Paylaş
Tamam, güçlü bir belleğin genetik bir avantajla, doğru bir beslenmeyle ve hatta şansla bile ilgisi var. Ama yine de meselenin daha derin ama aslında oldukça basit bazı ayrıntılarının olduğu da bilinmeli. Beyin/bellek uzmanları yani nöropsikiyatrlar “Belleğinizi güçlü tutmak istiyorsanız onu daha çok çalıştırmalısınız” diyorlar. Haklılar! Nedenine gelince...
Beyin zannedildiğinin aksine kendini yenileme kabiliyeti olmayan, iyileşme ve yenilenme yeteneği neredeyse sıfır noktasında sayılan bir organ değil. Birkaç yıl önce İspanya’da yapılan bir araştırmada bu bilgi bir kez daha net ve açık olarak teyit edildi. Peki, o araştırmada hangi sonuçlara ulaşıldı?
İYİ HABER
BEYİN 90’LI YAŞLARA KADAR ‘YENİ HÜCRE’ ÜRETEBİLİYOR
MADRİD Üniversitesi’nde yapılan ve neticeleri Nature Medicine tıp dergisinde yayımlanan o araştırmaya göre, beynin hafıza ve ruh halini yöneten bölümü olan “hipokampus” isimli alan yaşlılıkta dahi yeni/güçlü/taze hücreler üretebiliyor. Her ne kadar yaş ilerledikçe -ya da Alzheimer gibi problemler devreye girdikçe- üretim yavaşlasa da hücresel üretim zannedildiğinin aksine asla sıfırlanmıyor. Özeti şudur: Eğer korumayı ve kollamayı becerebilirsek diğer organlarımız gibi beynimiz de bellek gücünü koruyarak bize daha uzun süre ve daha iyi hizmet edebilir.
“Tamam hocam ama bunun için elimizde bir reçete var mı?” diye soruyorsanız aşağıdaki kutuyu dikkatle okuyup ezberleyin, hafızanıza kaydedin. Hatta bununla da yetinmeyin, kesip bir kenarda muhafaza edip sık sık gözden geçirin. Bu arada dostlarınızla da paylaşmayı ihmal etmezseniz sevinirim.
KESİP SAKLAYIN
GÜÇLÜ BİR BELLEK İÇİN 10 EMİR
İLK BEŞ
1. SAĞLIĞINIZI DİKKATLE İZLEYİN: Beyin sağlığının genel vücut sağlığının bir parçası olduğunu asla unutmayın. Özellikle damar sağlığınızı tehdit eden sorunları (hipertansiyon, insülin direnci, gizli-açık şeker hastalığı) dikkatle izleyin.
2. UYKUYU ISKALAMAYIN: Sık tekrarladığım mottolarımdan biri de şudur: UYKU BELLEĞİN ÜTÜSÜDÜR. Siz bu mottoyu “İyi bir gece uykusu, güçlü bir belleğin en büyük garantisi ve güvencesidir” şeklinde de not alabilirsiniz.
3. BEYNİNİZİ DE BESLEYİN: Beyin/bellek daha çok omega-3/DHA, folik asit, B12, B1, B6 ve D vitaminleri yeterince demir, magnezyum, kâfi miktarda protein ve mor renkli antosiyaninlerden zengin bir beslenmeyle şımartıldığında daha güçlü ve sağlıklı kalıyor.
4. STRESİ AKILCI YÖNETİN: Stres en önemli bellek törpülerinden biridir. Dikkati dağıttığı, bilgilerin kaydedilmesini zorlaştırdığı, odaklanmayı güçleştirdiği, hatırlamayı engellediği için sağlam bir bellek gücünü bile darmadağın edebilir. Stres hormonlarının özellikle kortizonun aşırı üretiminin beynin bellek için hayati önem taşıyan bölgelerinde ciddi hasarlar oluşturabileceği biliniyor.
5. EGZERSİZDEN VAZGEÇMEYİN: Attığınız her adım, çıktığınız her merdiven, kat ettiğiniz her kilometre beyin hücreleriniz/nöronlar arasında yeni üretim hatları, yeni haberleşme istasyonları, yeni yollar, yeni hatırlama üsleri oluşturur. Özellikle düzenli yürümek stres ve depresyonu kontrol altına aldığından muazzam bir bellek ilacı görevi üstlenir.
İKİNCİ BEŞ
1. DEPRESYONDAN KORUNUN: Depresyonun en hafifi bile odaklanmanızı bozup bilgi kayıt sisteminizi altüst ederek belleğinizi güçsüz bırakabilir. Depresyonun bilgileri geri çağıran “hatırlama sistemi”ni de altüst ettiği biliniyor. Uzmanlar özellikle yaşlılık depresyonunun en önemli bellek düşmanlarından biri olduğunu söylüyor.
2. ÖĞRENMEYE DEVAM EDİN: “Hormezis” yani konfor alanının dışına çıkarak hücre, doku ve organları yeni şeyler öğrenmeye zorlamak beyin/bellek için de vazgeçilmezdir. Yeni ve farklı şeyler öğrendikçe beyninize yeni bilgi, beceri ve uyarılar pompaladıkça daha doğrusu beyninizi yeni bilgilerle donattıkça bellek hücreleriniz/nöronlarınız arasındaki iletişim/otoyol ağı daralıp küçülmek yerine daha da gelişip büyüyecek, muazzam bir “bilgi otoyolu” haline gelecektir. Kısacası kaslarımız için geçerli olan o meşhur kural, söz konusu beyin/bellek olduğunda da aynen geçerlidir. KULLAN YA DA KAYBET!
3. İLAÇLARA DİKKAT EDİN: Kullandığınız reçeteli ya da reçetesiz ilaçların çoğunun “bellek bozan kimyasallar” ile dolu olduğunu sakın unutmayın. Özellikle alerji haplarının (antihistaminikler), stres giderici ruhsal gevşeticilerin (trankilizanlar), uyku ilaçları ve antidepresanların ve tabii ki bazı antipsikotiklerin bellek gücünü azaltabilecekleri biliniyor. Doktorunuzun reçete ettiği her ilacı bellek sorunu açısından da değerlendirmeyi unutmayın. Ama şunu da bir kenara not edin: Doktorunuz ısrar ediyorsa önereceği ilaçları kullanmanız daha doğru olacaktır.
4. HUZURA ODAKLANIN: “En güçlü bellek hapı hangisidir?” sorusunun bana göre en doğru cevaplarından biri, huzur hapları olmalıdır.
5. ALKOLDEN UZAK DURUN: Özellikle dozu arttırıldığında beyin/bellek için toksik olduğu net ve açık olarak bilinen kimyasalların en başında alkol var. Alkol tüketimi her yaşta, özelikle 50’li yaşlardan sonra dikkate alınması gereken mühim bir ayrıntı.
Paylaş