COVID-19’da kayıplar niçin azalmıyor

COVID-19’a bağlı günlük kayıp rakamlarımız 3 aydır hemen her gün 200’ün üzerinde.

Haberin Devamı

Ve öyle görünüyor ki bu kötü rakamları -maalesef- kabullenmiş ya da kanıksamış durumdayız. Bu rakamların nedenini/nedenlerini de kayıplarımızın nasıl azaltılabileceğini de tartışmıyoruz. Oysa aynı mesele çoğu ülkede COVID-19 gündeminin bir numaralı konusu. Uzmanlar özellikle “65 yaş üstü, yaşlı ve kronik hastalıklarla boğuşan ve zaten sağlık durumları tehdit altında olan” toplum diliminde yoğunlaşan bu can sıkıcı kayıpların nedenini araştırıyor. Ve yine aynı uzmanlar bu kayıpların en önemli nedeninin bu yeni virüsün şimdiye kadar bilinen diğer solunum yolu virüslerinden farklı bir özelliği ile alakalı olabileceğini düşünüyorlar. “Peki, nedir bu yeni koronavirüsü farklı kılan özellik?” diye sorduğunuzda da şu yanıtı veriyorlar: “Virüsü farklı kılan temel özellik ‘DAMARSEVER’, tıbbi tanımıyla ‘VASKÜLOTROFİK’ bir mikrop olmasıdır.” Detaylar için buyurun...

COVID-19’da kayıplar niçin azalmıyor

Haberin Devamı

ÖNEMLİ BİLGİ
SORUN, DAMARLARDAKİ HASARDIR

PANDEMİNİN başından bu yana COVID-19 hastalarında daha önceki virüs salgınlarında pek görmediğimiz önemli bir problemle karşı karşıyayız: DAMAR HASARI VE BUNA BAĞLI PIHTILAŞMA PROBLEMLERİ. Bilindiği gibi SARS-CoV-2 virüsü vücuda burun ve boğazdaki hücrelerin yüzeyinde bulunan ACE2 reseptörleri yoluyla giriyor. Aynı reseptörleri kullanarak da akciğerlerimize kadar ulaşabiliyor. Ne var ki bazı şanssız hastalarda -ki bunların çoğunu 65 yaşı geçenler (yaşlılar), çoklu organ yetmezliği olanlar, kalp damar hastalığı, hipertansiyon, obezite ve benzeri kronik hastalıklarla boğuşanlar oluşturuyor- yeni koronavirüs akciğerleri de geçerek ACE2 reseptörleri bakımından zengin olan kan damarlarını da enfekte ediyor. Neticede damarların iç yüzeyini döşeyen “endotel tabakası” iltihaplanıyor, bu tabakayı oluşturan endotel hücrelerinin yapısı bozuluyor. Oysa bu endotel hücrelerinin ve endotel tabakasının damarlarımızın sağlığı ve bütünlüğü için son derece önemli görevleri var. Bu hücreler pıhtılaşma sistemini yöneten bazı proteinler üreterek pıhtı oluşumunu düzenlemeye de yardımcı oluyor. Ayrıca yine aynı hücreler damarlarda dolaşan kanın sorunsuz bir şekilde akabilmesi için de önemli işlevler üstleniyor. Kısacası endotel hücreleri ve oluşturdukları o önemli damar içi tabaka “pıhtı dengesinin sağlanması”nda ciddi görevler üstleniyor, farklı yollarla damar içi pıhtı oluşumunu engellemeye yardımcı oluyor. Peki, sorun ne? Sorun, virüsün bu hücrelerde oluşturduğu iltihabi süreçler. Yani “endotelit” olarak tanımlanan meseledir.

