Paylaş
Demir yetmezliği ve sonucunda oluşan kansızlık özellikle kadınları ilgilendiren yaygın ve önemli bir sağlık sorunu.
Bu nedenle demir içeren haplarla tedavi söz konusu olduğunda kilo alma kaygısı, konuya zaten duyarlı olan kadınları daha çok etkiliyor.
Oysa demir hapları ne şişmanlatır, ne de zayıflatır. Bilinenin aksine iştah açmaz, kilo yapmaz.
Tedavi öncesinde ağır demir yetmezliği nedeniyle iştahtan kesilmiş, hastalanmış, kilo vermiş kişiler, ilaç tedavisi sonrası sağlıkları yerine geldikten sonra eski kilosuna dönebilir.
Yani sadece kaybedilen geri alınmış olur. Demir eksikliği, halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, hızlı ve düzensiz kalp atımları, nefes darlığı, saçlarda matlaşma, kırılma ve dökülme, tırnaklarda çukurlaşma, soyulma, solgunluk, el ve ayak üşümesi gibi sorunlara yol açar.
Aşırı eksiklik yüzünden depresyon benzeri yakınmalarla psikiyatrik tedavi görenler bile olabilir. Bu nedenle mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur.
BİR SORU
Tavuk eti mi, hindi eti mi?
Bazı kurallara uyduğunuzda tavuktan da hindiden de faydalanabilirsiniz:
1- Tavuğun da, hindinin de kümese takılıp sentetik yemlerle beslenenini değil, özgür yaşayıp serbest dolaşanını, doğal beslenenini yiyin.
2- Hindiyi de, tavuğu da kemikleriyle birlikte –ister bütün, ister parçalar halinde- tencerede kısık ateşte uzun süre pişirerek yiyin. Böyle yaptığınızda sadece etteki proteini değil, kemik ve destek dokusundaki glikozaminoglikanları ve kolajeni de kazanmış olursunuz.
Hangisi sorusuna gelince... Bence hindi, göğüs farkıyla tavuğun önüne geçer. Hindi etinin hayvansal protein içeriği tavuktan biraz daha fazladır. Yağ ve kolesterol oranı ise daha azdır. Ayrıca demir, B grubu vitaminler (özellikle niasin ve B12) ve triptofan aminoasidi bakımından da hindi eti daha zengindir.
Niasin (B3) sinir sistemi işlevleri ve kan kolesterol dengesi için çok önemli bir bileşen. B12 ise kansızlığı önleme ve beyni beslemede rakipsiz ve vazgeçilmez bir vitamin.
Demirin ne kadar vazgeçilmez bir mineral olduğunu ise biliyoruz. 100 gram kırmızı ette 2.8, hindi etinde 1.4, tavuk etinde ise 0.9 mg demir var. Hindideki triptofan ise “mutluluk hormonu” serotoninin üretiminde kullanılan bir aminoasit.
ÖNEMLİ
Gençlik kaynağı glutatyonu nasıl artıralım?
Glutatyon bizim yaşlandıkça azalan temel antioksidanımız. Bağışıklığı güçlendiriyor, enerji veriyor, detoks sistemlerimizi aktive ediyor, tümöre kansere karşı bizi koruyor.
Yaşlanmayı yavaşlatmak istiyorsak glutatyon rezervimizi artıralım. Glutatyonun üç temel aminoasidi var ama sistein en önemlisi. Sistein kükürtlü bir aminoasit ve sarımsak, soğan, pancar, turp, lahana, karnabaharda bol bulunuyor.
Ona elektron veren C vitaminini de artırmamız lazım. Yeşil taze sebzeleri ve turunçgilleri ihmal etmeyelim. Buna çinko ve serenyum zengini deniz ürünleri, bakliyat, kuruyemiş grubunu da ekleyelim.
Alfalifolik asit zengini ıspanak, ceviz ve hayvansal gıdaları da bol alalım. Ve iyi bir uykunun da glutatyon üretimini artırdığını unutmayalım.
KISA BİLGİ
İnsülinin ideal seviyesi ne olmalı?
Her hipoglisemi, insülin direnci varlığı anlamına gelmez. Her kilo problemi de insülin direncinden kaynaklanmaz.
İnsülin direnci tanısı koymak için öncelikle kanda açlık ve tokluk insülin ve şeker seviyelerini belirlemek gerekir. Yılda bir kez kan insülininize baktırın.
Açlık kanındaki insülin seviyelerini 2-5 aralığında tutmak gerekir. Açlıkta 8’in, toklukta 40’ların üstüne çıkmasına izin verilmemeli.
Açlık şekerinin 100’ün üzerinde bulunması da önemli bir işarettir. Mümkünse tokluk şeker ve insülinine bakmakta da fayda var.
Tokluk insülininin 40’tan, tokluk şekerinin 150’den fazla olması uyarıcı olmalı.
HATIRLATMA
İnsülin direnci nasıl kırılır?
Her şeyden önce hızlı bir şeker detoksu yapıp şekerin her türlüsünü hayatınızdan çıkarın. Fruktoz zengini meyveleri (incir, üzüm, muz gibi) sınırlayıp meyve tüketiminizi azaltın.
Toplam besin tüketiminizi mümkün olduğu ölçüde dengeli ve sınırlı hale getirin, ana öğünler dışındaki ara öğünleri en aza indirin. Kilo vermek için düşük glisemik yükü olan bir beslenme modeli (Gİ diyeti) uygulayın.
Yoksa insülin seviyesi yeterince düşmez, verilen kilolar da kısa süre sonra yeniden alınır. İnsülin seviyesini azaltmak için destek olarak kromdan faydalanmak mümkün. Günde 200-400 mg kromium pikolinat faydalı olabiliyor. Tarçın da etkili bir insülin direnci savaşçısı.
Tarçının insülinin kullanımını kolaylaştırdığı, insülin-şeker dengesini iyileştirdiği kabul ediliyor. Günde 2-3 çay kaşığı toz tarçın istenen yararı sağlıyor.
En etkili çözüm ise reçeteli ilaçlarla sağlanıyor. Metformin ve glitozon en sık kullanılanlar.
Genelde metformin çok tercih ediliyor. Tabii ki doktor kontrolü altında kullanılmalı. Ve olmazsa olmaz, egzersiz...
Egzersiz yapmanın özellikle büyük kas gruplarını çalıştıran aerobik egzersizlerin de etkili birer direnç çözücü oldukları kesin. Özellikle haftada 4-5 kez tekrarlandıkları ve 30 dakikadan daha uzun yapıldıklarından başta yürüyüş olmak üzere her türlü aerobik egzersiz kas dokusunun insüline yanıtını iyileştiriyor.
Paylaş