişkili. Hormonlar dışında pek çok madde östrojenlere benzer yapıları nedeniyle bu sorunu tetikleyebiliyor. Bu maddeler yağ dokusunda biriktikleri için, düşük düzeyde kazanılsalar da, yıllar boyu tüketilmeleri halinde etkileri birikici olabiliyor.
Hormon sistemini bozucu kimyasallar hakkında toplumun bilgilendirilmesi, bu etkiyi yapabilen tarım ilaçlarının, hormon katkılarının ve plastik sanayide kullanılan kimyasalların sıkı bir kontrol süreci altına sokulması gerekiyor.
Ev yemeklerine yeniden dönmek, ev sofralarını yeniden kurmak önemli. Bu başarılırsa fast food besinlere ilgi azalacak, katkılı gıdalar yerine daha sağlıklı gıdalar yenilip içilecek. Okulda nelerin yiyilip içildiği de çok önemli. Bu nedenle okul yönetimlerine de önemli görevler düşüyor.
Yazarın Tüm Yazıları