Fazla kiloluların gözden kaçırdıkları veya sık tekrarladıkları bazı hatalar kilo vermelerini zorlaştırıyor. Vücudunuzdaki 30-40 milyar yağ hücresini yönetmenin güçlüğü de bu hatalardan kaynaklanıyor.
Fazla kiloluların en sık yaptıkları yanlış "sadece diyet yapmaya odaklanmaları" oluyor. Sadece diyet yapmak, yani yalnızca yeme içmeyi azaltmak belirli bir kilo kaybı sağlayabiliyor. Ne var ki yağ kaybı ile birlikte kas kazanımı sağlanamadığı için verilen kilolar, kısa bir süre sonra geri alınıyor.
MUTSUZ DİYETLER Özellikle uzun süreli kilo programlarında (örneğin, 5-10 kilodan fazla verecek, bu işi 2-3 aydan uzun devam ettirecekseniz) diyet yapmak ruhsal bir baskı yaratıyor. Mutsuzluğa, keyifsizliğe, yoksunluk duygusuna yol açıyor. Kronik diyetçilerin önemli bir kısmının hafif bir depresyon yaşamalarında bu gerçeğin payı var. Bu ruhsal gerginlik ve küskünlük ya "pes etmeye" ya da strese girerek kilo direncini tetiklemeye yol açıyor. Oysa yiyecek-içecek kısıtlamasını makul düzeyde tutar, ek olarak günde 200-400 kalori kaybı sağlayacak düzenli bir egzersiz alışkanlığı da kazanılabilirseniz yiyip içtiklerinizde ciddi kısıtlamalar yapmadan da kilo kaybedebiliyorsunuz. Üstelik diyet yapmaya egzersiz aktivitesinin de eklenmesi size iyilik hissi veriyor. Kendinizi daha güçlü, daha hafif ve enerjik hissediyorsunuz. Ayrıca, egzersiz yaparsanız, diyet sonrasında ortaya çıkabilecek doku sarkmaları yerine, sıkı ve ince bir görünüm kazanıyorsunuz. Bu ikiliyi birlikte uyguladığınızda küçük kilo kayıplarıyla bile ciddi bir değişim imajı yaratabiliyorsunuz.
EGZERSİZ YETMİYOR Sık yapılan bir başka yanlış da, yiyip içtiklerinizi dikkate almadan sadece egzersiz yaparak kilo verme çabasına girmektir. Egzersiz bir miktar kalori kaybı sağlar ama bu kayıp en yoğun egzersiz planlarında bile günde 300-400 kaloriyi pek geçmez. Ayrıca, egzersiz yapanların çoğu fark etmeden biraz da aktivitelerine güvenerek- birkaç yüz kalorilik kaçamakları korkmadan yapmak suçunu da çok sık işlerler. Her sabah 1-2 saat yürüyüp, üstüne sıkı bir kahvaltı yaparak zayıflamayı beklemeyin! Belki de bu nedenle, spor merkezlerine üye olanların çoğu, yıl sonu gelip yeni kayıt dönemi başlayınca üyeliklerini yenilemekte pek istekli davranmazlar. "Bir yıldır gidip geliyorum, kilo vereceğime kilo aldım" veya "Bu egzersiz programı benim incelmeme yeteri kadar katkı sağlamadı" diye düşünürler. Kalori kazanımınızı kontrol etmediğiniz sürece hiçbir egzersiz size ciddi bir kilo kaybı sağlayamaz. Hatta yiyip içmeye devam ederek yapacağınız direnç egzersizleri kas kazanımına bağlı kilo artışına bile yol açabilir.
AKTİFSEN KORKMA Bir başka önemli nokta da, egzersiz yapmanın sadece kilo vermenize yardımcı olmakla kalmayıp genel sağlığınıza da ciddi faydalar sağlamasıdır. Araştırmalar, özellikle hem fazla kilolu, hem tembel biriyseniz kiloya bağlı sağlık risklerinizin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu cümleyi tersinden okumak da mümkün. Biraz kilolu da olsanız, fiziksel olarak aktif biriyseniz kilo almanız durur. Ek olarak, fazla kiloların oluşturabileceği sağlık risklerini de azaltırsınız. Yağ birikimi ve ağırlık artışının kalça veya basen yerine vücudunuzun orta bölümünde, yani belinizde olması durumunda egzersizin önemi daha da artar. Çünkü bu bölgede biriken yağlar hipertansiyon, diyabet, kalp-damar hastalığı, felç gibi sağlık problemlerine yol açar. Fiziksel olarak aktif olanlarda bu problemlerin ortaya çıkması olasılığı azalır. Üstelik, egzersize bağlı olarak enerji seviyeniz artar. Kendinize güveniniz yükselir. Hayata bakışınız iyimser bir hale gelir. Keyifli ve mutlu biri olursunuz. Yakın zamanlarda yapılan bir çalışma hafif kilolu ama aktif insanların, zayıf fakat tembel insanlardan daha uzun yaşadığını gösterdi. Bu iyi bir haber! Kilo problemini sadece "diyet yapmak" olarak görmemelisiniz. Beslenme yanlışlarınızı çözmeniz ve aktivitenizi yükseltmeniz halinde bu sorunu daha kolay çözer, kilonuzu daha kolay yönetirsiniz.
UNUTMAYIN
Yanlış hedef başarıyı önlüyor
Unutulmaması gereken son bir nokta daha var: Kilo vermeye yanlış gerekçelerle başlamamak gerekiyor. Sağlıklı hedeflere odaklanmazsanız işiniz zorlaşıyor. Sonunuz hüsran olabiliyor! Mankenler veya sinema oyuncuları gibi güzel ve ince olmak, yaklaşan düğün veya mezuniyet balosu için birkaç beden küçülmek, yeme-içme, aktivite yanlışlarını düzeltmek yerine mucize haplar veya şuruplarla zayıflamayı ummak gibi yanlışlar, sağlıklı bir kiloya ulaşmayı engelleyen ilk tuzaklardır. Fazla kilolu biri olmanızın arkasında genetik, metabolik, hormonal, çevresel faktörlerin etkisini unutmamanızı istiyoruz.
AKLINIZDA OLSUN
Sürekli kilo alıyorsanız
Tıbbi bir sorununuz olabilir. (Hipotiroidi, böbreküstü bezi hastalığı, insülin direnci sendromu...)
İlaçlarınız etkili olabilir. (Kortizon, doğum kontrol hapları, antidepresanlar, antihistaminikler...)
Ruhsal bir probleminiz yeme alışkanlıklarınızı değiştirmiş olabilir. (Stres, depresyon...)
Aktivite düzeyinizde azalma olabilir.
Besin seçimleriniz, öğünleriniz, yeme alışkanlıklarınız farklılaşmış olabilir.