Paylaş
Eğer o “taşıyıcı sistem” sağlam değilse ya da bir şekilde bozulup arızalanmışsa ayağa bile kalkamayabiliriz.
En azından koltuk değneklerinden, tekerlekli sandalyeden ya da dizimize-kalçamıza takılan protezlerden medet umar hale gelebiliriz.
İşte bu nedenle “taşıyıcı sistem”imizi ve onu oluşturan kaslarımız, tendonlarımız, kemik ve eklemlerimiz çok ama çok önemli dokular. Bize hepsi de her zaman çok gerekli. En çok da yaşlanınca önemleri artıyor.
Tıpkı o meşhur türkümüzde söylendiği üzere “gitmedikçe, görmedikçe, o köy bizim köyümüz” olamadığı gibi sağlam bir “taşıyıcı sistem” yoksa yaşlılık daha da zorlaşıyor. Tatsız, keyifsiz ve çekilmez hale geliyor.
İnsanın hem kendisine hem de çevresine yük olması da cabası...
Bana sorarsanız özellikle eklemlerinize kalbiniz veya gözünüz kadar değer verin derim. Öncelikle de dizlerinize dikkat edin.
Bakın Yaşasın Hayat Kliniği’nden Dr. Evren Altınel dizlerinizin bakımı konusunda ne söylüyor...
ÖNLEM ALIN
Dizlerimiz bedenimizin en ‘cefakâr’ eklemlerinden biridir. Daha yürümeye başlamadan, dizlerimizin üzerinde oradan oraya emekleyerek özgürleşmenin tadını alıyoruz. Ayağa kalktıktan sonra da düşe kalka büyürken en çok dizlerimiz yaralanıyor.
Ağrısız sızısız, kısıtlamasız oturup kalkabilmek, yürüyebilmek, merdiven inip çıkabilmek, koşabilmek diz eklemlerinin sağlığı ile doğrudan ilişkilidir. Oysa onları koruma konusunda çok başarIı sayılmayız! Diz eklemlerinin ömrünü kısaltan birçok yanlışımız var. Bunların başında kilo artışı geliyor. Eklenen her kilo, dizlerimize yük bindirir.
Diz eklemini kaplayan kıkırdak dokunun zedelenmesiyle ortaya çıkan şişlik, ağrı, sıcaklık artışı ve hareket kısıtlılığına tıp dilinde ‘osteoartrit’ denir. Günlük yaşantımıza yaptığı olumsuz katkı ise ‘zincirleme trafik kazası’ gibidir. Hareketsizlik kilo artışına yol açar. Bu yağ-doku artışı ise şeker, yüksek tansiyon, inme, bazı kanser türlerine yatkınlık gibi süreğenleşen hastalıklara kapı açar.
AZI KARAR ÇOĞU ZARAR
Düzenli spor yapmak, özellikle kas, kemik, kiriş, eklem bağları, eklem sıvısı ve eklem yüzeylerini korumak açısından çok önemlidir. Egzersizle vücudumuzun en büyük kası olan, dizle kalça eklemi arasını kaplayan kuadriseps femoris kasını çalıştırırız. En iyi egzersizler, yürüyüş, koşu, yüzme, ağırlık çalışmaları ve yogadır.
Spor yaparken aşırıya kaçmamalı, kaslarımızı, kemiklerimizi ve eklemlerimizi fazla yormamalıyız. Ayrıca hep aynı aktiviteyi yapmak da eklemlere zarar verebilir. En iyisi, bu tür yıpranmalardan korunmak için egzersizden önce 5-10 dakika ısınma ve sonrasında da 5-10 dakika gevşeme hareketleri yapmaktır.
DURUŞUNUZ BOZUKSA...
Baş, omuzlar, sırt, karın, bel, dizler ve ayakların açısı düzgün olmadıkça aktivite sırasında eklemlere fazla yük binmesi kaçınılmazdır. O nedenle duruşunuzu ayna karşısında kontrol etmeli ve düzeltmelisiniz.
Spor yaparken doğru ayakkabıyı seçebilmek de çok önemlidir. Ayakkabınız vücudunuzun ağırlığını uygun bir şekilde yere dağItabilmelidir. İster makosen ister spor ayakkabısı olsun her zaman ayakkabı seçiminiz ayaklarınızın özelliklerine göre olmalıdır.
Taban düşüklüğü ya da derin taban oyuğu veya dIşa-içe basmalar, ayakkabısını doğru seçmeyen kişide sorun yaratır. Olmadık ekleme gereksiz yük binerse yıpranmalar da hızlanır.
BİR BİLGİ
Düzenli egzersiz iyileştiriyor
Vücudunuz, 620 kas ve 206 kemiğin işbirliği içinde çalışması öngörülerek size bağışlanmış muhteşem bir makinedir ve sürekli olarak hareket etmek üzere yapılandırılmıştır. Bu nedenle düzenli egzersiz ve iyi planlanmış bir fiziksel aktivite, sağlıklı bir hayatın en önemli belirleyicilerindendir.
Fiziksel aktivite ve egzersizin vücut yapınızı değiştirme, yüksek bir enerji düzeyi, mutluluk hissi, kendine güven, olumlu bir bakış açısı kazandırmak yanında daha pek çok koruyucu ve iyileştirici yararının olduğu bilinmektedir.
Düzenli egzersiz alışkanlığı kan şekerinizin, kolesterol, ürik asit ve trigliseridinizin ayarlanmasını kolaylaştırmakta, faydalı -HDL- kolesterolü yükseltmekte, kalp ve dolaşım sisteminizi koruyup geliştirmektedir.
Egzersizin eklemleri ve eklem bağlarını güçlendirdiği, kemik kırılganlığını -osteoporoz- önlediği, kas gücünü ve miktarını artırdığı, stres düzeyini azaltıp uykuyu daha verimli hale getirdiği de kanıtlanmıştır.
Paylaş