Bir yo-yo gazisinin tatsız hikayesi

“Yo-yo diyetleri”yle ilgili yazıma yüzlerce e-posta geldi. Konu gerçekten önemli. Pek çok kişi, özellikle de kadınlar bu diyetler nedeniyle sağlıklarını kaybedebiliyor. İşte bu nedenle eski bir yazımı yeniden yayınlayıp konuya biraz daha ilginizi çekmeyi, sorunu yaşanmış bir hikâyeyle yeniden gündeme getirmeyi düşündüm. İşte o yazı...

Haberin Devamı

Kilo sorununu çözmek için Yaşasın Hayat Kilo Yönetimi Merkezi’ne gelen 50’li yaşlardaki şişman hanımın kendisini “Ben dünya kilo kaybetme şampiyonuyum” diye takdim etmesi, hekimlik yaşamımın unutulmaz anekdotlarından biri olarak kalacak.
Başarılı bir işkadını olan bu nüktedan hanımefendi, dünya kilo verme rekorunun kendisine ait olduğunda ısrarlıydı.
Yaptığı şok diyetler ve yaşadığı “zayıflama kampı” maceraları ile 15 yılda toplam 150 kilo civarında kilo kaybetmiş. Şimdiki ağırlığı ise 127 kg! Yanlış okumadınız, bir kez daha tekrarlıyorum “127 kg”!
Anlayacağınız bu kilolu ve keyifli hanımefendinin neredeyse 275 kiloya yaklaşan bir beden ağırlığı öyküsü var. Hanımefendi, bu başarısına haftada beş kilo verdiren şok diyetlere inanarak, iki haftada 15 kilo kaybettiren zayıflama kamplarına katılarak ulaşmış. Ayrıca zayıflama haplarından da bir hayli istifade ettiğini söylüyor.
Safra kesesi taş dolu. Dizleri ağrıyor. Kan basıncı yüksek. Şekeri 200’lerde geziyor. Şimdiki amacı ise önce 110 kiloya inmek. Eğer becerebilirse, kilosunu 100’e kadar düşürmek. Böylece verdiği toplam kilo miktarını 175’e ulaştırarak dünya kilo verme rekorunu yeniden kırmış da olacak! Yani tipik bir yo-yo diyetçisi ve kronik diyet tutkunu o...
Eğer kilonuzu yönetme ihtiyacınız olduğuna karar verirseniz, bu yolculuğa çıkmadan önce bir değil birkaç kez düşünmeniz gerekiyor.
Yoksa yapacağınız yanlışlar sizi de dünya kilo verme şampiyonlarından biri yapabilir.

Haberin Devamı

Ense mi, bilek mi önemli?

Önceleri kilo ve boy ölçümü vardı. Sonra “Beden Kitle İndeksi” formülü ortaya çıktı. Vücut yapısını tanımlamaya yetmediği gözlendiğinde, “bel ve kalça çevresi” oranları eklendi. 2000’li yıllarda “ense kalınlığı” devreye girdi. Boyun çevresi ölçümünün vücut yağ oranı ile ilişkisi üzerine araştırmalar yapıldı. Boynu kalın olanların kolesterol değerlerinin de yüksek olduğu saptandı. Son günlerde, bu listeye hepsinden daha pratik bir ölçüm eklendi: “El bileği çevresi”...
Tartıya çıkıp yazan kiloyu beğenmeyince “Zaten ben iri kemikliyim!” diyenler... Yuvarlak hatlarını “ince kemikli” oluşuna bağlayanlar... Çok kolay bir ölçümle vücut yapınızı belirleyebilirsiniz. Yapmanız gereken, boyunuzu bilmek ve el bileği çevrenizi ölçmek. Aşağıdaki listeye göre, ince mi, normal mi, yoksa iri yapılı mı olduğunuzu öğrenebilirsiniz. “Çok mu lazım hocam?” diye soruyorsanız yanıtım “Hayır!” olur ama yine de kesip saklayın da bir kenarda dursun derim!

Haberin Devamı

Kadınlar için:

Boy 157 cm’in altında ise;
İnce: El bileği 14 cm’in altında
Normal: El bileği 14-14,5 cm arasında
İri: El bileği 14,5 cm’in üzerinde

Boy 157–165 cm arasında ise;
İnce: El bileği 15 cm’in altında
Normal: El bileği 15-16 cm arasında
İri: El bileği 16 cm’in üzerinde

Boy 165 cm’in üzerinde ise;
İnce: El bileği 16 cm’in altında
Normal: El bileği 16-16,5 cm arasında
İri: El bileği 16,5 cm’in üzerinde

Erkekler için:

Boy 165 cm’in üzerinde ise;
İnce: El bileği 14-16,5 cm’in altında
Normal: El bileği 16,5-19 cm arasında
İri: El bileği 19 cm’in üzerinde

Dr. Evren ALTINEL

Yazarın Tüm Yazıları