ÖZETİ ŞUDUR
HATIRLATMA DOZU ÇOK ÖNEMLİ 

Haberin Devamı

BİLELİM ki ailemizdeki, mahallemizdeki, kısacası çevremizdeki her 65 yaş üstü yaşlıyı ve yaşı ne olursa olsun yukarıda saydığım kronik hastalıklardan herhangi birisiyle boğuşan hemen herkesi süratle bir hatırlatma aşısına kavuşturmak mecburiyetindeyiz. Ve günlük ölüm rakamlarını azaltmak için buna mecburuz. Eğer bu çabayı bir an önce gösteremezsek hep üzüntüyle izlediğimiz o can sıkıcı “günlük kayıp sayıları” daha uzun süre kolay kolay azalmayacaktır.

AKLINIZDA OLSUN

KİMLERİN RİSKİ FAZLA

DAHA önceden yüksek tansiyonu, şeker hastalığı, kalp damar hastalığı, beyin damar hastalığı, böbrek damar hastalığı gibi problemler yaşayan ve önceden zaten pek çok organ ve sisteminde endotel hasarı var olan kişilerde hastalık akciğere ulaştıktan hemen sonra böbrek, karaciğer, kalp ve beyinde pıhtılaşma bozukluğundan kaynaklanan farklı hasarlara da yol açabiliyor. Anlaşılan o ki yaşlı ve düşkün, çoklu organ hastalığı olan ve yukarıda belirttiğim kronik hastalıklarla yıllardır zaten boğuşan 65 yaş üstü toplum kesimini işte bu nedenle daha ciddi bir “KORUMA KALKANI” altına almak zorundayız. Diğer taraftan elimizdeki mevcut aşıların -mRNA aşıları dahil- Omikron varyantına karşın daha önceden uygulanan 2 doz ile yeterli ve güçlü bir bağışıklık oluşturamadıkları bilgisi de dikkate alınırsa “65 yaş üstü toplum kesiminin neden süratle ve iyi planlanmış bir HATIRLATMA DOZU AŞI KAMPANYASI ile aşılanmaları gerektiği” daha iyi anlaşılacaktır.

COVID-19’da kayıplar niçin azalmıyor


KISA BİLGİ 1
OMEGA 3 YAĞLARI NEDEN FAYDALI

OMEGA 3 yağları bedenimizde üretemediğimiz ve beslenmeyle kazanmak zorunda olduğumuz yaşamsal besin unsurlarıdır. Bu yağlar...

Haberin Devamı

BİR: Kanı inceltir.

İKİ: Trigliseridi azaltır.

ÜÇ: İyi kolesterolü yükseltir.

DÖRT: İltihabı baskılar.

BEŞ: Aritmiyi frenler.

ALTI: Belleği destekler.

YEDİ: Görmeyi güçlendirir.

SEKİZ: Bağışıklığa güç verir.

AKLINIZDA OLSUN

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN İLK İŞARETLERİ

BİR: Depresyon eğilimi.

İKİ: Saç dökülmesi

ÜÇ: Kas ağrıları

DÖRT: Kemik ağrıları

BEŞ: Yorgunluk ve bitkinlik hali.

ALTI: Bağışıklık zayıflaması.

İYİ BİLGİ 1

C VİTAMİNİMİZ EKSİKSE NELER OLUYOR

BİR: Bağışıklığımız zayıflıyor.

İKİ: Diş etlerimiz kanıyor, iltihaplanıyor.

ÜÇ: Cildimizde mor lekeler oluşuyor.

DÖRT: Kansızlık devreye giriyor.

BEŞ: Cildimiz daha erken kırışıp buruşuyor.

ALTI: Eklem ve kaslarımızda ağrılar başlıyor.

Haberin Devamı

YEDİ: Yorgun düşüyoruz.

SEKİZ: Gut atakları sıklaşıyor.

DOKUZ: Demir emilimi azalıyor.

ON: Belleğimiz zayıflıyor.

İYİ BİLGİ 2

C VİTAMİNİ GÜÇ SIRALAMASI: İLK 10 BESİN

BİR: Yeşil biber

İKİ: Kivi

ÜÇ: Maydanoz

DÖRT: Turp-lahana

BEŞ: Çilek

ALTI: Kuşburnu

YEDİ: Limon

SEKİZ: Portakal

DOKUZ: Ananas

ON: Karalahana

Yazarın Tüm Yazıları