En riskli besinler hangileri

Bedeninizi hastalıklar ve hızlı yaşlandıran süreçlerden korumak istiyorsanız sadece ne yiyip içeceğinizi değil, hangi gıdalardan uzak duracağınızı da bilmeniz gerekiyor. Tabiî ki biri için zararlı olan bir yiyecek içecek diğerinde sorun yaratmayabiliyor ama aslında herkes için zararlı besinler hep aynı.
Bunların da kendi aralarında bir sıralaması tabiî ki var. Benim “en zararlılar” listemin ilk beşinde ise şeker, işlenmiş karbonhidratlar -özellikle un ve nişasta içerenler-, fast food besinler, trans yağ içeren yiyecekler ve tuz var.
Rafine şekerin kanserden kalp damar hastalığına, kilo probleminden stres ve depresyona kadar pek çok sorunun tetikleyicisi olduğu biliniyor.
Un ve nişasta zengini işlenmiş karbonhidratların, beyaz pirinç, pasta, çörek, kurabiye, börek ve benzeri yiyeceklerin, bisküvi, kraker, grissini, cips, browni, kek gibi besinlerin de şeker hastalığından kalp hastalığına pek çok sağlık sorunu için birer kırmızı mumlu davetiye haline gelebildiği artık çok iyi biliniyor.
Fast food besinlerin ne gibi zararları olabileceğinin hâlâ farkında değilseniz, “Super Size Me” filmini yeniden izlemenizi, obez çocukları ve obezite salgınını aklınıza getirmenizi tavsiye ederim.
Trans yağ asitlerinin kanser ve damar sertliği gibi pek çok problemi tetiklediğini ise neredeyse sağır sultan bile duydu!
Tuz, abartıldığında en az şeker kadar tehlikeli bir yiyecek. Sadece tansiyonla değil, daha pek çok sorunla ilişkisi var. Özellikle böbrekler, aşırı tuzdan nefret ediyor.

BİR SORU

Hipoglisemi krizi nasıl atlatılır

Hipoglisemi nöbeti geçiren bir kişiye yapılacak ilkyardım kan şekerini hızla yükseltecek bir şey yedirmek ve içirmektir.
Birkaç kesme şeker, yarım bardak meyve suyu, bir tatlı kaşığı kadar reçel, pekmez, bal işe yarayabilir.
Hastayı istirahatte tutmak ve imkan varsa en kısa zamanda kan şekerini -mesela 15-20 dakika sonra- ölçmek gerekir.
Kişi kendini hâlâ iyi hissetmiyorsa ya da kan şekeri yeteri kadar yükselmemişse şekerli besinler -yiyecek, içecekler- verilmeye devam edilmeli ve bu arada hastanın hızla bir doktor ya da hastaneye ulaşımı sağlanmalıdır.

Kekik işe yarıyor!

Kekik, geleneksel tıbbın sık kullandığı bitkilerin başında geliyor. Özellikle sindirim sistemi hastalıklarında kekikten hazırlanan sıvılar -kekik suyu- sık kullanılıyor. Kekik yağı, kekik şurubu da sık kullanılan kekik ürünleri.
Kekik çayı hazırlamak için bir tatlı kaşığı kekiği ¼ litre suyla kaynatın ve 1 dakika demleyin.
Kekik yağı hazırlamak için çiçekli, yapraklı kekik saplarını bir şişeye doldurun ve üzerine sızma zeytinyağı ekleyin. Kekiklerin üstünde iki parmak yağ olsun, 14 gün güneşte bırakın.
(Not: Bu bilgiler Maria Treben’den alınmıştır.)
Kekik yağını yalnızca içerek değil, mide ve karnınızın üzerine masaj yaparak da kullanabilirsiniz. Yağdan ezik ve şiş bölgelerinize masaj için de faydalanabilirsiniz.
Kekik çayından yorgunluk, sinirlilik ve uykusuzluk gibi sorunlarınızın çözümünde faydalanabilirsiniz.