Paylaş
Biliyorsunuz benim rahmetli Demirel ile ilgili neredeyse tuğla kalınlığında bir kitap bile oluşturabilecek çok anım var. Ve bugün bu köşede rahmetliyi saygı ve sevgiyle bir kez daha anarken o anılardan önemli birini sizinle paylaşmak istedim. Hazırsanız buyurun...
Süleyman Demirel
DEMİREL’DEN TAVSİYE
ÖLÇÜLÜ, MAKUL VE VİCDANLI OLUN
Çankaya’daki mütevazı sabah kahvaltılarından birinde aklıma yazdığım “DEMİREL TAVSİYELERİ”nden biri de şu oldu: “DOKTOR, İYİ YAŞLANMANIN SIRRI ASLINDA BASİTÇE ŞU 3 SÖZCÜKTE GİZLİDİR: ÖLÇÜ, MAKUL VE VİCDAN! Eğer bir insan yaşlılık sürecini mutlu ve huzurlu bir ömür haline getirmek istiyorsa öncelikle ‘ölçülü, makul ve vicdanlı’ olmak zorundadır. Bu 3 sözcüğe başka şeyler de ilave edebilirsiniz: Ne huzur ne de mutluluk dünde, yarında veya başka bir yerde değildir. Mutluluk da huzur da öncelik ve kesinlikle burada, şimdidedir. Ve bana sorarsan mutlu ve huzurlu bir ömrün bu 3 sırrına şu dördüncü sırrı da eklemek gerekli: MİNNET! Zira minnet duygusuyla süslü her beyin, bedene ve ruha daha çok umut ve sevinç verir.”
MİNNETTARLIĞI PAS GEÇMEYİN
Demirel’in yukarıda saydığım tavsiyelerini hiçbir zaman unutmadım ve hayat yolculuğumun rehberlerinden biri yaptım. O tavsiyeleri yıllar sonra önemli bir biliminsanı/yazarın, Dr. Daniel J. Levitin’in “Başarılı Yaşlanma” kitabında gördüğüm zaman da hiç ama hiç şaşırmadım.
Dr. Levitin iyi yaşlanma yolculuğunda özellikle “minnettarlık meselesi” üzerinde ısrarla duruyor ve şöyle diyor: “Minnettarlık öylesine gerekli ve gerçek bir değerdir ki beynimizin haz duygularını adeta yeniden yağlar. Bizi had safhada keyifli yeni mutluluk yolculuklarına çıkarır ve bunu beyin kimyamıza çok sayıda yeni ve olumlu moleküller (endorfin, dopamin, seratonin...) yükleyerek başarır.”
Peki, ya daha fazlası? İyi yaşlanmanın başka önemli sırları yok mu? İsterseniz gelin o sırlar da benden, Osman Hoca’dan gelsin...
BANA GÖRE
BU BEŞLİ ÇOK ÖNEMLİ
Eğer yaşlı ama genç, yaş almış ama dinç kalmış bir beden ve ruhla yaşlanmak istiyorsanız zaten çok iyi bildiğiniz şu beş maddeyi de yeniden hatırlamanızda fayda var.
1- Az ve öz yiyin. Bitki bazlı beslenin. Lokmalarınızı azaltıp adımlarınızı çoğaltın.
2- Aktif bir hayat sürün. O aktif hayat bedeninizi de ruhunuzu da birlikte kavrasın.
3- Sosyal bir kelebek olmaya çalışın. Fırsat buldukça çoğalın. Daha geniş, öğretici ve üretken yeni sosyal çevreler arayın. Ve o çevrelere mutlaka gençleri de katın.
4- Sağlığınızı dikkatle izleyin ve kendi sağlığınızın CEO’su olmaya çalışın. Ama bunu yaparken de sağlık takıntılı biri haline gelmemeye bakın.
5- Emeklilik sözcüğünü lügatinizden silin. Yeni ve farklı hedeflere yönelin. Henry Ford’un şu ünlü cümlesini de bir kenara dikkatle not edin: “Ne kadar yaşlısınız? sorusunun yanıtı tek cümleden ibaretti: YAPACAK BİR İŞİNİZ KALMADIĞI ZAMAN.”
BİR UYARI
YENİ BİR TEHDİT 3S SENDROMU
Muazzam bir sağlık haberi kirliliğiyle karşı karşıyayız. Ve maalesef bizde de her toplumda olduğu gibi eğer bir haber “3S”den birine aitse, yani “(S)AĞLIK, (S)POR ve (S)İYASET” ile ilgiliyse daha fazla dikkat çekiyor. Bu durumu ben “3S sendromu” olarak tanımlıyorum.
Aldatıcı sağlık haberleri bazen tıp kültürünün kaygan yüzüne de işaret edebiliyor. Yapısı gereği medya -yani yazılı ve sözlü basın- sadece çelişkili değil aynı zamanda ilgi çekici hatta ezber bozucu olduğu iddia edilen haberleri okur ve izleyicileriyle paylaşmayı seviyor.
Bu nedenle sağlığa ilişkin herhangi bir haberin kaynağını ve doğruluğunu yeterince araştırmadan bilgi dağarcığınıza kaydetmeyin, uygulamayı ise asla düşünmeyin.
HATIRLATMA
5 KISA D VİTAMİNİ NOTU
1- Düzenli ve devamlı takviye kullanımı tek/yüksek dozlardan daha etkili ve güvenlidir.
2- Takviyeleri yoğurt, ayran veya zeytinyağına eklemek, tok karnına bol yeşillikle tüketmek faydayı arttırır.
3- Mümkünse damla formlarını tercih etmek, D3 ve K2’yi birlikte kullanmak önerilir.
4- Korunma söz konusu olduğunda günde 2 bin ünitenin üzerine çıkılmaması, 5 binin üzerindeki dozlarda ise doktor tavsiyesi aranması tavsiye edilir.
5- Kan seviyeleri belirlendikten sonra kullanıma geçmek ve doz ayarlamak gerekir.
Paylaş