En çok yoran hastalıklar hangileri?

Birkaç gün boyunca “yorgunluk” konusunu yeniden gündeme getirdik, yorgunluğun her zaman ciddi bir sağlık sorununa işaret etmeyebileceğinin altını çizdik.
Bununla birlikte özellikle “uzamış yorgunluk” sorununun, yoğunluğu giderek artan yorgunluk şikâyetinin, hele hele kilo kaybı, iştah azalması, ateş, terleme, bulantı, ishal ve benzeri işaretlerin eşlik ettiği, fiziksel çabaların daha da şiddetlendirdiği yorgunluk tablolarının ciddi bir sağlık sorununa işaret edebileceğini unutmayalım ve daha fazla geç kalmadan tıbbi bir yardım arayalım.

YORGUNLUK KANSER BELİRTİSİ OLABİLİR

Çeşitli doku ve organ kanserlerinde değişen derecelerde yorgunluk yakınması daima mevcuttur. Belirli bir sebebe bağlanamayan inatçı yorgunluk şikâyeti olanlarda, geri planda gözden kaçmış bir kanserin varlığı ısrarla sorgulanmalıdır. Özellikle kilo kaybı ve dikkati çekecek düzeyde iştah kaybı söz konusu ise daha çok dikkatli olunmalıdır.

KALP SORUNUNUN HABERCİSİ OLABİLİR

Bazı kalp kapak hastalıklarında ve akciğer içindeki damar sisteminde basınç artışında yorgunluk yakınması mevcuttur. Özellikle kalp yetmezliğinde çok ağır bitkinlik, halsizlik ve yorgunluk görülebilir.
Kalbin hücre ve dokuların ihtiyacı kadar kan pompalayamadığı bu gibi hallerde, hücrelere yeterli besin ve oksijenin ulaşamaması, enerji için gerekli yakıtın bulunamaması buradaki temel etkendir.
Kalp yetmezliği ile ilişkili yorgunluğun diğer belirtileri; ayaklarda şişme, nefes darlığı, kilo artışı, sıvı birikimine bağlı kilo artışı gibi sorunlardır.

SİZİ BÖBREK ÜSTÜ BEZİNİZ DE YORABİLİR

Böbrek üstü bezlerinin ürettiği hormonlar (ki bunların en çok bilinenleri Kontizol ve Hidrokortizol’dur), su ve tuz dengesinde çok önemlidir. Ayrıca vücudun iç ve dış streslere uyumunda, besinlerle alınan yağ, protein ve karbonhidratları kullanımında, kas ve kemik bütünlüğünde ve daha birçok fizyolojik hadisede bu hormonlar önemli görevler üstlenirler. Bu hormonların yetersiz yapımı; kan basıncında azalma, iştahsızlık,  kilo kaybı gibi belirtilerin eşlik ettiği ağır bir yorgunluğa neden olur. Beynimizde yerleşmiş olan hipofiz bezinin ve boyun bölgesindeki paratiroid bezlerinin yetersizliğinde de yorgunluk önemli bir yakınmadır.

BÖBREK YORGUN DÜŞÜREBİLİR

Böbrek yetmezliği ve karaciğer yetmezliğinde de yorgunluk ön planda yer alır. Bu nedenle inatçı yorgunluk sorunu söz konusu olduğunda organ yetmezlikleri, özellikle gözden kaçmış karaciğer ve böbrek yetmezliği dikkatle araştırılmalıdır.
Uzun süredir devam eden romatizmal hastalıklarda da yorgunluk önemli bir yakınmadır. Özellikle Lupus’da ve Romatoid Artrit’te yorgunluk çok belirgindir.
Romatizmal hastalıkların çoğunda önemli bir sorun olan ağrı, yorgunluğun en önemli tetikleyicisidir.
Aslında uzun süreli ağrı sorunu olanların çoğunda yorgunluk mevcuttur. Çünkü ağrı yorar, uyku kaçırır, bedeni belli pozisyonlarda kalmaya zorlar ve aktiviteyi sınırlar.

DİKKAT

Bizi yoran ilaçlar hangileri?

Birçok ilaç yorgunluk sebebidir. Bunların çoğu sık karşılaşılan sağlık sorunları olan alerji, hipertansiyon, gribal enfeksiyonlar gibi sorunlarda kullanılan ve her evde bulunan (!) ilaçlardır:

Kalp hastalıklarında ve hipertansiyon tedavisinde kullanılan “Betabloker” grubu ilaçlar (dideral, tensinor, visken, prent)
Anksiyete (bunaltı) azaltıcı ilaçlar (diazem, nevrium, tranksilen), depresyon giderici bazı ürünler (laroksil, insidon)
Antihistamik, alerjik ilaçlar (Tavegyl, Claritin,Zyrtec, Benadryl)
Ağrı kesici ilaçlar (Özellikle kafein ilave edilmiş paracetamol ve aspirin)
Nezle ilaçları. (Antihistaminik ilave edilenler)
Uyku önleyen ve içinde kafein bulunan ilaçlar uyku bölünmesine neden olacağı için yorgunluk yapabilir. (Nodoz Tablet)

BİR NOT

Yorgunluk-egzersiz ilişkisi

Özellikle psikolojik ve motivasyonel yorgunluk söz konusu olduğunda her gün iki-üç kez yapılan 20-30 dakikalık düzenli aerobik egzersiz tedavi edicidir. Bunu yürüyerek, yüzerek, bisiklete binerek sağlayabilirsiniz. Yaptığınız egzersizi yorgunluk hissi oluşur oluşmaz bırakmalısınız.
Düzenli ve ılımlı aerobik egzersizleri sizi güçlendirir, direncinizi artırır ve stresinizi azaltır, sağlık hissi verir. Yatmadan önce yapılan hafif bir yürüyüş veya yatak başı egzersizleri ise; iyi bir uyku, ertesi sabah olağanüstü bir dinçlik ve iyilik hissi sağlayacaktır. Yorgunlukla mücadelede kas güçlendirici ve direnç artırıcı egzersizler de yararlıdır.

Kan şekeri düşmelerine dikkat!

Kan şekeri düşüklüğünün, özellikle hafif ve silik seyrederse, bazen tek belirtisi yorgunluk olabilir. Kronik yorgunluk sendromu ve kas ağrıları sorunlarının bir arada olduğu hastalarda hipoglisemi ısrarla araştırılmalıdır. Üç saati geçmeyen aralıklarla sık ve az öğünlerle beslenme, yoğun ve yüksek kalorili besin tüketmekten kaçınmak çoğu kez yeterli olmaktadır.