Bir bayram dileği

Umarım sevdikleriniz ve ailenizle birlikte güzel bir bayram geçiriyorsunuzdur.

Haberin Devamı

Ve yine umarım ki bu güzel bayramı zor koşullar içerisinde yaşamak ve kutlamak zorunda kalan depremzede kardeşlerimizi -özellikle de çocuklarımızı- unutmamışsınızdır. Şükürler olsun ki deprem bölgesindeki zorlu kış şartları geride kaldı. Ama unutmayalım ki bazı zorluklar hâlâ var ve o zorluklar hâlâ devam ediyor. Bazı ihtiyaçlar hâlâ var ve yeni ihtiyaçlar devreye giriyor.

ÖNERİM VE DİLEĞİM ŞUDUR: Yaklaşan yazla birlikte bölgedeki insanlarımızın YAZLIK GİYECEKLERE ve DİĞER YAŞAMSAL MALZEMELERE ihtiyaçları olacak. Ve bu bayram bizim o ihtiyaçları düşünmemiz ve karşılamamız için planlar yapmanın en uygun zaman dilimidir. Lütfen bu dileğimi dikkatle ve ısrarla değerlendirelim. BAYRAMINIZI KUTLUYOR SAĞLIK, HUZUR, MUTLULUK, ŞİFA VE BEREKET DİLİYORUM.

Haberin Devamı

Bir bayram dileği

KESİP SAKLAYIN

BEYİN DOSTU 10 ÖNERİ

İnternette turlarken karşılaştığım ve değerli yazar Mümin Sekman’dan alıntı olduğunu öğrendiğim “beyin dostu” önerilerden bazılarını sizinle de paylaşmak istedim. Daha güçlü, daha üretken, huzurlu ve keyifli bir beyin ve düşünce sistemi isteyenler bana göre bu önerilerden mutlaka istifade etmeliler. İşte o önerilerin ilk 10’u...

Bir bayram dileği

İLK 5

1- YÜRÜYÜN: Beyin açık havadayken ve ayaktayken daha iyi çalışır. İnsan beyninin ayaktayken yaklaşık yüzde 10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir. Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız, “volta atmayı” deneyebilirsiniz.

2- TEMPOLU OLUN: Yürürken kolları sallamak beynin performansını olumlu etkiliyor. Önemli kararlarınızı açık havada, kollarınızı sağa sola sallayarak yürürken almaya ne dersiniz?

3- ÖĞRENİN: Yabancı bir dil öğrenmek beyni güçlendiriyor. Her gün birkaç yabancı ya da yerli yeni kelime öğrenip kullanabilirsiniz. Sözlük okuyabilirsiniz. Alışveriş listesi veya telefon numaralarını ezberlemeyi deneyebilirsiniz.

Haberin Devamı

4- ÇÖZÜN: Zihinsel cimnastik/antrenman yapın. Bunun için çeşitli bulmacaları çözebilirsiniz. Satranç gibi akıl oyunları oynayın. Yatkınsanız, meditasyon, yoga gibi zihni dinginleştiren teknikler üzerinde çalışın.

5- DEĞİŞTİRİN: Rutin davranışlardan vazgeçin. Bazen telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer elinizle taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin. En azından bir günlüğüne TV kumandasını sık kullanmadığınız elinizde tutun.

Bir bayram dileği

İKİNCİ 5

1- DİNLEYİN: Sevdiğiniz bir müziği bir süre gözleriniz kapalı dinleyin. Beyin otoriteleri tarafından klasik müziğin zekâya 7 puan ekleyebildiği iddia edilmektedir.

2- DÜŞÜNÜN: Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkındaysa hayatınız da ona göre şekillenir.

Haberin Devamı

Unutmayın, kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda da onu çoğaltırsınız.

3- NEFES ALIN: Bol ve temiz oksijen beyin için çok önemlidir. Beynimiz ağırlık olarak vücudumuzun yüzde 2’sini oluşturduğu halde, vücuda gelen oksijenin yüzde 25’ini tüketir. Oksijensiz kaldığımızda ölümü gerçekleşen ilk organımız beyindir. Odanızın penceresini açarak kendinize bol bol oksijen ısmarlayın.

Bir bayram dileği

4- DENEYİN: Beynin en tehlikeli yanı “ters çaba” kuralına göre çalıştığı anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuz şeye odaklanırsanız, korktuğunuzu başınıza getirir! Buna ters çaba kuralı denir. Beyin, odaklanılan hedef olumsuz olsa bile, bunu gerçekleştirmek için çalışır. Topluluk önünde konuşma yaparken “Acaba heyecanlanır mıyım?” diye düşünürseniz, heyecanlanırsınız.

Haberin Devamı

5- RENKLENDİRİN: Beyni yoran monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirirsiniz.

Bir bayram dileği

OKUR SORUSU

EKMEK Mİ ŞEKER Mİ DAHA ZARARLI

Önce şunu itiraf edelim: Sadece biz değil, hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın, yaşı, işi, mesleği, ekonomik gücü ne olursa olsun beyaz un ve şekerden hoşlanmayanların sayısı son derece sınırlı. Fırın, pastane ürünü beyaz un bombalarını da vıcık vıcık şeker kaynayan tatlıları da hepimiz seviyoruz. Ne var ki son yıllarda ardı ardına yayınlanan bilimsel çalışmalar her iki besinin de sağlığımız için son derece ciddi tehditler olduğunu gösteren kanıtlarla dolu. Kısacası şekerden de beyaz undan da uzak durmamızda fayda var. Dahası bu işe çocukluk çağlarında başlamak ve ölene kadar sürdürmek zorundayız.

Haberin Devamı

Bir bayram dileği

Peki süreci bugünden başlatırsak, ikisinden birden değil de önce birinden vazgeçmeye karar verirsek önceliği hangisine verelim? Hangisi daha zararlı? Ekmek mi şeker mi? Soru güzel ama yanıt pek iç açıcı değil. Toz şekerin de beyaz ekmeğin de kan şekerini yükseltme ve insülin patlamalarına yol açma potansiyelleri, yani bilimsel adıyla glisemik indeksleri aşağı yukarı aynı. Tavsiyem şu: “Ekmek mi şeker mi” sorusuna yanıt aramak yerine bu ikiliyi mümkün olduğu kadar az yiyip içmenin bir yolunu bulmaya çalışın. Bunlardan gelen zararları azaltmak istiyorsanız da “her gün düzenli yürüyüş yapma” yani “egzersiz alışkanlığı” kuralını devreden asla çıkarmayın.

Yazarın Tüm Yazıları