Paylaş
Denge bozuklukları önemli bir sorun... Bazen beyin, beyincik, omurilik, bazen de iç kulak sorunları ile ilişkililer. Tabii başka nedenleri de olabiliyor.
Dengesizlik en çok da yaşlı insanları tehdit ediyor. Uzmanlara göre yaşı 60’ı geçen her üç kişiden biri önündeki ilk bir yıl içinde “düşme sorunu” yaşamaya aday. Bu olasılık 80 yaş sonrasında yüzde 50’ye kadar yükselebiliyor.
Düşmelerin en az yüzde 10’u ciddi sakatlıklar, kırıklar, doku travmalarıyla sonuçlanıyor. Özellikle kalça, kol ve ayak bileği kırıkları çok önemli sağlık sorunları yaratıyor. Bu nedenle denge bozukluklarına karşı dikkatli olmalıyız.
Önce şunu iyice kafamıza yerleştirelim. 50 yaş sonrasında ne kadar düzenli egzersiz yaparsak, düşme riskimiz o oranda azalıyor.
Alkol, ilaçlar (yatıştırıcılar, uyku hapları, antidepresanlar), bazı hastalıklar (Parkinson, hipotansiyon, şeker hastalığı, felçler) düşme riskimizi artırabiliyor.
Kulak ve göz sorunları da dengemizi bozabiliyor.
Yerdeki kablolar, kayan halılar, ıslak zeminler, kötü kaldırımlar, kaygan zeminler de bizi düşürebiliyor. Peki, denge sorununuz olup olmadığını nasıl anlarsınız? O sorunun yanıtı da diğed kutuda. Testi siz de deneyin derim...
BİR CEVAP
DENGE TESTİ YAPTINIZ MI?
Dengenizde bir problemin olup olmadığını anlayabilmeniz için Harvard’lı Dr. Harvey B. Simon şu testi öneriyor...
* Kaymayacağından emin olduğunuz bir sandalyeden, ellerinizi kullanmadan kalkın.
* İkinci denemede, kalkarken ayaklarınız bitişik ve gözleriniz kapalı olsun.
* Aynı anda hem yürüyün hem konuşun.
* Sanki bir ip üzerinde yürüyormuş gibi, ayaklarınızı düz bir hatta birbirinin önüne atarak yürüyün.
* Tek ayağınız üzerinde dururken dişlerinizi fırçalamaya çalışın.
Eğer bu testleri uygularken sonuçlar sallantılı bir zeminde duruyormuşsunuz duygusu veriyorsa, doktorunuzdan “yürüyüşünüzü, dengenizi, ayaklarınızdaki hissi, hızla ayağa kalktığınızdaki kan basıncınızı” kontrol etmesini isteyin.
Yaşlandıkça denge sorunlarınızın sıklaşacağını unutmayın. Evinizdeki yaşlıların, aile büyükleriniz ve dostlarınızın “denge” konusunda uyanık olmalarını sağlayın.
KISA BİLGİ
GAZ AZALTAN 6 DOĞAL DESTEK
- Acidophilus ve bifidus grubu probiyotik bakteriler içeren destekler
- Zencefil desteği
- Aktif kömür destekleri
- Frukto-oligosakkaridler ve diğer prebiyotik takviyeler
- Pepermint oil destekleri
- Sindirim enzimleri yani amilaz, lipaz, laktaz, proteaz içeren hazım destekleri
BİR ÖNERİ
GAZ SORUNU OLANLARA 10 TAVSİYE
* Yapay tatlandırıcılardan uzak durun. Sorbitol ve ksilitol ihtiva eden sakız ve şekerlemeleri kullanmayın.
* Yavaş yiyip için. Besinleri uzun uzun çiğneyin. Küçük parçalar halinde yiyin, iyice çiğnemeden de yutmayın.
* Gaz yapıcı karbonhidratlardan uzak durun. Gaz yapıyorsa daha az sebze (salata, çiğ sebzeler) ve sebze yemeği (lahana, brokoli, karnabahar) yiyin. Bakliyatları (fasulye, nohut vb.) pişirirken ıslatma suyunu kullanmayıp dökün. Yemeği taze suda pişirin. Gazlı içeceklerden uzak durun.
