En marifetli vitamin hangisi

Ama bunlardan bir tanesi var ki “diğer vitaminlerden çok daha fazla” görevler üstleniyor. Sanırım o vitaminin adını siz de tahmin ettiniz:
D VİTAMİNİ.

D vitamini “kemik kas bütünlüğümüzün korunmasında, kalp damar sistemimizin verimli çalışmasında, bağışıklığımızın güçlü kalmasında, enfeksiyonların frenlenmesinde, kanserlerin önlenmesinde” ve hatta yeni bir çalışmaya bakılırsa “demansın/bunamanın önlenmesinde” bile bize yardımcı olabiliyor. “Alzheimer’s & Dementia: Diagnosis, Assessment & Disease Monitoring” dergisinde geçtiğimiz mart ayında yayımlanan önemli bir araştırmaya bakılırsa D vitamini takviyesi beynimize demansı azaltabilecek bazı faydaları da sağlayabiliyor. Araştırmanın sonuçlarına bakılırsa düzenli, akılcı ve yeterli D vitamini takviyesi bellek dostu olarak da işe yarıyor.

RAHATINIZI BOZUN

Yazılarım ve konferanslarımda sık tekrarladığım önemli bir cümle var: “EĞER SİZ RAHATINIZI BOZMAZSANIZ BİR SÜRE SONRA RAHAT SİZİ BOZAR!”

Bu kısa cümlede anlatmak istediğim aslında son yıllarda sık gündeme gelen “hormesis-sağlıklı yaşam” ilişkisini özetlemektir. Peki, kimdir, nedir, neyin nesidir bu hormesis?

Hormesis potansiyel olarak zararlı bir stres etkenine maruz kalmanın, hücrenin/doku, organ ve sistemlerin daha sonraki stres travmalarını daha kolay, güçlü ve iyi tolere edip savuşturabilmesini sağlayan; onu daha dirençli, güçlü ve daha uzun ömürlü kılan değişiklikleri teşvik eden kısa süreli hücresel travmalar/süreçlerdir. Bu önemli kavramını lütfen dikkatle bir kenara not edin. Çünkü önümüzdeki günlerde bu köşede bu sözcüğün sağlık faydalarını, ömür uzatıcı yararlarını, hatta onun çok daha yenisi bir başka ve muazzam biyolojik değişim gücü olan “MİTOHORMESİS” meselesinin detaylarını da öğrenme fırsatı bulacaksınız.

ÖN BİLGİ

MİTOHORMESİS DE NEYİN NESİ

İsterseniz gelin sizi daha fazla meraklandırmadan “Mitohormesis de neymiş, neyin nesiymiş?” sorusu için size kısa bir kopyayı şimdiden vereyim: Zarar verici bir dış etken/uyaran tarafından aktive edilen mitokondriyal stres sistemi mitokondrilerin dolayısıyla hücrelerimizin savunma ve enerji üretim gücünü de arttırabiliyor. Daha güçlü ve daha uzun ömürlü bir mitokondri ise daha sağlıklı ve uzun ömür anlamına geliyor. Mitohormesisin nasıl başarılabileceğini öğrenmek için de önümüzdeki günlerdeki yazılarımızı takip etmeniz gerekiyor.

BİR UYARI

HORLAMAK BİR TEHLİKE İŞARETİ OLABİLİR

Horlama sorunu sadece yanınızda size eşlik eden uyku arkadaşınızı değil “kalbinizi ve beyninizi de” rahatsız edebiliyor. Görünen o ki özellikle 50 yaşın altındaki yetişkinlerde kronikleşmiş ve şiddetli horlama atakları o genç yetişkinlerin yaşlandıklarında felç ve kalp krizi geçirme risklerini arttırıyor. Ayrıca eğer sorun “UYKU APNESİ” aşamasına ulaşmışsa tehlike daha da büyüyor. Uyku apnesinin özellikle kalp krizi açısından çok önemli bir risk faktörü olduğunu lütfen unutmayın ve çözüm için bir uyku uzmanı nörologdan yardım alın.

İYİ HABER 1

KRİYOTERAPİNİN YILDIZI PARLIYOR

Soğuk su banyolarının, özellikle soğuk suda yüzme çalışmalarının oluşturduğu hormesis gücü ile sağlıklı yaşamı desteklediği, bağışıklığı güçlendirip uzun ömür genlerini (AMPK ve sirtiünler) aktive ettiği yani neredeyse ömrü uzattığı bilimsel olarak da kanıtlandı. Bilim insanları kriyoterapi yani soğuk su/buz uygulamalarının yeni bir faydasını daha ortaya çıkardı: İngiltere’de Londra Üniversitesi bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırmaya bakılırsa soğuk suda yüzmek “kadınlarda adet dönemi ve menopozla ilgili sinirsel sorunları” da azaltabiliyor.

İYİ HABER 2

VİAGRA ALZHEİMER RİSKİNİ AZALTIYOR MU

Bir başka şaşırtıcı haber de yine İngiltere’den Londra Üniversitesi’nden geliyor. Araştırmanın ön sonuçlarına bakılırsa erkeklerde ereksiyon problemi için kullanılan viagra ve benzeri ilaçların düzenli kullanımı Alzheimer’a yakalanma olasılığını da azaltabilir. Ama bilelim ki bu araştırma henüz çok yeni ve yeterli altyapıya sahip değil. Daha ileri ve daha geniş incelemelere ihtiyaç var.