Brokoli mi yoksa karnabahar mı faydalı?

İkisinde de bol miktarda vitamin, mineral, posa ve antioksidan var. İkisi de kansere karşı koruyucu gücü yüksek olduğu bilinen azotiyosiyanattan zengin sebzeler.
“Azotiyosiyanat” kanser hücrelerini baskılayan genleri aktifleştiren doğal bir bileşik, mühim bir “kanser savar” doğal molekül.
Peki, hangisinden faydalanalım? Brokoliyi mi, karnabaharı mı tercih edelim?
Yanıtım şu: Brokoli Amerikan, karnabahar yerli. Brokoli lezzetsiz, karnabahar lezzetli. Brokoli pahalı, karnabahar ucuz. Brokolinin kıymalısı, yoğurtlusu olmaz, karnabaharın olur. “Gaz” sorunu da brokolide karnabahardan daha fazla.
Kısacası tıpkı “Beyaz lahana mı, Brüksel lahanası mı?” seçimine benzer bir durumla karşı karşıyayız.
Burada da yanıtımız çok açık ve net: Brokoli değil, karnabahar. Brüksel lahanası değil, beyaz lahana.

Keten tohumu mu, chia mı?

Keten tohumu da, chia da omega-3 ve posa zengini besinler ama chia keten tohumundan çok daha lezzetli bir gıda. İkisi de tıka basa lif yüklü ama keten tohumunun “bağırsak dostu” olma ve kabızlığı önleme kapasitesi daha fazla.
Keten tohumunun da üst bir sınır var, onu günde 1 yemek kaşığından fazla tüketmemelisiniz. (İshal yapar, gaz yapar.) Chia’da ise böyle bir kısıtlama yok.
Chia keten tohumuna oranla salataya, yoğurda ve diğer yiyeceklere daha çok yakışıyor. Netice şu: Tercihi siz yapın, kararı ihtiyacınıza ve durumunuza göre siz verin.

Hurmada hayat var!

Hurma güçlü bir “posa” kaynağı. Bağırsak iç dengesini ve kabızlığı önleme bakımından bu önemli bir avantaj. Ayrıca “tanen”ler olarak bilinen “polifenolik” antioksidanlardan da zengin. Tanenler hemoroid oluşumunu engelleyebilen, iltihaplara ve enfeksiyonlara karşı direnç oluşturan antioksidanlar.
Hurmanın mükemmel bir demir ve potasyum kaynağı olduğunu da unutmayın. 100 gramında 700 mg potasyum (mükemmel bir rakam) ve bir mg demir var. Sarı nokta hastalığı ile mücadelede işe yarayan zeoksantin isimli karetenoidin de en güçlü kaynaklarından biri yine hurma.
Kalsiyum, magnezyum, bakırdan da zengin olduğunu bir kenara not edin.
Bitmedi, hurmanın başka marifetleri de var: K vitamininden, B grubu vitaminlerden de çok zengin. Güçlü K vitamini yapısı nedeniyle pıhtılaşmayı önleyebilen ve kemiklere güç veren bir lezzet. Özeti şu: Hurma vazgeçilmeyecek kadar mühim ve lezzetli bir meyve. Abartmadan her gün yiyebilirsiniz.
Bazı akşamlar 2-3 kuru erik yerine 2-3 hurma yemeyi de deneyebilirsiniz.

Beyaz peynir mi, kaşar mı?

Soru daha önce de geldi. Yanıt yine aynı, yani değişmedi. Beyaz ya da kaşar fark etmiyor, peynirin her türlüsü sağlığımıza destek oluyor. Peynirin protein yapısı, kalsiyum içeriği ve probiyotik gücü çok önemli.
Diyetçilerin neredeyse nefret eder hale geldiği “kibrit kutusu” ölçüsüne vuracak olursak (yani yaklaşık 30 gram üzerinden değerlendirirsek) her iki peynir de -normal yağlı olmak koşuluyla- yaklaşık 120-130 kalorilik bir enerji getirisine sahip.
Kaşarın kalorisi biraz daha fazla. Protein ve sodyumu biraz daha yüksek, suyu daha az. Aynı miktar kaşar peynir, beyaz peynirden iki kat daha fazla kalsiyum, fosfor ve üç katı magnezyum ihtiva ediyor. Netice şu: İkisinden de faydalanın ve peynirden asla vazgeçmeyin.

Metforminin faydası ne?

Metformin başlangıçta şeker hastalığının tedavisinde kullanıldı.
Özellikle göbekli ve fazla kilolu tip2 diyabetlilerde işe yaradığı anlaşılınca erişkin tipi şeker hastaları için de vazgeçilmez bir ilaç oldu.
Daha sonra anlaşıldı ki diyabet riski taşıyan kişilerde, kilo kontrolü ve egzersiz çalışmalarına ek olarak kullanıldığında da işe yarayabiliyor.
Metforminin hiperinsülinemik hastalarda daha çok işe yaradığı, insülin direnci ile mücadeleye destek olduğu da önemli bir özellik.
Metforminin bağırsak biyolojik dengesini etkileyen, probiyotik yapılanmayı güçlendirebilen etkisi de olabilir. Bu etkinin de insülin direncinin tedavisi ve diyabetin önlenmesinde işe yaraması bile mümkün.

Çok sık atıştırmak herkese uymaz!

Eğer insülin direnci olan biriyseniz sık sık atıştırma alışkanlığınızdan vazgeçin.
Zira özellikle unlu, şekerli, paketlenmiş atıştırmalıklar yeni insülin patlamalarına yol açarak sizi kısa bir süre sonra hipoglisemik (kan şekerinizi düşürüp) yapıp gıda arayışına yöneltir.
Eğer açlık duygunuzu yönetemiyorsanız atıştırmalık olarak sebze parçaları, kuruyemişler yanında proteinli besinlerden de istifade edebilirsiniz. Mesela sabah öğle aralığında bir bardak ayran, öğle akşam aralığında yarım su bardağı kadar yoğurt veya akşamları ara öğün olarak bir bardak ılık sütlü kahve tüketebilirsiniz.

Horlamak bedeni yoruyor

Horlamak, başlı başına ciddi bir yorgunluk sebebi olabiliyor. Özellikle burun tıkanıklığı, geniz eti, fazla kilolar gibi nedenlerle birlikte olduğunda, hele bir de gece boyu tekrarlayan solunum durması yani uyku apnesi ataklarıyla sürdüğünde ciddi bir yorgunluk nedenidir.
Gece boyunca apne (solunum durması) atakları geçiren ve bunun farkında olmayan ve ciddi horlama problemi olanların çoğu ertesi sabaha “gece boyunca direksiyon sallayan TIR veya otobüs şoförleri” kadar yorgun uyanırlar, baş ağrısından, dikkat dağınıklığından, unutkanlıktan da yakınırlar.
Horlama problemini ciddiye alın.