* Sebzeleri buharda pişirin veya haşlayın.
* Süt ürünlerinden kaçının. Mutlaka kullanıyorsanız mümkünse “laktozsuz” ürünlere yönelin. Laktaz enzimi ihtiva eden destek ürünlerinden yararlanın.
* Yemekte su içmeyin.
* Yemek yerken sakin olun. Stresliyken yemeyin. Ayakta değil, oturarak yiyin.
* Sıcak sıvı içecekleri biraz soğuduktan sonra için.
* Probiyotik zengini ürünlerden (mayalı ürünler) istifade edin.
UNUTMAYIN
BADEM NEDEN AYRICALIKLI BİR ATIŞTIRMALIK?
Badem arginin, protein ve kalsiyum deposu da ondan... Detaylara gelince... Arginin son yılların popüler moleküllerinden biri. Kalp damar sağlığından cinsel performansa, kan şekeri ayarından insülin direncine, bellek sağlamlığından iltihabi süreçleri baskılamaya kadar pek çok alanda anahtar görevler üstlenen önemli bir madde.
Arginin zenginliği bakımından da yer fıstığından sonra ikinci sırada. Tabii ki başka marifetleri de var. Bademin mineral gücü çok fazla. Demiri, magnezyumu, kalsiyumu çok yüksek. Vitamin yapısı da önemsenecek düzeyde.
Biotin (saçlara ve tırnaklara bayram yaptırır), riboflavin ve E vitamininden oldukça zengin. Önemli bir özelliği de şu: Badem aynı zamanda mükemmel bir bitkisel protein kaynağı. Ağırlığının yüzde 20’si protein. Bu dörtte bir su bardağı bademde 7-8 gram kadar bitkisel proteinin varlığı anlamına geliyor. Bir yumurtada 6 gram hayvansal protein olduğu düşünülürse, bademin protein değeri daha bir öne çıkıyor.
Son bir faydasını daha hatırlatalım: Bademin kabuğu (badem içini kaplayan kahverengi ince zar) polifenollerden, özellikle de resveratrolden zengin mi zengin. Bilindiği gibi resveratrol ve diğer polifenoller yaşlandırıcı/paslandırıcı serbest radikalleri yok edebilen en önemli doğal savaşçılar.
Bu nedenle bademin dışındaki o ince kabuğu lütfen soyup atmayın ve bademi kavurarak polifenol içeriğini yok etmeyin.
AMAN DİKKAT
TRANS YAĞI YÜKSEK BESİNLER HANGİLERİ?
Trans yağ özellikle hazır ve paketlenmiş besinlerde daha fazla miktarda bulunuyor. Bu nedenle besin etiketlerini dikkatle okumak, trans yağ oranı düşük olanları, tercihen de bir porsiyonunda 1 gramdan daha az trans yağ içerenleri satın almak gerekiyor.
Sert margarinlerde trans yağ bulunması olasılığı daha fazla. İçinde pamuk çekirdeği yağı, hindistancevizi yağı, palmiye çekirdeği yağı bulunan fırın ve pastane ürünlerinden, kızartma ve panelerden de uzak durmak gerek. Bu yağlar trans yağ değil ama en az trans yağlar kadar sağlıksız doymuş yağlar.
Isıl işlemlerle daha çok trans yağ gelişebiliyor. Bisküvi, çörek, kraker, cips, kızartılmış ve pane edilmiş tavuk, balık ve benzeri ürünler (tavuk kanadı kızartması, tavuk budu kızartması, kızartılmış ve pane edilmiş parça balıklar) trans yağdan zengin olabiliyor.
Pizzalarda da yüksek miktarda trans yağ bulunabiliyor. Prensip olarak fırında ve buharda pişirilmiş yiyeceklerde, haşlama besinlerde trans yağ oranı düşüyor. Kızartılmış yiyeceklerde, özellikle yağda pane edilerek kızartıldıkları zaman trans yağ oranları artıyor.
Paylaş