Paylaş
Ve her problemi çözmede olduğu gibi önümüzde sadece tek seçenek var: Gerçekleri açık açık, eğip bükmeden söylemek!
O gerçekler şunlar...
Tamam, başarılı bir sağlık ordusuna sahibiz. Tedavide ciddi bir başarıya imza attık, atmak üzereyiz.
Tamam, tıkır tıkır işleyen bir sağlık sistemimiz var. Ekipmanlarımız yeterli, hastanelerimiz donanımlı, ilaç üretim ve tüketim sistemimiz programlı. Hadi biraz daha ileri gidelim. O kadar iyi durumdayız ki yakın zamana kadar havalarından geçilmeyen pek çok ülkeye yardım malzemesi bile gönderebiliyoruz. Tamam, bunların hepsi güzel şeyler. Hepsine eyvallah. Ama mühim, çok ama çok mühim ve son derece can sıkıcı bir sorunumuz var: AYLAKLAR!
Sokaklar, caddeler, meydanlar hâlâ ve nedense ortalıkta dolaşan aylaklarla dolu. Üstelik çoğu maskesiz, çoğu sosyal mesafe kuralından hâlâ habersiz. Burun buruna, sırt sırta, kol kola, yan yana her ne derseniz deyin, olmaması gereken her türlü şartı bir araya getirerek işi gücü olmadığı halde sokaklarda aylak aylak dolaşan bu kişiler bana göre en büyük tehlike. Oysa ciddi bulaşıcı, salgın bir hastalıkla karşı karşıyayız. Eğer ortalıkta gezen bu aylaklar evlerinde kalmazsa biliniz ki savaşı kazanmamız en azından daha uzun sürecektir.
UNUTMAYIN: VİRÜS TATİL YAPMIYOR
DEVLETİMİZ, “İşler güçler daha da bozulmasın, ekonomimiz fazla sarsılmasın, ekmek parası peşinde koşanlar ve üretim için kendini parçalayanlar da işini gücünü yapsın” diye sokağa çıkma yasağını sadece hafta sonları uyguluyor. Ama bilelim ki bu sadece ‘ekonomik bir zaruret’in beklenen sonucudur. Bizim yapmamız gerekense çok zorunlu olmadıkça evde kalıp sokağa çıkmamaktır. Kendimiz için, kendi kendimize işimiz gücümüz olmadıkça kişisel bir ‘sokağa çıkma yasağı’ ilan ederek bu yasağa koşulsuz uymaktır. Zira virüs hafta içi veya sonunu dinlemiyor. Tatil de yapmıyor.
GÜZEL SORU: AŞIDA İPİ KİM GÖĞÜSLEYECEK
DÜNYA Sağlık Örgütü’ne göre halen 70 ayrı merkezde aşı üretme çalışmaları var. İyi haber şu: Bunlardan 3’ü kısa bir süre önce klinik çalışmalara da geçmeyi başardı. Bu üç merkezden en önde olanı Hong Kong merkezli bir firma: Cansino Biologics Inc... Onu iki amerikan firması izliyor: Moderna Inc. ve Inovio Pharmaceuticals Inc. Dünyaca ünlü ilaç devlerinden Pfizer ve Sanofi ise henüz klinik öncesi aşamadalar.
AKLINIZDA OLSUN
BU VİRÜS PİŞİRMEKLE ÖLÜR MÜ
UZMANLAR koronavirüsün gıdalarla bulaşmasının pek mümkün olmadığı düşüncesindeler. Ama yüzde yüz emin olmak için gıda hijyenini sürdürmek zorundayız. Önemli bir ayrıntı ise hayvansal ürünleri mutlaka ama mutlaka pişirmek, asla çiğ tüketmemek. Et ve tavuk ürünlerini 160-165 derece bir ısıda hazırlamak en garantili yol gibi görünüyor.
OKUR SORULARI
NEDEN VİRÜSÜ KAPAN HERKES HASTALANMIYOR
HERKESİN gücü, direnci farklı da ondan. Ayrıca herkes farklı yoğunlukta virüsle bulaşı kapıyor. Maske takan birinin takmayana, sosyal mesafeye uyan birinin uymayana, evinde kalan birinin kalmayana oranla hastalıktan korunma şansı artıyor. Kısacası en önemli nokta evde kalmak ve korunmak.
HER YAŞLI İNSAN RİSK ALTINDA MI
HAYIR, değil. Örneğin daha dün 107 yaşında bir teyzemiz tedavi gördüğü hastaneden şarkı, türkü ve alkışlarla taburcu edildi. Geçtiğimiz hafta çok sayıda 80’lik 90’lık büyüğümüz hastalığı şifayla atlatıp tamamen iyileşti. Sorun, yaşlı biri olmaktan ziyade bedenimizin gücü ve kronik bir hastalığınızın bulunup bulunmadığıyla ilgili. Kısacası hiç kimsenin “Yaşlıyım, efkârlıyım” havasına girme lüksü yok. Herkes kendine iyi baksın, korunmaya özen göstersin, yeterli.
VİRÜS AYAKKABI TABANINA BULAŞABİLİR Mİ
YENİ bir çalışma virüsün ayakkabı tabanlarında da varlığını sürdürebileceğini gösterdi. Sağlık personelinin ayakkabı tabanlarından alınan örneklerde de virüs tespit edildi. Ne var ki bunların bulaştırmada oynadıkları rol net ve açık değil. Ama gelin siz beni dinleyin, evinize ayakkabılarınızla asla girmeyin.
YARINKİ KONULAR
AKILDA KALAN SORULAR HANGİLERİ
Virüs deniz veya havuz suyuyla bulaşabilir mi?
Bu yıl tatile çıkılabilecek miyiz?
Sakal ve bıyık virüs yuvası mı?
Ojeler silinip tırnaklar kesilmeli mi?
Asansör yerine merdiven mi kullanmalı?
Açık ofislerden vaz mı geçeceğiz?
İşe gitmeyip evden çalışmak daha ne kadar sürecek?
Paylaş